Giriş Tarihi: 26.11.2014 10:52 Son Güncelleme: 26.11.2014 13:19

CNN'in derdi Cumhurbaşkanı Erdoğan

Christiane Amanpour, ABD'de yeniden patlak veren Ferguson olayları yayılırken, CHP Milletvekili Binnaz Toprak'a Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadın erkek eşitliği hakkındaki sözlerini sordu.

İran asıllı İngiliz gazeteci ve CNN programcısı Christiane Amanpour, Amerika'da bir polisin siyahi bir genci öldürmesi ve ceza almaması sonrası yeniden başlayan gösterileri görmezden gelerek, böyle durumlarda her zaman yaptığı gibi gündemini Türkiye'ye kaydırdı.
Christiane Amanpour, Türkiye'deki kadın-erkek eşitliği konusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini, Ankara'dan Binnaz Toprak'a bağlanarak sordu.
Amanpour, kadına yönelik şiddetin konuşulduğu TBMM Genel Kurulu'ndan çıkan Toprak'a "Kurulda Erdoğan'ın bu sözleri konuşuldu mu?" diye sorarken, CHP'li vekil ise "Hükümet partisi konuşmacılar Erdoğan'la aynı şekilde düşündüklerini belirtti ve kadınla erkeğin eşit olmadığını söyledi. Erdoğan'ın bu açıklaması ne yazık ki TBMM'de kadına yönelik şiddetin konuşulmasından bir gün önce yapıldı" dedi.
Yedi yılda kadın cinayetlerinin yüzde 1400 arttığını belirten Toprak, "En azından kadına yönelik şiddet konusunda Meclis Araştırma Komisyonu kurulması kabul edildi. Komisyon kadınların gördüğü şiddetin nedenlerini araştırıp bunları açığa çıkaracak. Ancak bu şiddetin en önemli nedenlerinden biri de Erdoğan'ınkilere benzer açıklamalardır" diye konuştu.

AMANPOUR: ERDOĞAN NEDEN ŞİMDİ BUNLARI SÖYLÜYOR

Türkiye'nin Dünya Ekonomik Forumu'nun 2014 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporunda son sıralarda yer aldığını hatırlatan Amanpour, "Erdoğan iktidara ilk geldiğinde kadın şiddet konusunda reformlar ve yasalar yapmıştı. Sizce neden şimdi bunları söylüyor ve fikrini değiştirdi?" diye sordu.

BİNNAZ TOPRAK: KONUYA İSLAMİ PENCEREDEN BAKILIYOR

Binnaz Toprak ise bunun AKP'nin kendini muhafazakar bir pozisyonda konumlamış olmasından kaynaklandığını belirterek, "Konuya İslami bir pencereden bakmak bazı engelleri aşmalarında zorluk çıkarıyor. Türkiye'de hâlâ eşlerinden şiddet gören kadınlar şikayetçi olduklarında polisler tarafından geri evlerine gönderiliyor. Katiller indirim alıyor" ifadelerini kullandı.

Christiane Amanpour, Türkiye'de Erdoğan'ın bu fikrinin ne kadar destek gördüğünü merak ederken, "Bu açıklamalar kadınların iş hayatındaki yerini etkileyecek mi?" sorusunu yöneltti. Toprak ise "Ne yazık ki bu fikir oldukça yaygın. Bir şekilde çalışan kadınlar üzerinde bir baskı yaratacaktır" diye cevap verdi.

İŞTE ABD'Yİ CEHENNEME ÇEVİREN OLAYIN FOTOĞRAFLARI


PEKİ ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM'deki konuşmasında, kadın ve erkek arasında bir "eşitlikten" bahsedilemeyeceğini, ancak "eşdeğer olmak"tan bahsedilebileceğini söylemişti.
Erdoğan, kadının yaratılıştan narin yapılı olduğunu, erkeğe yüklenen işlerin bir hamile kadına yüklenemeyeceğini, özellikle iş dünyasında kadınla erkeğin eşit tutulamayacağını söylemiş, haklar noktasında kadınla erkeğin eş değer olması gerektiğini belirtmişti.
Erdoğan konuyla ilgili şunları söylemişti:
Kadınların ihtiyacı olan şey nedir? Bazen, "erkek kadın eşitliği" diyorlar. Kadın kadına eşitlik, erkek erkeğe eşitlik doğru olandır. Ancak kadının adalet karşısındaki eşitliği aslolandır.
"EŞİT" OLMAKTAN ZİYADE "EŞ DEĞER" OLMAK
Mağdur olanın, zorla mağdur eden seviyesine çıkartılmasıdır "eşitlik" ya da tam tersidir. Kadınların "eşit" olmasından ziyade ihtiyacı olan "eş değer" olmaktır. Yani adalettir. Buna ihtiyacımız var.
Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir. Çünkü fıtratları farklıdır, tabiatları farklıdır, bünyeleri farklıdır.
ERKEĞİN YAPTIĞI HER İŞİ KADINA YÜKLEYEMEZSİNİZ
Örneğin hamile bir kadını erkek ile aynı şartlara tabi tutamazsınız.
Örneğin çocuğunu emzirmek zorunda olan bir anneyi bu tür yükümlülükleri olmayan bir erkek ile eşit konuma getiremezsiniz.
Kadınları erkeklerin yaptığı her işte çalıştıramazsınız, komünist rejimlerde geçmişte olduğu gibi. Eline ver kazmayı küreği, çalışsın. Olmaz böyle bir şey. Onun narin yapısına bir defa ters düşer.
ERKEK KAHVEDE, KADIN GARİBİM SIRTINDA KÜFE...
Geçmişte Anadolu'da da aynısı yapılmadı mı? Sırtlarına yüklediler küfeleri. O garibim analarımız ne çileler çekti. Kamburları çıktı. İki büklüm o tarlalarda neler çekti. Halen de böyle mi devam etsin bu iş? Erkek de kahvede pişpirik oynasın, zar atsın. Bunlar oldu.
İSLAM DİNİ KADINA İKİ MAKAM VERDİ
İşte onun için eşitlikten ziyade eş değer kavramını yani adalet kavramını bu meselede en önemli kriter olarak görmek zorundayız. Bizim dinimiz kadına bir makam vermiş. Annelik makamı. Bizim dinimiz anneye de makam vermiş: Cenneti ayaklarının altına sermiş. Babanın ayakları altına değil, annenin ayaklarının altına koymuş. Dolayısıyla annenin ayaklarının altı öpülür.
ANNEMİN AYAĞININ ALTINI ÖPERDİM
Ben annemin ayağının altını öperdim. Annem nazlanırdı. "Anacığım çekme ayağını, burada cennetin kokusu var" derdim. Bazen ağlardı. Anne başka bir şey. Ve makamların en yükseğidir, ulalışamazıdır.
Ama bunu anlayanlar olur, anlamayanlar olur. Bunu feministlere anlatamazsın mesela. Çünkü onlar anneliği kabul etmiyorlar. Anlayanlar yeter bize diyoruz. Onlarla yola devam ederiz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.