Lordlar Kamarası'nda "İslamofobi" ele alındı
Dünyada son günlerde yaşanan olaylar sonrası tekrar gündeme gelen "İslamofobi" İngiliz Parlamentosu’nun üst kurulu olan Lordlar Kamarasında tartışıldı. EMİSCO tarafından organize edilen sempozyuma akademisyenler ile İslam dünyasının önemli sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Batı dünyasının merkezlerinden biri olan Londra’dan dünyaya mesaj verildi.
Programın başında din, ırk, kültür farketmeksizin, tüm terör saldırılarında hayatını kaybedenlerin onuruna bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Lord Ahmed ''İslam'' kelimesini kullanarak terör eylemleri gerçekleştirenlerin İslamın bir numaralı karşıtı olduğunu ifade etti.
Charlie Hedbo dergisine düzenlenen saldırı sonrası Müslümanlar üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığını söyleyen Lord Ahmed ''Bu terör saldırıları sadece Müslümanlara mal ediliyor. Müslümanlardan özür bekleniyor. Fakat Gazze'de olanlar için hiç kimse Yahudi toplumundan özür dilemesini istemedi. Burma'da yaşananlar ortada. Kimse tüm Budist toplumundan bir özür beklemedi. Peki neden herkes Müslümanlar'dan özür bekliyor'' şeklinde konuştu.
''İSLAMOFOBİ BİR SUÇ OLARAK TANIMLANMALI''
Sempozyum ile ilgili sabah.com.tr'ye özel açıklamalarda bulunan Emisco Başkan Vekili Profesör Bülent Şenay ise İslamofobi tartışmalarının sosyolojik temeline değindi.
''Bugun Avrupa'da ve batıda İslamofobiya ile ilgili gittikçe yoğunlaşan tartışma var. İslamofobiya'nın azaldığından değil arttığından bahsediliyor. Özellikle 9/11 olaylarından sonra bir gelişme oldu. Nefret suçlarında ve nefret söyleminde artış var. Avrupa'da ciddi bir müslüman var. Avrupa'da ve batıda İslamofobiya sıradan marjınal bir sosyal konu değil. Bir politik gerçeklik var, demografik gerçeklik var. Bir de dini gerçeklik var. İslamafobiya'nın sadece bir insan hakları ve politik tartışma oldugu konusu çok isabetli değil. Bu aynı zamanda dini bir mesele ve batının aydınlanma sonrası yaşadığı tarihsel süreçteki din ve sekülerlik tartışması ile de ilgili. Dolayısıyla müslümanlar Avrupa kamuoyuna ve kamusal alanına dini yeniden getiren kültür ve medeniyet olarakta varlar ve problemin bir kısmıda aslında bu. Charlie Hebdo olayları ile yeniden artmıştır.''
Batıya yönelik sert eleştirilerde bulunan Şenay, Avrupa'nın ve batının İslam politikalarını tekrar gözden geçirmesi gerektiğini de söyledi.
''Güvenlik eksenli kamu politikaları ile terör karşıtı kanuni düzenlemeler ile demokratik toplum korunmaz. Güvenlik eksenli kamu politikalarının Avrupa'da aynı zamanda batıda ırkçı ve aslında radikal islam karşıtı hareketlerınde işine yarayan bir etkisi var. Dolayısıyla kendisine ayrıca bir problem icat etmiş oluyor batılı hükümetler ve kamu politikası yapıcıları. Bunun üzerine bir de Avrupa'dan Ortadoğu'da Işid'e katılımlar nedeniyle bir radikalleşme tartışması yapıldı. Bununda arkasında müslüman gençlik ve radikalleşme olarak sınırlandırılıyor. Halbuki dünyada son 50 yılda batıdan pek çok genç başka yerlere de gidiyor asker olarak gidiyor. Başka ülkelerde savaşıyorlar. Müslümanların kanı dökülüyor. Radikalleşme sadece müslümanların tek başına taşıdığı bir yük değil. Kesinlikle İslamofobi bir suç olarak ele alınmalı ve öyle tanımlanarak politikalar üretilmeli''
SÜLEYMAN DİNÇER / LONDRA
EN SON HABERLER
- 1 Katil İsrail vahşete doymadı! Soykırım kabinesinden Refah'a saldırıya devam kararı
- 2 Son dakika: İsmail Haniye duyurdu! Hamas ateşkesi kabul etti
- 3 Biden, Netanyahu ile görüşmesinde, "Refah konusundaki net görüşünü" yineledi
- 4 MSB açıkladı: Suriye'nin kuzeyinde 7 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi
- 5 Almanya'ya gündem: Döner! Fiyatı tavan yapınca bakın ne istediler
- 6 SON DAKİKA! Katil Devlet 'Boşaltın' diyerek tehdit etmişti: Soykırımcı İsrail'den Refah'a saldırı! Yüzbinlerce Filistinli ikamet ediyor
- 7 Arjantin'den İngiltere'ye Falkland Adaları mesajı
- 8 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Al Sani ile görüştü
- 9 BM'den İsrail'e Refah tepkisi:
- 10 Çin Devlet Başkanı Cinping Fransız mevkidaşı Macron'la bir araya geliyor