Dilenci sayısında patlama

Dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan İsveç'te özellikle Doğu Avrupa'dan gelen dilencilerin sayısında artış yaşanıyor. Kuzeyin dondurucu kış şartlarında bile sokakta dilenen insanlar, İsveçlilerin alışık olmadığı görüntüler sergiliyor.
Dondurucu soğukların yaşandığı İsveç sokaklarında son yıllarda sayıları giderek artan dilenciler, trenlerde dilenmenin yanı sıra insanların duygularını istismar etmek için sokaklarda da saatlerce taş üstünde diz çöküp oturuyor ve önündeki plastik bardağa birkaç kron atılmasını bekliyor. Dilenmenin yasak olmadığı ancak sosyal ve ekonomik yönden insanların her ihtiyacının karşılandığı ülkede son birkaç yıldır sokakta dilenenlerle karşılaşan İsveçliler, bu görüntüler karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyor.
Başkent Stockholm'de de yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte sokaklardaki dilenci sayısında artış gözleniyor. Her konuda tam bir istatistik tutkunu olan İsveçliler, henüz dilenci sayılarını istatistiklere dökemedi. Yetkililer, ülkelerinde ne kadar dilenci olduğunu bilmediklerini açıklasalar da dilenci yoğunluğu her yerde kendini hissetiriyor. Stockholm, Göteborg ve Malmö gibi büyük şehirlerin yanında küçük yerleşim yerlerinde bile artık dilencilere rastlamak mümkün.
Öte yandan Doğu Avrupa ülkelerinden gelen dilenciler çoğunluğu oluştursa da ekonomik krizden dolayı son yıllarda, İspanya, İtalya ve Yunanistan'dan gelen dilencilere de rastlanıyor. Dilenciler İsveç'e genellikle kendi ülkelerinden kiraladıkları arabalarıyla gruplar halinde geliyor ve 3 ay bu ülkede kaldıktan sonra tekrar ülkelerine araçlarıyla dönebiliyorlar. Bu süre içinde bir kısmı araçlarında geceleyen dilencilerin bazıları da çadırlarda, tren istasyonlarında ya da karavanlarda kalıyor.
Özellikle çocuklu dilencilere barınma konusunda yardım etmeye çalışan belediyelerin birçoğu, sokakta dilenciliğin yasaklanmasını istiyor. Bu arada 1 Ocak 2014'ten itibaren serbest dolaşım hakkından faydalanacak olan Romanya ve Bulgaristan vatandaşlarından daha fazla göçmenin İsveç'e geleceğini tahmin eden İsveçli yerel yönetimler, bu nedenle hükümetten kaynak talebinde de bulundu.