FETÖ’de itiraf paniği

ABD'de Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin kendi aralarındaki kavgalar sırasında sosyal medyada paylaştıkları itiraf niteliğindeki bilgiler, örgüt içinde elebaşı Fetullah Gülen'in iade edilmesinin önünü açabileceği tartışmasını başlattı. Eski Polis Akademisi Öğretim Üyesi olan FETÖ'cü Önder Aytaç, 25 yıldır Fetullah Gülen'in yanında yer alan ve örgütün önde gelen isimlerinden Osman Şimşek'in sosyal medya videosunda yaptığı açıklamalara karşılık bu tarz ifadelerin delil olarak gösterilip "Gülen'in iadesine uzanabilecek bir süreci" tetikleyebileceği değerlendirmesinde bulundu. FETÖ'nün kritik isimlerinden olan ve İçişleri Bakanlığı'nın "kırmızı" listesinde adı yer alan Aytaç, Şimşek'in yaklaşık iki hafta önce 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde yaptığı açıklamalara ilişkin Twitter hesabından paylaşımda bulundu. ABD'ye firar eden Aytaç, Şimşek'in iftiralarının, eski Zaman gazetesi çalışanı firari FETÖ'cü Ahmet Dönmez'in daha önce 35-40 bölümlük bir yazı dizisiyle anlattığı örgüt içi kavgaların "birinci elden doğruluğunu" ispat etmekten başka bir işe yaramadığını savundu.

GÜVENDE DEĞİL
Teröristbaşı Gülen'in aslında şu an bulunduğu kampta "zannedildiği gibi güven içinde olmadığını" söyleyen Aytaç, "Özellikle üst düzey yönetici kitlesi, olası iadesi durumunda Hocaefendi'nin sessiz kalmasını sağlayacak girişimlerde de bulunabilir" sözleriyle de örgüt içindeki panik ve güvensizlik durumunun ulaştığı noktayı gözler önüne serdi.

ABD'de, Gülen'e en yakın isimler arasında maddi konular ve 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden yaşanan tartışma sonucu örgütteki ayrışma iyice netleşirken, Gülen'in "sır küpü" Cevdet Türkyolu tarafından darp edildiği ileri sürülen Osman Şimşek, darbe girişiminin 7. yılında ilk kez bu konularda açıklamalarda bulunuyor. Şimşek, örgüt tabanının kendisine "Mehdi" ve kutupların kutbu anlamında "Kutb-ul Aktab" gibi yakıştırmalar yaptığı Gülen'in "her şeyi bilemeyeceği, fikirlerinin başkaları tarafından yönlendirilebileceği"ni vurgulamıştı. Şimşek'in açıklamalarıyla Gülen'e karşı bu tarz iddialar ilk kez en yüksek seviyeden bir örgüt üyesinin ağzından dile getirilmiş oluyor.