'Kimse üniformayı çıkarıp başkanlığa oturmayacak'

ABD kontrollü darbe mi oldu?
Hüsnü Mübarek, ABD'nin Arap dünyasındaki en yakın müttefikiydi. 30 yılda ABD ve Mısır'ın orduları o kadar yakınlaştı ki, Mısır'a her yıl 1.3 milyar dolar askeri yardım aktı ve Mısır savunma sanayini kurup Afrika'nın en büyük askeri gücü oldu. Ayrıca, Enver Sedat'ın hayatına mal olan Camp David Barış anlaşmasının virgülüne bile dokunmadı Hüsnü Mübarek!! Peki o zaman Başkan Obama neden yakın dostu Hüsnü Mübarek'i terk etti? Ya da ABD, Mübarek'in devrileceğini görünce orduyla devrimi kontrol altına mı aldı? Devrimi "Özgürlük ve demokrasi" diye sokaklara dökülen milyonlar mı yaptı? Yoksa Mısır'da ABD'nin kontrolünde askeri darbe mi oldu? Kahire'de yaptığım görüşmelerde bütün bu sorulara yanıt aradım.
29 Temmuz Cuma ! O sabah Nil nehrine bakan otelimin balkonuna çıktım.. Köprülerin üzerinden büyük kalabalıklar akıyordu Tahrir Meydanı'na!!. O gün Kahire'de her köşe başına korku sinmişti sanki.. Gözler ülkeyi yöneten Orgeneral Tantavi'ye çevrilmişti.. Devrimden bu yana neredeyse görünmez olan General Tantavi ne yapacaktı? Ya ordu, yine çatışmalara seyirci kalırlarsa? İç savaşın kıvılcımları çakılmayacak mıydı? O gün korkulan olmadı. Çünkü ordu, radikal İslami gruplarla liberallerin çatışmasını Müslüman Kardeşler'le anlaşarak önledi. O gün çatışma çıkmasa da İslamcılar öyle bir gövde gösterisi yaptılar ki sanki devrimi rehine aldılar. Liberaller ise olayı protesto edip meydanı terk ettiler. O gün Müslüman Kardeşler anahtar olduklarını kanıtladılar. 1 Ağustos Pazartesi!! 2 gün sonra hem de ramazanın ilk günü!! Tahrir'deki özgürlüğün nöbetçileri tank ve postal sesleriyle uyandılar.. Tankların eşliğinde yüzlerce asker fırtına gibi daldı meydana.. Bir saat geçmeden bütün çadırlar söküldü.. Direnenler karga tulumba götürüldü. Tahrir Meydanı temizlendi. Ordu o gün demir yumruğunu gösterdi..

GENERAL TANTAVİ KİMDİR?
Yüksek Askeri Konsey'in Başkanı Orgeneral Muhammed Hüseyin Tantavi kim mi? Tantavi, 1956-1967 ve 1973 savaşlarında İsrail'e karşı çarpışan 76 yaşında bir general!! Ama daha da önemlisi, 20 yıldır Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı! Aynı zamanda da savunma sanayisinin başı! Yani Mübarek'in en yakınındakilerden biri! "Eğer 1995'te Mübarek'e yapılan suikast girişimi başarılı olsaydı, Tantavi o zaman devlet başkanı olacaktı" deniliyor. Yani Hüseyin Tantavi, 16 yıllık gecikmeyle zirveye oturdu. Halk General Tantavi'yi seviyor ve güveniyor. Neden mi? Birkaç nedeni var. Öncelikle, Tantavi ayaklanmalar sırasında orduyu halkla karşı karşıya getirmeyi başardı.

DEVRİM ŞEHİTLERİNE SELAM
Halk, kanlı olayların sorumlusu olarak Mübarek'i ve rejiminin kilit adamlarını ve polis teşkilatını gördü. Tantavi'nin ayaklanmayı bastırmak için orduyu sokağa sürmeyişi güven yarattı. Orduya güveni arttıran başka bir olay daha var.. Generaller, Mübarek devrildikten sonra halkın karşısına çıkıştıkları ilk gün, devrim şehitlerine asker selamı verdiler. Böylece devrimin koruyucusu olduklarını gösterdiler. Mübarek 'e gelince, kiminle konuşsam aynı kanıdaydı. Mübarek ordunun baskısıyla Şarm-El Şeyh'e gitti ama olaylar kontrol altına alınınca geri dönecekti. Giderken çelik kafes içinde döneceğini bir an bile aklına getirmedi. General Sameh Seif el Yazal!! "Askeri İstihbaratın Eski Başkanı.." EL Cumhuriyet adındaki Savunma Strateji Merkezi'nin Başkanı! Ayrıca, Mısır'da 6000 kişinin çalıştığı, 125 ülkede de 650 bin personeli bulunan 6.8 milyar pound cirolu G4S adlı Uluslararası güvenlik şirketinin Mısır'daki yönetim kurulu başkanı! Mısır, İngiliz İşadamları Derneği'nin de yönetim kurulu üyesi! General Sameh Seif el Yazal'la Kahire Konferansı'nda tanıştım. Al Zayal'in General Tantavi'yle yakınlığı biliniyor. Zaten askeri istihbaratın eski başkanı da yakınlığını gizlemiyor, "Her gün görüşüyoruz" diyor Yani Al Zayal Yüksek Askeri Konseyin sözcüsü gibi! Toplantıdan sonra salonun bir köşesinde oturup sohbet ettik.. Kendinden son derece emindi. Yüzünden eksik olmayan gülümsemesiyle açık ve net konuştu. Sohbetimize en çok tartışılan soruyla başladım.
'PEK ÇOK ADIM ATILDI'
"Mübarek gitti ama rejim yerinde deniyor. Ne dersiniz?" "Kesinlikle doğru değil" diye başladı ve ekledi: "Meclis başkanı da dâhil herkes tutuklandı. İçişleri bakanı idam talebiyle yargılanıyor. Mübarek iki ayrı davayla yargılanacak. İlkinde idamı isteniyor. Hiçbir şey yapılmadı demek doğru değil." "Devrimciler rejimin zaman kazanmaya çalıştığını söylüyorlar" diye üsteledim: El Yazal güldü, "Her şeyin bir anda yapılmasını istiyorlar. Sihirli bir değnekle mucize yaratılamaz ki" dedi. "Peki ordu ne zaman yönetimi sivillere devredecek?" dedim. El Yazal şöyle konuştu: "Bakın Mübarek'in partisi tarihe karıştı.. Demokrasiye geçiş takvimi açıklandı. Parlamento kasımda seçilecek." Ordu sivil başbakan atayarak yönetimi zaten sivillere devretti.. Siyaset sahnesine doğrudan müdahale etmiyor. Yeni bakanları sokaktaki halk atadı. Halk listeyi verdi. Başbakan onayladı. Askeri Konsey karışmadı. Herkes görüşünü açıkça söylüyor. Bu demokrasi değil mi? Herkesin kafasındaki soruyu da sordum Al Yazal'a: "28 Ocak'ta hapishanelerden salınan 18 bin suçlu halka saldırınca ordu neden seyretti? Saldırının ordunun koruması altında olduğu suçlamasına ne diyorsunuz?" Konseyin sözcüsü yüzünde acı bir gülümsemeyle konuşmasını sürdürdü: "Bakın ordu devrimcileri korumak için sokağa çıktı. Eğer farklı davransaydı, Mısır bugün Libya ya da Suriye gibi olurdu."

BAŞKAN OLURSA ŞAŞIRMAYIN
El Yazal, ordunun kesinlikle yönetimle kalmayacağını söylüyor.. "Size garanti veriyorum. Kesinlikle kalmayacak" diye ısrarla vurguladı sohbetimiz sırasında ve şöyle dedi: "Ordu sadece sandık güvenliğini sağlayacak. Seçimlere müdahale etmeyecek. Etrafımızda çatışmalar sürerken askerin gücünü azaltmaya niyetimiz yok. Seçimlerden sonra hiçbir askerin yönetimde kalmayacağını göreceksiniz." Tabii akla gelen başka bir soru daha var. Türkiye'de de geçmişte olduğu gibi generaller üniformalarını çıkartıp devlet başkanı olmak istiyorlar.. Tantavi ya da Konsey'deki generaller de neden aynı yolu izlemesin ki? "Hayır üniformasını çıkartıp kimse başkanlığa oturmayacak" dedi Al Yazal ama birkaç yıl ordudan uzaklaşmış biri olabilir tabii!! El Tazal'e veda ederken sohbetimize kulak veren dinleyen bir Mısırlı gazeteci yanıma yanaştı ve gülümseyerek kulağıma fısıldadı: "General el Yazal'ı Mısır'ın yeni başkanı olarak görürseniz şaşırmayın."
YARIN: MÜSLÜMAN KARDEŞLER'İN LİDERLERİ NE DİYOR?
Nur BATUR