Cumartesi 27.07.2013 09:36
Son Güncelleme: Cumartesi 27.07.2013 17:53

Mısır'da cunta katliamı

Mısır güvenlik güçlerinin, darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatul Adeviyye meydanındaki göstericilere gerçek mermi kullanarak yaptığı müdahale sonucu ölü sayısı 200'e yükseldi, yaralı sayısı 5 bine yaklaştı.

Rabiatul Adeviye'deki sahra hastanesi yetkilileri, demokrasi yanlılarına ateş açılması sonucu, ölenlerin sayısının 200'e yükseldiğini bildirdi.
Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki sahra hastanesi yetkilileri, Mısır güvenlik güçlerinin darbe karşıtı göstericilere müdahalesinde ölü sayısının 200'e, yaralı sayısının ise 5 bine yükseldiğini bildirdi. Müslüman Kardeşler, katliama rağmen Adeviye meydanından ayrılmayacaklarını açıkladı.
İskenderiye'de darbe yanlıları yüzlerce sivili camide kuşattı, halkta katliam endişesi var. Camiye sığınanlar arasında kadın ve çocuklar da bulunuyor.
Mısır güvenlik güçlerinin "Baltacılar" olarak bilenen suç örgütlerinin de desteğiyle Rabiatul Adeviyye meydanındaki darbe karşıtı göstericilere müdahalesi devam ediyor.
Gerçek mermiler kullanılarak yapılan müdahale sonucu ölü sayısı 200'e yaralı sayısı ise 5 bine yükseldi. Yüzden fazla yaralının sağlık durumunun ağır olduğu bildirildi.
MISIRLILAR KURŞUNLARDAN BÖYLE KORUNDU

Rabiatul Adeviyye meydanındaki sahra hastanesi yetkilileri, yüksek binalara çıkan keskin nişancıların hedef gözeterek gerçek mermilerle darbe karşıtı göstericilere ateş açtığını belirttiler.
Yüzlerce yaralıya çok zor şartlarda müdahale edilmeye çalışılan hastanede, cesetleri koymak için yer kalmadığı bildirildi.
Öte yandan bir güvenlik yetkisi, Mısır resmi haber ajansı MENA'ya yaptığı açıklamada, polisin ateşli silahlar kullanmadığını, olaylara sadece gaz bombasıyla müdahale ettiği öne sürdü.
Yetkili olaylarda 8 güvenlik görevlisinin de yaralandığı söyledi.

SALDIRILARIN GÖRGÜ TANIKLARI YAŞANANLARI ANLATTI

Mısır'da Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki olayların görgü tanıkları, saldırıları güvenlik güçleriyle "Baltacı" olarak adlandırılan suç örgütlerinin yaptığını iddia etti.
Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki saldırılarda yaralanan görgü tanıkları, gazetecilere yaşananları anlattı. Meydan'daki gösterilere katılmak üzere Mansura kentinden geldiğini belirten Ahmed Muhammed Ali (25), gece saat 23.00 sularında Meçhul Asker Anıtı ve Rabiatul Adeviyye Meydanı yakınında yer alan Ezher Üniversitesi'nin Davet Fakültesi civarında bulundukları sırada, karşı tarafa konuşlanmış polis tarafından üzerlerine gözyaşartıcı gaz atıldığını, "Baltacı"ların da av tüfekli saldırılarına maruz kaldıklarını söyledi.
Polise ait zırhlı araçların da üzerlerine sürüldüğünü ve bazı kişilerin ezildiğini aktaran Ali, çevredeki yüksek binalarda bulunan keskin nişancıların da eşzamanlı olarak üzerlerine ateş açtığını iddia etti. Ali, "O sırada büyük bir kargaşa ve itiş-kakış yaşandı. Meydandaki gösterilerin bastırılmak istendiğini biliyorduk ve geri adım atmamakta kararlıydık" dedi.
Koluna isabet eden gerçek mermiyle yaralandığını bildiren Ahmed es-Seyyid (22) ise 6 Ekim Köprüsü yakınında bulundukları sırada, polis ve "baltacıların" saldırısısına uğradıklarını ifade etti. Saldırıların "son bulacağı umuduyla" biraz geri çekildiklerini ancak saldırının azalmadığını ifade eden Seyyid, "Üzerimize gerçek kurşun yağmaya başladı ve göstericilere ait park halindeki araçlar ateşe verildi" diye konuştu.
Bedri Şakir (43) de 6 Ekim Köprüsü yakınında bulundukları sırada, sivil giyimli kişiler tarafından üzerlerine av tüfekleriyle ateş açıldığını, hemen ardından polisin yoğun şekilde göz yaşartıcı gazlarla müdahalesinin gerçekleştirğini anlattı. Polisin gazla müdahalesinin saat 03.00'a kadar devam ettiğini belirten Şakir, "Ezher ve çevre binaların çatılarından keskin nişancılar tarafından gerçek mermiler de atıldı" şeklinde konuştu.
Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki sahra hastanesi yetkilileri, Mısır güvenlik güçlerinin darbe karşıtı göstericilere müdahalesinde ölü sayısının 120'ye, yaralı sayısının ise 4 bin 500'e yükseldiğini bildirmişti.

RABİATU'L ADEVİYYE MEYDANI'NDA İNSANİ FELAKET YAŞANIYOR

Mısır'ın başkenti Kahire'nin doğusunda seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin serbest bırakılması ve görevine iade edilmesi talebiyle darbe karşıtlarının yaklaşık bir aydır gösteriler düzenlendiği Rabiatu'l Adeviyye Meydanı'nda insani felaket yaşanıyor.
Meydanda bulunan tek sağlık merkezi sahra hastanesinin yetkilileri, tıbbi malzeme sıkıntısının had safhaya çıktığını, cesetler nedeniyle boş yerin kalmadığı merkezde çalışmaları tamamen durdurduklarını açıkladı.
Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki sahra hastanesinin basın sözcüsü Yusuf Tal'at, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geceden bu yana devam eden olaylarda çoğu keskin nişancı ateşiyle baş ve kalp bölgelerinden vurulan göstericiler olmak üzere ölü sayısının 120'ye çıktığını, yaralıların da 4 bin 500'ü bulduğunu belirtti.
Yaralılar nedeniyle sahra hastanesinin "dolup taştığını", artık daha fazla yaralı kabul edilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Tal'at, bu nedenle basın merkezinin de "yaralı kabul" birimine dönüştürüldüğünü söyledi.
Meydandaki yaralılara insani yardımda bulunulması çağrılarına ilgili makamlardan cevap alamadıklarını ve yaşananları utanç verici olarak niteleyen Talat, "Biz onların düşmanımıyız, Biz Mısırlı değil miyiz, nerede modern dünya, nerede insani duygular, yardımlaşma ve insanlık onuru nerede?" diye serzenişte bulundu.
Talat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağlık Bakanlığı, çevredeki diğer hastane ve sağlık merkezleri gibi ambulans, tıbbi ekip ve malzeme çağrılarımızı görmezden geldi. Hastanemiz tamamen yaralılarla dolu. Morgda ceset koyacak yer kalmadı. Bununla beraber bizi arayıp daha fazla yaralı göndermemizi istiyorlar. Herkes bizi görmezden geliyor. Bize yardım eli uzatmıyorlar. Tamamen çaresiz durumdayız. Bu acısı her dakika artan insani bir falaket. Mısır devleti ve halkın malı olan basın kuruluşları, tıpkı özel medya gibi yaşanan olayları tamamen görmezden geliyor."
Öte yandan, Sağlık Bakanlığı ve özel sağlık merkezlerinin duyarsız kaldığı olaylarda, yaşanan tıbbi personel sıkıntısı nedeniyle bazı göstericilerin sahra hastanesinde görev aldığı görüldü.

"SABAH NAMAZINDAN SONRAKİ 3 SAATTE ÖLÜ SAYISI KORKUNÇ BİR ŞEKİLDE ARTTI"

Mısır'ın başkenti Kahire'de darbe karşıtı protestoların yoğunlaştığı Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki sahra hastanesi basın sözcüsü Yusuf Tal'at, "Sabah namazından sonraki 3 saatte ölü sayısı korkunç bir şekilde arttı" dedi.
Tal'at, gece yarısından sabah namazına kadar devam eden olaylarda 12 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Ölü sayısının sabah namazından sonra arttığı dile getiren Tal'at, "Sabah namazından sonraki 3 saatte ölü sayısı korkunç bir şekilde arttı. Şu an 75 ölü var, ancak en az 100 kişinin de durumu ağır" diye konuştu.
Rabiatul Adeviye'de yaşanan durumu "insanlığa karşı işlenen bir suç" olarak nitelendiren Tal'at, "Canilerin" hukuk önünde hesap vermesi gerektiğini ifade etti.

MÜSLÜMAN KARDEŞLER TEŞKİLATI SÖZCÜSÜ EL-BİLTACİ

Müslüman Kardeşler teşkilatı, Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki sahra hastanesindeki yüzlerce ağır yaralı için yardım çağrısında bulundu.
Sahra hastanesi doktorları, "hastaneye getirilen yaralı sayısının bini aştığını, bunlardan en az 300'ünün kurşunla yaralanmış olduğunu ve ölümle pençeleştiğini" söylediler.
Hastanenin bu kadar yüksek sayıda yaralıya hizmet verme kapasitesine sahip bulunmadığının altını çizen doktorlar, yüzlerce kişinin canını kurtarmak için herkesten yardım beklediklerini vurguladılar.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Sözcüsü Muhammed el-Biltaci, Anadolu Ajansı aracılığıyla dünyaya yardım çağrısında bulundu.
Biltaci, "Herkesten ve her yerden yardım bekliyoruz. Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı'ndan doğrudan başlarına isabet eden gerçek mermiyle yaralanan yüzlerce kişinin hayatının kurtarılması için harekete geçmesini bekliyoruz" dedi.
Mısır makamlarından gece yaşanan olaylarda ölen ve yaralananlarla ilgili resmi açıklama yapılmazken, hastane kaynakları 60 kişinin öldüğünü, bin kişinin yaralandığını bildirmişti.

MISIR İÇİŞLERİ BAKANLIĞI: "GÖSTERİCİLERE YALNIZCA GÖZ YAŞARTICI GAZLA MÜDAHALE EDİLDİ"

Mısır İçişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, güvenlik güçlerinin, başkent Kahire'nin doğusundaki Rabiatul Adeviyye meydanında gösteri yapan darbe karşıtlarına ateşli silahlarla müdahale etmediğini ileri sürdü.
Mısır resmi haber ajansına (MENA) açıklama yapan yetkili, Rabiatul Adeviyye meydanı yakınında toplanan göstericileri bölgeden uzaklaştırmak isteyen güvenlik güçlerinin, taş ve av tüfekleriyle karşılık verilmesi üzerine göstericilere yalnızca göz yaşartıcı gaz bombasıyla müdahalede bulunduğunu belirtti.
Darbe karşıtlarına "hiçbir ateşli silahla müdahale edilmediğini" öne süren yetkili, vücutlarının çeşitli bölgelerine saçma isabet eden 8 güvenlk görevlisinin ise yaralandığını kaydetti.
Mısır resmi makamlarından, müdahale sırasında göstericilerden kaç kişinin hayatını kaybettiğine ilişkin açıklama yapılmadı.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Sözcüsü ve "Darbeyi Ret ve Meşruiyete Destek için Ulusal İttifak" hareketinin lideri Ahmed Arif, "İçişleri Bakanlığının, demokrasi yanlısı göstericilerin 6 Ekim köprüsünde gösteri düzenleyip yolu trafiğe kapattığı iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Göstericiler Rabiatul Adeviyye meydanındaki aşırı yoğunluk nedeniyle 6 Ekim köprüsüne ulaştı. Aksi bir durum söz konusu değil "diye konuştu.
Mısır'da darbe karşıtı gösterilerin yapıldığı Rabiatul Adeviyye meydanındaki sahra hastanesi basın sözcüsü Yusuf Tal'at, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerinin göstericilere gerçek mermi kullanarak yaptığı müdahale sonucu ölü sayısının 120'ye yaralı sayısının 4 bin 500'e yükseldiğini bildirmişti.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÇELİK

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Mısır'da demokrasi yanlılarına ateş açılmasıyla ilgili, "Mısır'da darbeciler, insanlık suçu işleyerek, demokrasiyi ve sivil hükümeti, masum insanların kanıyla boğmaya çalışmaktadırlar" dedi.
Bakan Çelik, Mısır'da güvenlik güçlerinin demokrasi yanlısı gösterilerin yapıldığı Rabiatul Adeviyye meydanındaki göstericilere müdahalesi sonucu 120 kişinin ölmesi, 4 binden fazla kişinin de yaralanmasıyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
"Bu bir katliamdır" diyen Bakan Çelik, "Mısır'da darbeciler, insanlık suçu işleyerek, demokrasiyi ve sivil hükümeti, masum insanların kanıyla boğmaya çalışmaktadırlar. Buna isim koyamayanlar ve 'dur' diyemeyenler, tarih önünde aynı oranda suçlu olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU: "MÜSLÜMAN DÜNYASINDA KAN AKMAMALI"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda demokrasi yanlılarına ateş açılmasıyla ilgili, "Bugün yaşanan tablo, bizim kaldırabileceğimiz, kabul edeceğimiz tablo değildir. Müslüman dünyasında kan akmamalı" dedi.
Hatay'ın Dörtyol ilçesine bağlı Çökek Yaylası'nda meydana gelen selde hayatını kaybeden 5 kişinin yakınlarını ziyaret ederek başsağlığı dileyen Kılıçdaroğlu, gazetecilerin, Mısır'da demokrasi yanlılarına ateş açılmasıyla ilgili sorusu üzerine, Mısır'daki darbenin ardından ülkede kan aktığını söyledi.
Ülkede yaşanan olayların herkesi endişelendirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Biz Mısır'a demokrasinin ve özgürlüğün bir an önce gelmesini isteriz. Tahrir Meydanı'nda yüzbinler demokrasi ve özgürlük talebiyle toplanmışlardı. Daha sonra darbe oldu ve bu özgürlük talepleri büyük ölçüde sindirildi. Bugün yaşanan tablo, bizim kaldırabileceğimiz, kabul edeceğimiz tablo değildir. Müslüman dünyasında kan akmamalı. Demokrasi ve özgürlük, Mısırlıların da hakkıdır. Onlar da demokrasi ve özgürlük istiyorlar. Mısır'ın bir an önce seçime gitmesini, demokratik yollardan bir hükümetin gelmesini ve akan kanın durmasını isteriz. En büyük arzumuz budur."

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÇAVUŞOĞLU

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, "Maalesef darbenin çirkin yüzünü, iğrenç yüzünü Mısır'da da açıkça görüyoruz" dedi.
Çavuşoğlu, Mısır'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatul Adeviyye meydanındaki göstericilere ateş açması sonucu 120 kişinin ölmesi, 4 binden fazla kişinin de yaralanmasıyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
"Darbelerden ve çok çekmiş bir ülke ve millet olarak, biz prensip olarak darbeye niye karşı olduğumuzu vurgularken bu endişelerimizi vurguluyorduk aslında" diyen Çavuşoğlu, "Çünkü bir yerde askeri darbe varsa burada insan haklarından, demokrasiden, hukuktan bahsetmek mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
Darbelerin hukuksuzca insanları katledebildiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Bu bizim ülkemizde de zamanında oldu, maalesef darbenin çirkin yüzünü iğrenç yüzünü Mısır'da da açıkça görüyoruz. Oradaki askeri darbe sivil insanların üzerine acımasızca ateş açıyor, katliam yapıyor. Maalesef bunu da mübarek ramazan ayında şu mübarek günlerde yapıyorlar. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Burada ne yapılabilir, bugün Türkiye'de polis gaz kullanımında aşırıya kaçtı diye onların tabiriyle günlerce yayın yapanlar, manşet yapanlar Türkiye'ye demokrasi dersi vermeye çalışanlar, Türkiye'ye karşı ilan veren figüranlar, bakıyoruz Mısır'da bir askeri darbe var buna darbe bile diyemiyor. Bu askeri darbe kendi sivil halkı katlediyor, buna da göz yumuyorlar. Her şeyden önce darbelere karşı gerçek demokrasiyi savunabilmemiz için dünya genelinde, gerçek anlamda insan hakkından, demokrasilerden bahsedebilmemiz için bu ikiyüzlülükten ve bu çifte standarttan vazgeçmemiz lazım. Bu tür, darbe, katliamlar konusunda bütün dünyanın tek bir vücut olması lazım. Aksi takdirde birileri eleştirmiş, birileri başka bir şey söylemiş onun çok büyük maalesef ehemmiyeti yok. Ama bugün Mısır'da olanlara darbe bile diyemeyender çok da fazla bir bu anlamda da maalesef bir şey beklememiz söz konusu değil."

MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ŞANDIR

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, "Mısır'da Müslüman Müslümanı katletmektedir. Bu, aynen Suriye'deki gibi gittikçe önlenemeyen bir iç savaşa dönüşür endişesindeyiz" dedi.
Şandır, Mısır'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatul Adeviyye meydanındaki göstericilere müdahalesi sonucu 120 kişinin ölmesi, 4 binden fazla kişinin de yaralanmasıyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
"Büyük Ortadoğu Projesi'nin çirkin, vahşi yüzü Mısır'da bir daha ortaya çıktı" diyen Şandır, "Müslüman Kardeşler'i iktidara taşıyan küresel güçler, tekrar onu görevden alarak Müslümanı Müslümana kırdırmaktalar. Sonuç olarak Mısır'ı yıkmaktalar. Suriye, Irak nasıl yıkıldı, tahrip edildiyse şimdi sıra Mısır'a geldi. Ondan sonra sıra Tunus'a geliyor gibi görünüyor" değerlendirmesinde bulundu.
MHP olarak ilk günden bu yana "Arap Baharı" diye başlatılan sürecin demokratikleşme ve özgürlük getirme amacı taşımadığını, küresel güçlerin, küresel projelerinin uygulanması olduğunu dile getirdiklerini vurgulayan Şandır, şunları söyledi:
"Büyük Ortadoğu Projesi uygulaması olduğunu ilk günden ifade etmiştik. Şimdi Mısır'da yaşanan son olaylar da göstermiştir ki bu Hristiyan Batı'nın, Müslüman dünyasına düşmanlığıdır. Mısır'da Müslüman Müslümanı katletmektedir. Bu, aynen Suriye'deki gibi gittikçe önlenemeyen bir iç savaşa dönüşebilir endişesindeyiz. Bu olaylar üzerinden Türkiye'yi de tehdit ederek, PKK ile uzlaşmaya, bu bölgede bir Kürt devleti kurulmasına da Türkiye'yi de katmaya çalışıyorlar. Yani Suriye'de, Mısır'da, Irak'ta yaşanan bu hadiselerin üzerinden Türkiye tehdit edilmekte. Türkiye, PKK'ya mecbur bırakılmakta, PKK'nın talepleri Türkiye'yi yönetenlerin eliyle gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Amaç geçen yüz yılın ilk çeyreğinde kuramadıkları Kürt devletini, bu yüz yılın içerisinde kurmaya çalışmaktadır."
Ordunun sivil halka ateş açmasının da kabul edilemez olduğunu bildiren Şandır, "Bu tür olaylarda ordunun devreye girip ateş etmesi, vatandaşının üzerine kurşun yağdırması asla kabul edilemez. Hiç bir şekilde haklı ve meşru gösterilemez" dedi.

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI LOĞOĞLU

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, "Mısır ordusunun görevi kendi vatandaşlarına silahla saldırmak ve ölmelerine yol açmak değil, bütün Mısır vatandaşlarının hangi görüşte olursa olsunlar can ve mal güvenliğini sağlamaktır" dedi.
Loğoğlu, Mısır'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatul Adeviyye meydanındaki göstericilere müdahalesi sonucu 120 kişinin ölmesi, 4 binden fazla kişinin de yaralanmasıyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Ordunun tavrının kesinlikle kabul edilemeceğini vurgulayan Loğoğlu, "Mısır ordusunun görevi kendi vatandaşlarına silahla saldırmak ve ölmelerine yol açmak değil, bütün Mısır vatandaşlarının hangi görüşte olursa olsunlar can ve mal güvenliğini sağlamaktır" dedi.
"Mısır ordusunun, özellikle de yönetime bir darbeyle el koydukları için birinci vazifeleri vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamaktır" değerlendirmesini yapan Loğoğlu, "Bunu yapmıyorlar ise yanlış yapıyor, tek taraflı hareket ediyorlar demektir. Buna mutlaka şu veya bu gerekçeyi göstererek, davranışlarını izah etmeye çalışacaktır ama bir ordunun silah vatandaşlarının canlarına kıymasını izah edecek hiç bir gerekçe olamaz" ifadesini kullandı.
Parti olarak askeri darbelere karşı olduklarını ve kınadıklarını daha önce defalarca açıkladıklarını anımsatan Loğoğlu, Mısır'da orduyu, ülkeyi şiddetten uzak tutacak ve bir çıkış yolu oluşturacak çerçevenin etrafında toplanmaya çağırdıklarını kaydetti.
"İlla Mursi" şeklinde bir tutumun yanlış olduğunu ve bu durumun Mısır'daki kutuplaşmayı artıracağını savunan Loğoğlu, yapılması gerekenin ise Mursi yanlıları, Mursi karşıtları ve Mısır ordusuna itidal çağrısı yapmak olduğunu söyledi.
"BM Başkanlık Bildirisi yayımlamalı"
Başta Batılı ülkeler olmak üzere AB'den ve BM'den Mısır'daki şiddetin durmasına ilişkin bir açıklama yapılması gerektiğinin de altını çizen Loğoğlu, BM Güvenlik Konseyinin toplanması ve bir karar çıkarmasının zayıf bir ihtimal gibi durduğuna dikkati çekti.
Loğoğlu, "Ancak BM'nin bir Başkanlık Bildirisi yayınlayarak Mısır'daki şiddeti hem kınaması, hem şiddetin durdurulması için Mısır ordusuna ve bütün taraflara bir çağrı yapması lazım" diye konuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.