Duruşma öncesi öldü

Afrika'da 1998'de ABD büyükelçiliklerine yönelik kanlı saldırılardan sorumlu tutulan Libyalı Ebu Enes Libi hayatını kaybetti. El Kaide liderlerinden olduğu iddia edilen Libi'nin New York'taki bir hastanede öldüğü bildirildi. Gerçek adı Nezih Abdülhamid el-Rukai olan Libi'nin ölüm nedeni olarak bir süredir tedavi gördüğü karaciğer kanseri gösterildi. 50 yaşındaki Libi'nin hepatit C hastalığına da yakalandığı biliniyordu. Libi, 1998'de Kenya ve Tanzanya'daki ABD büyükelçiliklerine yönelik saldırılarda hayatını kaybeden 224 kişinin ölümünden ve 4 bin 500 kişinin yaralanmasından sorumlu tutuluyordu. Libi, hayatını kaybetmeseydi 12 Ocak'ta terör suçlamalarından hakim karşısına çıkarılacaktı. Libi, hakkındaki suçlamaları reddediyordu. ABD özel kuvvetleri, 5 Ekim 2013'te Libya'nın başkenti Trablus'ta düzenledikleri bir operasyonla Libi'yi kaçırmıştı. Yakalanana kadar 10 yıl boyunca FBI'ın "en çok arananlar" listesinde yer alan Libi'nin başına o dönem 5 milyon dolar para ödülü konmuştu. ABD özel kuvvetleri, Libi'yi kaçırdıktan sonra ilk önce sorgulamak için donanma gemisine almıştı. Ancak ilerleyen günlerde Libi, açlık grevi yapınca sağlık durumu kötüye gitmeye başladı. Bunun üzerine ABD özel kuvvetleri, Libi'yi tedavi için New York'a götürmek zorunda kalmıştı. AFP ajansına göre Libi'nin eşi Ümmü Abdullah, ABD'yi "masum bir kişiyi kaçırmak, kötü muamelede bulunmak ve öldürmekle" suçladı. Ümmü Abdullah, eşinin karaciğer tedavisinin ardından ortaya çıkan komplikasyonlar nedeniyle öldüğünü belirtti. 12 Ocak'taki davada Libi ile birlikte Suudi Arabistanlı işadamı Halid El Fevvaz da yargılanacaktı. Aynı davanın üçüncü şüphelisi olan Mısırlı Adil Abdülbari ise geçen yıl suçlu bulunmuştu.
NÜKLEER MÜHENDİSTİ
Trablus Üniversitesi'nden mezun olan Ebu Enes Libi'nin elektronik ve nükleer mühendislik üzerine çalıştığı biliniyor. El Kaide içerisinde de bilgisayar uzmanı olarak görev yaptığına inanılan Libi, Muammer Kaddafi rejimine de karşıydı. 1990'larda Usame Bin Ladin'in de yaşadığı Sudan'da hayatını sürdüren Libi, uzun süre politik sığınmacı olarak İngiltere'de kalmış, Kaddafi'nin devrilmesinden bir yıl önce Libya'ya dönmüştü.