Esad'ın diyalog çağrısı ne anlama geliyor

Geçtiğimiz Cuma günü Kahire'de toplanan Suriye Ulusal Koalisyonu uluslararası güçlerin Suriye'deki insanlık dramına sessiz kalmalarını protesto amacıyla Roma'da yapılacak olan Suriye'nin Dostları Konferansına katılmama kararı aldı. Aynı şekilde Rusya ve Amerika'da gerçekleştirilmesi beklenen görüşmeleri de boykot ettiklerini açıkladı.
Aynı toplantıda çok önemli bir karar daha alındı. Suriyeli muhalifler ülkenin kuzeyinde Özgür Suriye Ordusunun kontrolündeki bölgelerde geçici bir hükümet kuracaklarını söylediler.
Muhaliflerin bu tepki dolu kararlarının üzerinden 3 gün geçtikten sonra Suriye yönetimi, zeytin dalı uzattı. Koalisyon Başkanı Ahmet Muaz el Hatip, olumlu bir sinyal verse de "henüz kimseyle görüşülmedi" dedi.
Suriyeli muhalifler Suriye Ulusal Koalisyonu çatısı altında hareket ediyor. Bu çatıda Suriye Ulusal Konseyi ile beraber muhaliflerin silahlı gücü olan Özgür Suriye Ordusu bulunuyor.
Şimdi merak edilen konu, muhaliflerle rejimin masaya oturup oturmayacağı. Suriye krizi için atılan bu son adımların ardından barış çok yakın gibi dursa da aslında bir o kadar da uzak ihtimal.

Bu süreçte belirleyici tek unsur var o da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad. Muhalifler rejimle masaya oturabileceklerini söylüyorlar. Ancak iki şartları var. Birincisi ve olmazsa olmazı o masada Esad'ın yer almaması. İkinci şartları ise Esad ve katliam emri veren ekibinin yargılanma garantilerinin muhaliflere verilmesi.
Suriye Dışişleri Bakanı Velit Muallim diyalog açıklamasını Rusya'da Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un yanında yaptı. "Gelin masaya oturalım" derken, muhaliflerin Esad'ın olacağı bir masaya asla oturmayacaklarını çok iyi biliyordu. Eğer Rusya, Esad'ın ipini çektiyse o zaman krizin çözümü için en ciddi adım atılmış denilebilir ve 2 yıldır akan kanı durduracak sürece başlanabilir.
Bu durumda akıllara 2 hafta önce hazırlanan barış planı geliyor. Şark el Avsat gazetesinin yayınladığı o planda geçici bir meclis kurulacağı ve başında Esad'ın değil Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Faruk Şara'nın yer alacağı belirtilmişti. Eğer Suriye Dışişleri Bakanı ve Rusya, yaptıkları diyalog çağrısında ciddilerse, Faruk Şara'nın başkanı olacağı geçiş süreci gerçekleşebilir.
Ancak Esat "ben de işin içindeyim" der ve çekilmezse o zaman bir adım bile atılmamış sayılır, her şey yerli yerinde devam eder.
Müzakere sürecinden önce muhaliflerin üzerinde Roma'daki Suriye'nin Dostları Konferansına katılmaları yolunda büyük bir baskı oluşturuldu. Bu konuda Suriye muhaliflerinin boykot kararından vazgeçip, Roma'ya gitmeleri isteniyor. Kısacası önce Roma'yı bekleyip ondan sonra Rusya'da rejimle muhaliflerin aynı masada oturup oturmayacaklarını görmekte fayda var.