Salı 14.02.2012 16:19
Son Güncelleme: Salı 14.02.2012 16:20

Clinton'dan Türkiye'ye övgü

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak'ın bölgenin istikrarının bel kemiği olduğunu belirterek, ''Eğer Irak'ta istikrar yoksa, bölgemizde de istikrar olamaz. Türkiye'nin tek istediği, etnik ya da mezhepsel altyapılarına bakmaksızın, tüm Iraklıların refahı. Irak'a birşeyler söylediğimizde, bunun arkasında bir müdahale niyeti değil, tam tersine, yardım etme niyeti yatıyor'' dedi.
Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Irak'la ilgili bir soru üzerine, ''Irak, bölgenin istikrarının bel kemiği. Eğer Irak'ta istikrar yoksa, bölgemizde de istikrar olamaz. Her zaman söylüyoruz; Irak küçük bir Ortadoğu gibi. Ortadoğu'daki tüm mezhepsel ve etnik topluluklar, dini topluluklar Irak'ta da var'' diye konuştu.
Türkiye olarak Irak'ın istikrarına çok önem verdiklerinin altını çizen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
''Türkiye'nin tek istediği, etnik ya da mezhepsel altyapılarına bakmaksızın, tüm Iraklıların refahı. Bir Iraklı gördüğümüzde, onun kimliğine bakmayız. Tüm Iraklıları ebedi komşularımız, kardeşlerimiz gibi görürüz. Onların refahı bizim refahımızdır. Eğer onların bir sorunu, rahatsızlığı varsa, bunun acısını biz de hissederiz. Ne zaman bir terörist saldırı olsa, Irak hükümeti bilir ki onları ilk biz ararız ve elimizdeki tüm imkanları onlara açarız. Bu duruşumuzu ve politikamızı bundan sonra da sürdüreceğiz.
Ancak Bakan Clinton'ın da ifade ettiği gibi, Irak anayasası gücün paylaşımını gerekli kılıyor. Aslında Irak bir anlamda, Arap Baharı'nın başladığı ilk ülke, serbest ve adil seçimler ilk Irak'ta olmuştu ve bu parlamento serbest ve adil seçimlerden sonra kurulmuştu. Dolayısıyla Irak demokrasisinin başarısı ve Irak hükümetinin etkili çalışması hepimiz için çok önem taşıyor. Irak'a birşeyler söylediğimizde, bunun arkasında bir müdahale niyeti değil, tam tersine, yardım etme niyeti yatıyor. Türkiye, Irak demokrasisisin başarısı için Irak'ın yanında duracak. Ve bu şu anda tüm Iraklılar ve komşuları için bir test. Eğer başarılı bir Irak demokrasisi oluşursa, diğer ülkeler için de bu iyi bir model olur''.
Davutoğlu, bu başarıyı sağlamanın tek yolunun, tüm grup ve partilerin, ülkenin birliği, egemenliği ve bütüncüllüğüne, birlikte çalışmaya, gücü paylaşmaya ve Irak halkını geleceğe hazırlamaya olan ortak bağlılık göstermesi olduğunu vurguladı.
Irak halkının son 30 yılda, İran-Irak savaşı, Körfez savaşı gibi olaylar yüzünden çok acılar çektiğine dikkati çeken Davutoğlu, ''Şimdi mutluluk, zenginlik zamanı ve Türkiye, Irak halkının refahına ve mutluluğuna her zaman katkı sağlamaya devam edecek'' dedi.
''Irak'taki siyasi vaziyetten kaygılıyız''

Clinton, Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin Türkiye'ye eleştirileri ve bu ülkedeki siyasi ortamdan duyulan kaygılara dair bir soru üzerine de, ''Irak içerisindeki siyasi vaziyetten kaygılıyız. Irak hükümetinin, tüm Iraklıların ülkenin geleceğinde söz sahibi olduğuna inandığı kapsayıcı bir hükümet olması önem taşıyor. Davutoğlu ve ben Irak konusunda, Irak'ın demokrasisini güçlendirmede, farklı gruplar arasındaki siyasi farklılıkların giderilmesine nasıl katkı sağlayabileceğimiz noktasında verimli bir görüşme yaptık. Demokrasisini geliştiren, kim olduklarına ve nerede yaşadıklarına bakmaksızın halkına hizmetler sunan birleşik bir Irak'ın ortaya çıkmasında hepimizin çok güçlü çıkarları bulunuyor'' diye konuştu.
Dolayısıyla, Irakiye bloğunun Temsilciler Meclisi'ne geri dönüşünden memnuniyet duyduklarını kaydeden Clinton, ''Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin, farklı gruplar arasındaki arabuluculuk çabalarını, gücün paylaşımını öngören Irak anayasası ve Irak yasalarına uygun olarak tüm Iraklıların çıkarlarını temsil eden bir siyasi çözüme ulaşılmasına odaklanacak bir ulusal konferans yolundaki çabalarını destekliyoruz. Irak içerisindeki farklı seçmen gruplarının varlığını tanıyan ve Irak yönetimi ve demokrasisini ileri götürmek için daha güçlü temel inşa etmeye dönük bu çabalara güçlü destek veriyoruz'' dedi.
Clinton, Türkiye'yi de, Bağdat'a ve siyasi sistem içerisindeki birbirinden farklı karakterlere erişme çabasında önemli rol oynamaya devam etmeye çağırdıklarını belirterek, ''Bölgedeki diğer ülkeleri de aynısını yapmaya çağırıyoruz. Türkiye'nin çok yapıcı bir rol oynadığını düşünüyoruz. Ancak tüm Iraklıları temsil eden kapsayıcı bir Irak hükümetine olan bağlılığın kesinkes ortaya konması ihtiyacına dair kaygıyı da paylaşıyoruz'' ifadelerini kullandı.

''Türkiye'nin AB üyeliği herkesin çıkarına''
Davutoğlu, Türkiye'nin AB süreciyle ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin AB üyeliğinin yıllardır sorulduğunu ve her seferinde de aynı cevabı verdiklerini söyleyerek, ''Evet, AB'nin üyesi olmayı istiyoruz ve AB tarafından gelen cesaret kırıcı tüm davranışlara rağmen, bir gün AB üyesi olacağımıza dair hala iyimseriz. AB'ye üyeliğimiz, AB'ye değer katacaktır ve herkes bundan kazanç sağlayacaktır. AB jeopolitik olarak daha etkili, ekonomik olarak daha dinamik ve kültürel olarak daha kapsayıcı olacaktır. Türkiye çok daha güçlü olacak ve Türkiye-AB işbirliği, ABD için de, NATO için de, küresel toplum için de büyük bir değer olacaktır'' diye konuştu.
ABD'nin, Türkiye'nin AB üyelik sürecine verdiği destekten dolayı müteşekkir olduklarını ifade eden Davutoğlu, ''Ancak tabii ki bu konudaki kararı ABD vermeyecek. Eğer karar verme şansları olsaydı, eminim ki şimdiye kadar AB'nin üyesi olurduk. Ama hala aynı desteği beklemeye devam ediyoruz. Her yıl, Bakan Clinton'ın ev sahipliğinde transatlantik akşam yemeği düzenliyoruz ve her seferinde aynı problemi yaşıyor, önce AB toplantısı, sonra bir başka toplantı. Bir gün aynı toplantıda buluşacağız, beraber olacağız'' dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Clinton da, ABD olarak Türkiye'nin tam üyeliğine uzun süredir destek verdiklerine işaret ederek, ''Oy hakkımız yok, ama yıllar boyu bu konudaki görüşlerimizi ortaya koyduk, çünkü Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin hem Türkiye'nin hem de Avrupa'nın çıkarına olduğunu düşünüyoruz'' dedi.
Clinton, Türkiye'nin AB üyeliğinin eninde sonunda gerçekleşeceğini, bunun siyasi ve ekonomik entegrasyonun çıkarlarına uygun düşeceğini düşünenlerden biri olduğunu ifade ederek, ''Kimsenin cesaretinin kırılmasını ve bu süreçten uzaklaşmasını istemiyorum, ancak her zorlu müzakerede olduğu gibi, bazen bunun da daha sonra yeniden ele almak üzere bir süreliğine bir kenarda tutulmasına ihtiyaç var ve şu anda zaten bölgede bizi meşgul eden yeteri kadar konu bulunmakta'' diye konuştu.
Türkiye ile uzun süredir sahip oldukları bağlar ve çok değer verdikleri müttefiklik ilişkisi nedeniyle ABD'nin de bu süreçte oynayabileceği rolün tabi ki bulunduğunu kaydeden Clinton, ''Türkiye'nin en başından beri çok yapıcı rol oynadığı NATO içerisinde ortak ve müttefikiz. Dolayısıyla Türkiye'nin AB üyesi olmasının herkesin çıkarına olduğuna inanmaya devam ediyoruz'' ifadesini kullandı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.