Son Güncelleme: Salı 13.10.2015 21:37
İran - Suudi Arabistan savaşı mı?
Suudi Arabistan'da hacıların Mina'da şeytan taşlaması sırasında meydana gelen izdihamda çoğu İranlı yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Tahran-Riyad ilişkilerindeki gerilim, "askeri güç" tehditleriyle zirveye çıktı. İran cephesinden Riyad'a yöneltilen eşi görülmemiş tehditler, iki ülke arasında bugüne kadar vekalet savaşları görünümünde seyreden mücadelenin, "sıcak ve doğrudan bir çatışmaya" dönüşebileceği endişelerine yol açtı.
- Mina'daki facia ve tehditler
İki ülke ilişkilerindeki derin kriz, Kurban Bayramı'nın birinci günü 465'i İranlı, Riyad'ın açıkladığı resmi rakamlara göre 769 kişinin vefat ettiği Mina'daki izdihamdan sonra meydana geldi. İran'da birçok siyasi, dini ve askeri yetkili, Suudi Arabistan'ı hacıların güvenliğini sağlayamamakla suçlayarak, olayla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını ve sorumluların uluslararası mahkemelerde yargılanmasını istedi. Bazı kesimlerden de Suudi Arabistan'ın hac organizasyonunu gerektiği şekilde icra etme kapasitesinin bulunmadığı ve bu görevin, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) gibi bütün Müslüman ülkelerin temsil imkanı bulacağı kurumlar tarafından yerine getirilmesi gerektiğini savundu.
Tahran'ın Riyad yönetimini hedef alan eleştirileri, ölen İranlıların sayısı ve aralarında üst düzey isimlerin de yer aldığı "kayıp" İranlılarla ilgili belirsizlik nedeniyle derinleşerek, açık askeri tehditleri de içerecek şekilde genişledi. Mina'daki izdiham faciasının ardından açıklama yapan İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Suudi Arabistan yönetimini bugüne kadarki en sert ifadelerle eleştirerek, İranlı hacılara ve cenazelere gerekli özeni göstermemesi halinde "sert ve şiddetli karşılık" verecekleri uyarısında bulundu.
Hamaney'in ardından, Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi de Mina'daki izdihamın intikamını Suudi Arabistan'dan almak için "hızlı ve sert tepkiye" hazır olduklarını söyledi. Tahran'dan Riyad'a yöneltilen tehditlerin son halkası da bir başka Devrim Muhafızları Komutanı Murteza Kurbani'nin "Suudi Arabistan ve İsrail'i vurmak için iki bin İran füzesinin hazır beklediği" şeklindeki açıklaması oldu.
Suudi yönetimi ise İran'ın eleştirilerine karşılık faciayla ilgili İranlı hacıları suçlayan açıklamalar yaptı. İran'ı hac merasimini sabote etmekle suçlayan Suudi Arabistanlı bazı yetkililer, büyük can kaybına yol açan izdihama "ters yönde giden" İranlı hacıların sebep olduğunu iddia etti. Suudi makamları ayrıca, İran'ın eski Beyrut Büyükelçisi Gazanfer Ruknabadi ve Ali Esfer Fuladger gibi facianın ardından "kayıp" oldukları açıklanan rejimin önemli bazı isimlerinin, Suudi Arabistan'a farklı isimler ve başkalarının pasaportlarıyla girdiklerinin tespit edildiğini öne sürdü.
EN SON HABERLER
- 1 Ateşkes çıkmazında yeni gelişme! Hamas’tan İsrail planına yanıt geldi: Çizgiyi çektiler!
- 2 BM'ye göre İsrail'in saldırıları Filistin'de 1,74 milyon insanı daha yoksulluğa itti
- 3 UCM'ye sunulan dosya İsrail'in soykırımını ortaya koydu! Katillerin tutuklanması için kanıtlar Türkiye'den
- 4 Katil İsrail'in Gazze'ye saldırdı! 7 Filistinli yaşamını yitirdi
- 5 İsrail'den UCM'nin kararı ile ilgili Filistin tehdidi!
- 6 ABD’de Gazze isyanı büyüyor
- 7 Dünyada 1 Mayıs coşkusu
- 8 BM: İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırıları 800'ü aştı
- 9 İsrail ordusunun Nusayrat Kampı'na düzenlediği saldırıda 1 ölü, 5 yaralı var
- 10 Fransa'da 1 Mayıs olayları! Polis eylemcilere müdahale etti