Hedef Filistin barışı

Türkiye'nin İsrail ile Filistin arasında yapılan takas anlaşmasında kaç kişiye ev sahipliği yapacağı, geçen hafta sonu yapılan Kızılcahamam kampında belli oldu. Türkiye, 12 Ekim'de mutabakatla ilgili Hamas Lideri Halid Meşal tarafından bilgilendirilmişti. Gelen isimler Türkiye tarafından değil, Hamas tarafından belirlendi. Hapishanelerde bulunan Filistinliler, gidecekleri ülkeler arasında tercih yaptı ve Türkiye'ye 11 kişi geldi.
İLK ORTAK HAREKET
Türkiye'nin Filistinli mahkûmları neden kabul ettiği sorusuna üst düzey bir diplomatik kaynak, şu yanıtı verdi: "Bu Filistinliler için bir ilk. Listede sadece Hamas değil, El Fetih üyeleri de var. İlk defa Hamas ve El Fetih iş birliği içinde. Bu yüzden de Filistin Büyükelçisi İstanbul'da onları karşılamaya geldi. En önemli diğer sebep, İsrail'in Hamas'ı resmen muhatap alması. Bu Mavi Marmara'dan bu yana İsrail'in yumuşatmaya başladığı ambargoyu daha da olumlu etkileyecektir. İsrail Gazze sınırında Hamaslıları muhatap almak zorunda kalacak. 11 Filistinlinin bir süre sonra Türkiye'den ayrılması bekleniyor. Türkiye, resmi olarak isimleri açıklamama kararı aldı. Çünkü bu kişilerin Türkiye'ye getirilmesi sırasında hiçbir taahhütte bulunulmadı. Bunun yerine Filistin'den resmi olarak istekte bulunmasını talep etti. Böylece Türkiye gelecekte de bu 11 ismin nereye gideceği ve ne yapacağı ile ilgili bir yükümlülük altına girmemiş oldu. Filistinliler, bir süre için koruma altında tutulacak. Ancak bu isimlerin Türkiye'de uzun süre kalması beklenmiyor.

MUNA KİLİTLEDİ
Türkiye'ye Hamas'ın El Kassam adlı askeri kanadından 10 ismin gelmesi kararlaştırmıştı. Bu listeye son anda Amine Muna eklendi. Muna, memleketi olan Batı Şeria'ya dönmek istedi. İsrail buna 'Hayır' dedi ve Gazze'ye gidebileceğini belirtti. Serbest bırakılan kadınlardan Ahlam Tamimi ve Amine Muna'ya yönelik İsrail'in tavrı mutabakatı zora soktu. Muna, "Gazze'ye gitmem, hapiste yatarım" deyince mutabakat kopma noktasına geldi. Son anda Muna için Türkiye formülü bulundu.

SİVİL ŞALİT'İN İLK FOTOĞRAFI
İsrail ile Hamas arasında varılan tarihi tutuklu takas anlaşması çerçevesinde bin 941 gün esir kaldıktan sonra önceki gün Mittzpe Hila'daki evine dönen İsrailli asker Gilad Şalit, ilk özgür gününe uyandı. Sabah saatlerinde bir kez daha sağlık kontrolünden geçirilen Şalit, daha sonra annesi Aviva ile kısa bir yürüyüş yaptı. Şapka ve güneş gözlüğü takan Şalit, kendisine görüntüleyen kameralara bol bol güldü. Çevresinde geniş bir koruma ağı oluşturulan Şalit'in önümüzdeki günlerde neler yapacağı hakkında bir açıklama yapılmadı. Ancak ailesi "Sağlığı iyi ve şu an normal hayata alışmaya çalışıyor" açıklamasını yaptı.
'NETANYAHU BARIŞI GERÇEKLEŞTİREMEZ'
Analistler, takas anlaşmasının Hamas'a desteği arttırdığını düşünüyor. Haaretz gazetesi, Gazze'de Hamas'ın simgesi yeşil bayraklı kimseyi görmek mümkün değilken, anlaşmadan sonra kutlamalarda bu bayrağın kullanıldığını yazdı. The New York Times ise bu anlaşma ile İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun barışa yaklaştığını ancak barışı gerçekleştirmeyeceğini yazdı. Makalede Hamas'la anlaşan Netanyahu'nun neden Filistin Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas'la görüşmediği de soruldu.
MUNA MELEK Mİ ŞEYTAN MI?
Takas sonrasında Türkiye'ye getirilen Amine Muna, 10 yıl önce 16 yaşındaki İsrailli Ofir Rahum ile internet üzerinden tanışıp, onu Faslı bir göçmen olduğuna inandırarak bir buluşma ayarladı. Randevu için Doğu Kudüs'e gelen Rahum, El Fetih'in silahlı kanadı El Aksa Tugayı Şehitleri tarafından öldürüldü. İsraillilerin "Kadın Şeytan" olarak tanımladığı Muna, Rahum'un kaçırılıp öldürülmesine neden olduğu için ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Hapisteyken de yeni doğan bir çocuğu evlatlık edinen Muna, bu tutumuyla da hapisteki arkadaşları tarafından "Melek" olarak tanımlandı.