Katrina değil, Suriye kimliği felaketi oldu

Kate, Ika, Nicholas, Victor... Sonuncusunun adı Bill'di. ABD Başkanı Barack Obama, Bill'in gitmesini bekledikten sonra Massachusetts eyaletindeki Martha'nın Üzümbağı beldesinde tatiline başladı. Yo hayır, Bill Clinton'dan bahsetmiyorum. Bill, Atlantik Okyanusu'nda doğan tropik bir kasırga ismi. Tıpkı diğerleri gibi... Katrina da, 2005'e damgasını vuran kasırga oldu. En yüksek kasırga şiddeti Kategori 5'e kadar çıkan bu 'hırçın kadın', 23 Ağustos 2005'te Bahamalar'da doğup Meksika Körfezi'nde büyüdü. ABD'nin Lousiana eyaletine vardığında 1 milyona yakın kişi tahliye edildi.
SADECE ESİP GEÇER SANDI AMA...
Louisana'nın deniz seviyesinin altında kurulu New Orleans kentinde oturan Abdülrahman Zeitoun ise o sırada evindeydi. Suriye asıllı ABD vatandaşı Zeitoun'un eşi Kathy ve 4 çocuğu ise başka bir kente kaçmıştı. İkinci kocasıyla tanıştıktan sonra Müslüman olan Amerikalı Kathy, yalvardı ama o direndi: "Ben eve göz kulak olacağım." Zeitoun, 1970'lerde ABD'ye göç eden, boyacılık şirketi kuran kendi halinde bir adamdı. Katrina'nın şöyle bir eseceğini sanmış ama yanılmıştı. New Orleans'ı çevreleyen su setleri, 29 Ağustos 2005 günü 160 km. hızla esen Katrina'ya yenik düştü. New Orleans'ın yüzde 80'i sular altında kaldı. Zeitoun'un evi de... Kasırganın bin 850'ye yakın insanın ölümüne yol açtığını öğrenince, şanslı olduğunu sandı. Ama yine yanılmıştı, kabus daha yeni başlıyordu. 'Hırçın kadın' gidince, Zeitoun su altında kalan mahallesinde kanosuyla keşfe çıktı. Kendisi gibi evini terk etmeyen yaşlı komşularına yardım ediyordu. Günler sonra karşısında kurtarma ekibini görüp sevindi ama bu üçüncü yanılgısıydı. Kurtarma ekibinin Zeitoun'dan, üzerinde "Müslüman Suriyeli" yazan kimliğini istemesi ikinci felaketi oldu: "Kim olduğum, ismimle ilgili bir nefret gözaltısıydı. Her gün su, yiyecek bıraktığım komşumu serbest bıraktılar. Bana silah doğrultarak onlarla gitmemi söylediler."
GUANTANAMO'DAN DA KÖTÜ
Şansız adam Louisiana Elaine Hunt Cezaevi'ne gönderildi: "İlk 3 gün burada kaldım. Guantanamo'dan daha kötüydü. Sonra en kötü suçları işleyen mahkûmların tutulduğu bir cezaevine nakledildim." Zeitoun, Taliban üyeleri veya terör zanlıları gibi iki haftada bir çırılçıplak soyularak teftişten geçirildi. Ailesiyle iletişime geçmesi yasaklandı. Bayan Zeitoun ancak bir ay sonra eşini bulup kefaletle kurtardı. Kendi evini yağmalamak suçuyla yargılanan Zeitoun'un masumiyetini kanıtlaması ise aylarını aldı. Yine de ABD'ye geldiği için pişman değil: "Sonuçta her şey Allah'tan geldi."