Lübnan'da Hariri sürprizi

Hariri'nin başkanlığındaki Mustakbel partisi yöneticilerinden Raşid Fayid, eski Başbakan'ın "er ya da geç" ülkesine dönmesini beklediklerini belirterek, "Hariri'nin dönüşü, son yıllarda bölgedeki gelişmelerden rahatsız olan Sünni kesimin daha ılımlı hale gelmesi için, hem müttefiklerimiz hem de hasımlarımız tarafından istenen bir durumdu" ifadelerini kullandı.
Hariri'yi destekleyen Sünni gruplar, eski Başbakan'ın Beyrut'a gelişini, başkent sokaklarında tatlı dağıtıp geç saatlere kadar havai fişek ve silah atarak kutladı. Eski Lübnan Başbakanı Saad Hariri ise henüz halkın karşısına çıkmadı. Cuma namazı için babası, eski Başbakan Refik Hariri'nin kabrinin de bulunduğu Hz.Ömer Camii'ne gitmesi beklenen Saad Hariri, tüm beklentilere rağmen basın toplantısı da düzenlemedi. Bu tutum, "güvenlik" tedbiri olarak yorumlandı.

SUUD, 1 MİLYAR DOLARLIK YARDIMI NEDEN HARİRİ ÜZERİNDEN YAPTI?

Parlamento binasında, Başbakan Temmam Selam ve diğer kabine üyeleri ile bir araya gelen Hariri, basın mensuplarına "bir süre" ülkede kalacağını ifade ederek, gelişinin 2 gün önce Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz'in, Suriye sınırında "terörist" gruplarla savaşan Lübnan ordusuna, verilmek üzere bağışladığı 1 milyar dolarlık yardımın ne şekilde kullanılacağını planlamak üzere olduğunu söyledi.
Siyasi analist George Alem ise, Hariri'nin ülkeye dönmesi için uluslararası konsensüsün varlığından bahsederek, "ABD'nin onayıyla Suud, Hariri'nin dönüşü için zemin hazırladı. Bu konuda, Avrupa'nın özellikle Fransa'nın desteği de alındı" görüşünü savundu.
Öte yandan, Başbakanı Selam'ın göreve gelir gelmez ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdiği ülke olan Suudi Arabistan'ın Lübnan ordusuna yapacağı 1 milyar dolarlık yardımı, eski Başbakan Hariri üzerinden yapması, ABD'nin Suud üzerinden ülkedeki dengeleri yeniden belirleme hamlesi olarak değerlendirildi.
Suud'un yardımını basından öğrendiği öne sürülen Selam'ın, "tek bağlantısının Suudi Arabistan olmadığını göstermek" için Katar Emiri ile telefon görüşmesi yaptığı ajanslara düşmüştü. Katar Emiri ile görüşmesinin ardından, Suud Kralı Abdullah tarafından aranan Selam'a, Kral Abdullah, "Lübnan'ın güvenliği ve istikrarı için kararlışeklide arkanızdayız" mesajını vermişti.
Hariri ise, Başkentteki ilk gününde parlamento binasına gerçekleştirdiği ziyaret sonrası, Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Ali Said Asiri ve ABD'nin Lübnan Büyükelçisi David Hale ile ayrı ayrı temaslarda bulunmuştu.

HARİRİ KRİTİK BİR ZAMANDA DÖNDÜ

Hariri'nin, 12 Ağustos'ta yapılacak 11'inci tur cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen önce Lübnan'a gelmesi, "uzun süre daha seçilemez" denilen yeni cumhurbaşkanının seçileceğine ve ülkedeki "siyasi boşluğun" ortadan kalkacağına dair beklentilerin oluşmasına neden oldu.
Mayıs ayında görev süresi dolan Mişel Süleyman'ın yerini alacak cumhurbaşkanını bir türlü seçemeyen Lübnan parlamentosundaki, Esed yanlısı 8 Mart ve Hariri'nin partisi Mustakbel'in de içinde yer aldığı Esed karşıtı 14 Mart Hareketi, iki tarafın da kabul edeceği "uzlaşı adayı" belirleyememişti.
Siyasi analistler, Suudi Arabistan'ın parasal yardımı, Suriye sınırındaki Arsal bölgesinde ordu birlikleri ve silahlı gruplar arasında 5 gün boyunca devam eden çatışmaların son bulması ile 11'inci tur cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi dönüş yapan Hariri'nin zamanlamasının birçok açıdan "önemli" olduğu görüşünde.
Şii Emel Hareketi üyesi Meclis Başkanı Nebih Berri, Maruni Patriği Bişara Rai ve adaylığını açıklamadığı halde ilk tur seçimlerde sandıktan adına oy çıkan eski Cumhurbaşkanı Emin Cemayel'in Hariri'yi telefonla arayarak dönüşünden duydukları memnuniyeti iletmeleri, yine cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili "beklenti" olarak yorumlandı.
Saad Hariri hükümeti, 30 üyeli kabineden, Hizbullah ve Hizbullah'ı destekleyen gruplara mensup 11 bakanın istifasıyla 2011 yılında düşürülmüştü. Hariri de birkaç ay sonra "Lübnan'da güvende olmadığını" söyleyerek, ülkeden ayrılmıştı. Eski Lübnan Başbakanı Hariri, son üç yılını Suudi Arabistan ve Fransa' da geçirmişti.
Gelmeden önce, döneceğine dair hiçbir açıklamada bulunmayan Hariri, cuma günü Beyrut'a ayak basar basmaz, 2005 yılında uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden babası eski Başbakan Refik Hariri'nin kabrini ziyaret etmişti.