Çarşamba 31.10.2013
Son Güncelleme: Perşembe 31.10.2013

'İnsanat bahçesi'nde dram!

Alman İmparatorluğu tarafından yabancı ülkelerden getirilen ve vahşi hayvanlar gibi teşhir edilen insanların birçoğu, hastalıklar nedeniyle ölüyordu...

Theodor Wonja Michael, yüzyıl başında dönemin Alman kolonisinden Alman İmparatorluğu'na gelen bir Kamerunlunun en küçük oğlu. O dönem Paris'ten Riga'ya, Bern'den Varşova ve Bükreş'e kadar hemen hemen bütün Avrupa'yı dolaşan Michael, sirklerde ve yabancı halk ve ırkların teşhirinde nasıl rol aldığını hâlâ çok net hatırlıyor. Bugün 88 yaşında olan Michael, uzun süre o dönemden hiç bahsetmek istememiş. Yabancı halk ve ırkların teşhiri ve sirklerde yer almaktan çok erken yaşta nefret etmeye başladığını kaydeden Michael, yıllar sonra kendi ve ailesinin hikâyesini anlatan bir kitap yazmaya karar vermiş. Kitabın adı "Alman ve Üstüne Bir De Siyahî Olmak".

SILA HASRETİ ÇEKİYORLARDI

Tarihçi Anne Dreesbach, kısıtlı zamanları olmasına rağmen bir günde çok sayıda gösteri düzenlendiğini kaydediyor: "Tabii ki kısmen sözleşmeler de vardı ancak insanlar uzun yıllar için Avrupa'ya gitmenin ne anlama geldiğini tasavvur edemiyordu. Tek başına 'Avrupa' kelimesi onlara hiçbir şey ifade etmiyordu. Kimse onlara ne olacağını tam olarak anlatmıyordu. Sanırım sadece bir şeylere söz veriyor ve neye bulaştıklarını bilmiyorlardı. Burada çok zorlu anlar yaşıyorlardı. Çoğu hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti. Örneğin Eskimolar çok basit bir soğuk algınlığı nedeniyle öldü. Çünkü Avrupa'daki virüslerle başa çıkamadılar. Ayrıca yeterli beslenemiyorlardı da çünkü alıştıkları gıdaları bulamıyor, bazıları da sıla hasretinden hasta oluyordu." Bir İnuit ilesi 1880'de Hamburg ve Berlin'deki gösteriler sonrası suçiçeğinden ölmüştü. Bir grup Siyu yerlisi de verem, kızamık ve zatürree gibi hastalıklardan hayatını kaybetmişti. Almanya'da 1930'lu yıllara kadar 400 adet yabancı halk ve ırk teşhiri yapıldı. Tarihçi Dreesbach, Hamburglu tüccarı şöyle anlatıyor: "Tamamen yabancı bir dünyadan gelen insanların da getirilmesi gerektiğini düşündü. İnsanlar heyecanlandı çünkü bir düşünün o dönem televizyon yoktu, kitaplar ve hatta renkli resimlerin olduğu kitaplar da yoktu. İnsanların uzaklardaki insanlar hakkında hiçbir fikri yoktu." Deutsche Welle

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.