Irak'ta yılanlar kente indi

İngiliz The Independent gazetesinin haberine göre nehir yataklarının kurumasıyla birlikte zehirli yılanların hayvanlara ve hatta insanlara saldırmaya başladığı öne sürülüyor.
Patrick Cockburn imzalı habere göre yılan sokmalarından dolayı 6 kişi hayatını kaybederken, 13 kişi de yaralandı. Güneydeki Dhikar eyaletindeki bir hastanede çalışan Doktor Cabar Mustafa'ya göre daha önce bildikleri bu yılan türleri büyük sürüler halinde sığırlara ve insanlara saldırıyor. Fırat'ın kenakındaki Chabaysh kasabasında ise insanlar sığırlarını yılanlardan korumak için geceleri devriye geziyor.
Veteriner Visam el Assadi ise doğal yaşam alanlarını terk eden yılanların yollarda, evlerin kenarlarında ve hatta ahırlarda görülmeye başlandıklarını ifade ediyor.
Iraklılar Mezopotamya'ya hayat veren Fırat ve Dicle nehirlerinin azalan yağmurların yanı sıra Türkiye'nin çok sayıda baraj yapmasından dolayı da kuruduğunu öne sürüyor. Türkiye ise uluslararası anlaşmalara bağlı olarak yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve her yıl aynı miktar suyu serbest bıraktığını belirtiyor.
Habere göre büyük bir insani felaketle karşı karşıya bulunan Irak'ta tarım alanlarının hızla çölleştiği, artık başkent Bağdat'ın bile çöl fırtınalarının tehdidi altında bulunduğu vurgulanıyor. 2003 yılından beri ABD işgali altında bulunan Irak'ta devam eden direnişten dolayı ülkedeki bu felaket çok fazla dünyanın gündemine gelmiyor.
Habere göre son on yılda Fırat'ın sularında dörtte üç oranında bir azalma yaşandı. 2000 yılında ülkeye giren su miktarı saniyede 950 metre küp iken bu miktar 2009'da 230 metre küpe düştü. Haberde ülkenin barajlarındaki sular da neredeyse kurumuş durumda.
Türkiye'den barajlarının kapaklarını açmasını istediklerini söyleyen Irak Su Kaynakları Bakanı Abdul Latif Raşid, her yıl Türkiye'nin salıvermesi gereken suyun saniyede 500 metre küp olduğunu ifade ediyor.
Türkiye'nin 130 metre küp su bırakmayı taahhüt ettiğini ancak bunu birkaç gün yerine getirerek daha sonra kestiğini öne süren Raşid, son dört yılda yağan yağmur miktarında da yarı yarıya azalma olduğunu belirtiyor.
Irak Tarım Bakanlığı'na göre 1970'li yıllarda tarım arazileri olan bölgelerin hemen hemen yarısı çöle dönüşmüş durumda.
Habere göre kuraklık, savaş, BM yaptırımları, eksik yatırımlar ve ağaçların kesilmesi de çölleşmenin diğer etkenleri. Su Kaynakları Bakanı Raşid, dış etmenlerin yanı sıra yatırım yapmak için bakanlığının elindeki bütçenin de yarı yarıya azaltıldığını ifade ediyor. Petrol fiyatlarındaki düşüşten dolayı bakanlığın bütçesinin 500 milyon dolara düşürüldüğü belirtiliyor.
Bağdat'ın meşhur Karada semtinde meyve sebze satan Casim Muhammed Bahadil, kuraklığın korkutucu boyutlarını şu cümlelerle özetliyor: Daha önce çevredeki arazilerde yetişerek tezgahlarımıza gelen elmaları ABD, Fransa ve Şili'den, domates ve patatesleri Suriye ve Ürdün'den, portakalları da Mısır ve Türkiye'den alıyoruz. Sadece hurmalar bizim topraklardan geliyor, bunun da sebebi hurmanın fazla suya ihtiyaç duymaması.