Erdoğan-Putin diyaloğu dostluğumuzu pekiştiriyor

Rusya ve Türkiye'nin diplomatik ilişkilerinin kuruluşunun 95. yıldönümünü kutladığı bugünlerde Türk toplumuna hitap etmek fırsatından memnuniyet duyuyorum. İki ülkenin tarihi açısından dönüm noktasında birbirine yardım elini uzatmaya karar alındı. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra iki devletimiz de zor durumla karşı karşıya kaldı. Türkiye için bu savaş, topraklarının bir kısmının işgal edilmesi ve haklarını kısıtlayan Sevr Antlaşması'nın kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır. Rusya'da devrim meydana geldi ve yeni devlet Rusya İmparatorluğu'nun Üçlü İtilaf'ta (Antant) yer alan müttefikleri tarafından müdahaleye maruz kaldı. Bu koşullarda karşılıklı destek çok önemliydi. Rusya, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'ni tanıyan ilk ülke oldu, silah ve para yardımı sağladı. Birçokları biliyor ki, 1930'lu ve 1960'lı yıllarda ülkemiz, Türkiye'nin milli sanayisinin oluşum ve gelişiminde önemli rol oynadı. İkili ilişkilerimizdeki yeni sayfa ise geçen yüzyılın 1980'li yılları 90'lı yıllara bağlayan dönemde Türkiye'ye Rus doğalgaz sevkıyatlarının başlamasıyla açıldı. Bu dönemde ticari, ekonomik ve yatırım işbirliğinin hızlı artmasıyla birlikte insanlar arasında direkt temaslar da genişletildi. Esasen iki halkımız birbirini yeniden keşfetmiş oldu. Rusya ile Türkiye arasında ilişkiler yeni içerikle doldukça bazı alanlarda stratejik özelliğe kavuşmuş olup çok yönlü pekiştirilmiş seviyeye ulaştı. Ayrıca, 2010 yılında kurulan ve Rus- Türk temaslarının tüm yelpazesi üzerindeki ortak çalışmalarımızı koordine eden Devlet Başkanımız ile Cumhurbaşkanınızın başkanlığındaki "Üst Düzey İşbirliği Konseyi" kapsamı da dahil olmak üzere iki liderimiz arasında yürütülmekte olan yoğun ve güvene dayalı siyasi diyalog işbirliğimizin daha da geliştirilmesine ivme kazandırmaktadır. Konseyin 5. toplantısı 2014 yılı aralık ayında Ankara'da gerçekleşmiş olup önümüzdeki toplantının bu yılın sonuna kadar düzenlenmesi planlanmaktadır. Uluslararası ve bölgesel güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesine katkı sağlamaya yönelik olan Dışişleri Bakanları başkanlığındaki "Ortak Stratejik Planlama Grubu"nun faaliyetlerine büyük önem vermekteyiz. Enerji alanındaki etkileşim ikili ilişkilerimizi pekiştiren kilit bir unsurdur. Bu alanda stratejik işbirliğimiz karşılıklı yarara dayalı olup, siyasi konjonktürün dalgalanmasından etkilenmez bulunmaktadır. Döneminde işbirliğimizin önemli noktası olan 'Mavi Akım' doğalgaz boru hattı uzun yıllardır başarılı bir şekilde faaliyet göstermektedir. 'Türk Akımı' olarak bilinen Karadeniz üzerinden geçecek yeni doğalgaz boru hattı projesi diyalogumuzun en öncelikli yönlerinden biridir. Rus teknolojisi ile Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan 'Akkuyu' büyük yatırım projesinin hayata geçirilmesine devam edilmektedir. Rusya ve Türkiye'nin ilgili bakanlık ve kurumlarınca ticari engellerin kademeli olarak kaldırılması, hizmet ticaretinde liberalleştirme, ortak yatırım kuruluşlarının oluşturulmasına yönelik düzenli çalışmalar sürdürülmektedir. Hızlı gelişmekte olan kültürel, beşeri, bilim ve eğitim temaslarının, turistik mübadelenin iki halkımız arasında güven ve karşılıklı anlayış havasının güçlendirilmesi bakımından öneminin küçümsenmesi mümkün değildir. Rusya ve Türkiye hem Avrupa kıtası hem Asya kıtasında aynı zamanda bulunması sayesinde benzersiz özelliğe sahip iki ülke. Böyle coğrafya konumları bölgesel ve küresel işlerde özel rolü belirler. Memnuniyetle kaydetmek isteriz ki uluslararası gündemin bir dizi konularında iki ülkemizin yaklaşımları ya örtüşür ya da birbirine yakındır. Tabii ki bazı konularda yaklaşımlarımız farklı olabilir. Bu, bağımsız dış politikayı yürüten büyük devletler için doğal bir tablodur. Ancak, ayrılıkların meydana geldiği hallerde her iki tarafın bunları yapıcı ve çatışmasız bir şekilde aşmaya gayret etmeleri önemlidir. Bugün ikili ticaret hacmimizin genişletilmesi, Rusya'ya Türk gıda ürünleri sevkıyatlarının etkinleştirilmesi bakımından ilave fırsatlar ortaya çıkarıyor. Son dönemde bazı Türk mallarının ülkemize ihracatının önemli derecede artması ve Türkiye'nin Rusya için önde gelen ticari ortaklarından biri olmasından memnunuz. Sarfettiğimiz ortak çabalarımızın öncelikli hedefleri arasında Karadeniz'de bulunan devletlerin gayretleriyle bu bölgede barış, istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik işbirliği bulunmaktadır. Rus-Türk ilişkileri zamanın sınavından başarıyla geçip bugün 'iyi komşuluk, karşılıklı saygı ve en zor sorunlarda uzlaşma bulunması becerisi gibi' örnekleri vermektedir. Ortaklığımız ve işbirliğimizin bu değerli kaynaklarının iki halkımızın bugün ve yarınki kuşaklarının yararı için korunması ve daha da çoğaltılmasının ortak çıkarlarımıza uygun olduğunu düşünüyorum. İkili ilişkilerimiz için bu simgesel yıldönümü ile Türk dostlarımızı içtenlikle kutlar, Türkiye halkına barış ve refahlar dilerim.