Hamas'ın planı ne?

Gazze'ye yönelik saldırı günler öncesinden belliydi. İsrail 48 saat öncesinde tüm hazırlıklarını yapıp, beklemeye başladı. Cumhurbaşkanları, Başbakanları, Savunma Bakanları hepsi aynı gün, saldırı çağrıları içeren açıklamalar yaptı.
Amerika'da seçim sona erdi. Seçimden çıkan Obama, İsrail'in Gazze saldırılarına destek verdi. İsrail'de ise Ocak ayında erken seçim var. Her seçim öncesi kanlı operasyonlar düzenleme geleneği olan İsrail'in seçim sürecine girildiği bu günlerde Gazze saldırısı hiç sürpriz olmadı.
İsrail'den bakınca, saldırı için zemin hazırdı, sürpriz yok. Bir de bu saldırılara Gazze'den bakalım.
Gazze böylesine yoğun hava saldırılarını en son 2008 Aralık-2009 Ocak döneminde gördü. İki bine yakın kişi hayatını kaybetti. Aradaki 4 sene dönemsel saldırılarla geçti.
Bugüne gelecek olursak İsrail'in saldırı yöntemi aynı. Denizden savaş gemilerinden ateş açılıyor, havadan insansız uçaklarla bomba atılıyor. Karadan ise sınırlara mevzilenen tanklardan atış var, sınırda da askeri hareketlilik ancak tüm bunlar İsrail askerinin Gazze'ye girip girmeyeceği hakkında net bir işaret vermiyor.
En çok merak edilen konu İsrail askerinin Gazze'ye girip girmeyeceği. Kara harekatının çıkıp çıkmayacağı. 2009 saldırılarında İsrail bunu yapmıştı. Ve askerler tanklarından bile dışarı çıkamamış, tuvalet ihtiyaçlarını dahi yanlarında getirdikleri bebek bezleriyle gidermişti. Kısacası 2009'daki kara harekatı İsrail için bir kayıptı.
Bugün İsrail Ordusu daha temkinli. Sınıra kadar geliyor ama içeri girmiyor. Hamas ise sürekli İsrail'in bu yarasını kaşıyor, "cesaretleri yok gelemezler, bizimle göğüs göğüse çarpışamazlar" diyor. Hamas'ın amacı İsrail askerini kara harekatına sürüklemek çünkü içerde güçlü olduklarına inanıyorlar.
İsrail gaza gelmiyor. Ama Başbakan Netanyahu Hamas'a böyle bir koz vermemek adına lafını esirgemiyor, "gerekirse gireriz" diyor. Sadece lafla da kalmıyor, her an Gazze'ye kara saldırısı düzenleyecekmiş izlenimi vererek, 75 bin yedek askere 'hazır olun' emri veriyor, tankları sınırlara bir bir diziyor.
İsrail'in saldırı stratejisi şimdilik böyle. Hava ve denizden bomba, kara harekatına ise hazırlıklı ama gerekmedikçe 'hayır' diyor. Karşılarında ise 2009'dakinden çok daha güçlü bir Hamas var.
Eskiden soba borularıyla yapılan roketleri 5-10 km giden Hamas belli ki silah teknolojisini geliştirmiş. Tel Aviv'e de, Kudüs'e de roket atıldı. 2009'da sadece Gazze sınırındaki en yakın kent olan Sderot tehdit altındayken şimdi Tel Aviv ile Kudüs'ü bile tehdit eder oldular.
Burada Mısır'da Mübarek sonrası Mursi'nin göreve gelişi etkili olmuş olabilir. Çünkü Refah sınırı her ne kadar kısmen açık olsa da, İsrail, bu yeni roketlerin Mısır'ın yardımıyla İran üzerinden Gazze'ye sokulduğunu düşünüyor.
Gazze saldırılarının İsrail için asıl düşündürücü olan kısmı da burası. Hamas'ın sürpriz roketleri. Tel Aviv'de yerlere yatan İsrailliler, Kudüs'te çalan sirenler, Gazze'ye düşüp, onlarca mahalleyi yangın yerine çeviren bombalara bedel Hamas için.
Bu gözle bakınca Hamas'ın planı açık. Atabildikleri kadar ileriye roket atıp, havadaki radar sistemine rağmen o roketleri, İsraillilere korku salacak şekilde düşürüp, ortalığı karıştırmak istiyorlar. Hamas'a göre böyle bir durumda İsrail kentlerinde ciddi kaos yaşanacak ve hükümet ava giderken avlanacak. Yani Netanyahu seçim kampanyası için başlattığı Gazze saldırılarında, İsrail halkının yaşadığı korkular nedeniyle kayba uğrayacak. Hamas'ın üst düzey kadrosu bunu hedefliyor. İsrail televizyonlarında muhalif seslerin hükümete yönelik "bırakın Gazze saldırılarını" açıklamaları da Hamas'ın bu projesini destekliyor.