Evsizlerin nüfusu arttı dayanışma ruhu geldi

Yunanistan'da süregelen ekonomik kriz, genel olarak refah içinde yaşayan Yunanların gelir düzeyini yüzde 30 oranında kıstı. Tüketim alışkanlıklarını bir kenara koyarak, var gücüyle tasarruf yapmaya çalışan Yunan halkı, bir yandan da üst üste getirilen vergileri ödemekte zorluk çekmeye başladı. Kriz, varlıklı veya varlıksız halkın tüm kesimlerini şu ya da bu şekilde etkiledi. Maaşlar kısıldıkça ve işten çıkartmalar çoğaldıkça tüketicilik azaldı. Tüketicilik azaldıkça, mağazalar birbiri ardına kapanmaya başladı. Mağazalar kapandıkça, vergi gelirleri azaldı. Mazota getirilen yeni ek vergiler apartmanların daha az miktarda mazot almasına yol açtı. Kullanılan sobalardan çıkan dumanlar Atina'nın atmosferini zehirledi. Atina'da evsiz ve dilencilerin sayısı birden 20 bine yükseldi.
HER GÜN 265 BİN TABAK YEMEK
Eskiden beri var olan uyuşturucu müptelası ya da göçmen olan eski evsizlere bir anda krizle kendini sokakta bulan "yeni nesil" evsizler eklendi. Ancak ekonomik krizin doğurduğu bu durum en çok eski nesil evsizler ile barınacak yer bulamayan binlerce kaçak göçmene yaradı. Çünkü yıllardan beri tüketim toplumundan ilgi görmeyen bu evsizler zorlaşan koşulların artırdığı duyarlılıkla gelen dayanışma ruhunun bereketli ortamından yararlanmaya başladı. Belediye başkanlıkları, Silahlı Kuvvetler ve Yunan Kilisesi'nin katkılarıyla kurulan onlarca düşkünler evi evsizlere kapılarını açtı. Atina'da bir parktaki bankta yatıp kalkan 55 yaşındaki eski nesil evsizlerden Lukas'ın "15 yıldır burada yaşıyorum. Bir kişi bana arkasını dönüp bakmadı. Şimdi yardım paketleri, yatak, yorgan aklınıza ne gelirse belirli yerlerden gidip alabiliyoruz" sözleri bu durumu özetliyor. Krizin vurduğu "yeni nesil evsizlerden" Leon ise Londra'da okumuş, Atina'da reklam şirketlerinde yüklü maaşlar almış ama 2008'de işsiz kalınca kendini sokakta bulmuş. Atina'da sivil toplum örgütlerinin "Klimaka" adıyla açtıkları bir tür düşkünler evinden yardım gördüğünü söylüyor. Türkçe'de 'Ölçek' anlamına gelen Klimaka'da evsizler dil, din, ırk ayrımı yapılmaksızın 3 yataklı odalarda barındırılıyor. Klimaka'nın gönüllü çalışanları evsizlere psikolojik, hukuki destek veriyor ve iş bulmalarına yardımcı oluyor. Kilisenin öncülüğündeki aş evleri ise yeni ve eski nesil evsizler, işsizler ve kaçak göçmenler için her yıl 365 gün boyunca tüm ülkede günde 265 bin tabak yemek çıkarıyor.
HER ŞEYE RAĞMEN AYAKTALAR
Uzanan tüm yardım ellerini geri çevirenler de yok değil. Yardım kuruluşlarını öfkeli oldukları devletin uzantısı olarak görenler "Bizi bu hallere siz düşürdünüz. Sizden yardım mardım istemiyoruz. Eksik olsun" diyor. Sonuç olarak, 2'nci Dünya Savaşı'nda 200 bin kişinin açlıktan ölmesine neden olan Nazi Almanya'sının işgal yıllarından sonraki en büyük ekonomik krizini yaşayan Yunanistan, her şeye rağmen geri kalan AB ülkelerindeki ortalama yaşam düzeyini hâlâ koruyor. İşsizliğin yüzde 26'lara çıkması, bankaların kredi verme işlemlerini askıya alması, piyasaların durgunlaşması, memur ve emekli maaşlarının kesintileri, vergilerin artırılması orta halli Yunan vatandaşlarında şok etkisi yaratmıyor değil. Ancak AB ülkeleri arasında en çok ev sahibi olanların başında yine Yunanlar geliyor. Her 10 Yunan vatandaşından 9'unun ev sahibi olduğu göz önünde bulundurulursa ki bunu hesaplarken kimisinin aileden kalan miraslarla ev, arsa, tarla sayısı artıyor. Yunanların, kendi ölçeklerindeki bu ekonomik krize rağmen, yine de açlıktan ya da soğuktan kimsenin ölmediği de bir gerçek.