'Müzik öğretmeni değil turizmciydi'

O artık İran'da reformcuların simgesi... Onun için "İran'ın Jeanne D'Arc'ı" benzetmesi bile yapıldı. Vuruluş anı ve son saniyelerinin görüldüğü video, tıklanma rekorları kırdı. Oysa 27 yaşında İranlı genç bir kadındı Nida Sultani. Hakkında pek çok yanlış bilgi dolaşan, sembol olmuş bir genç kadın... Müslümandı, iddia edildiği gibi "Hıristiyan" değil. Ve de turizmciydi, "müzik öğretmeni" değil. İran'ın başkenti Tahran'da, Radman Turizm ve Seyahat Acentesi'nde çalışıyordu. Geçtiğimiz Nisan ayında diğer turizmci meslektaşlarıyla birlikte Türkiye'ye geldi. Görevi, "Kuşadası, Pamukkale ve Antalya gibi İranlı turistlerin sıkça ziyaret ettikleri yerleri gezmek, buradaki oteller ve turistik tesislerle iletişime geçmek" idi. Turizmci gruba dahil olan isimlerden biri de, 37 yaşındaki fotomuhabiri Caspian Makan'dı... Türkiye'nin tanıtımını İranlı müşterilere yapacak olan katalog ve broşürlerin hazırlanmasına fotoğraflarıyla katkıda bulunacaktı. Türkiye turunda tanıştığı turizmci bir İranlı arkadaşı, "Nida ve Caspian bir hafta süren turda yakınlaştı" diye gözlemini aktardı.
HAZİRAN'DA FUARDAYDI
Bir arkadaşı da Nida'yı, "Çok sevecen, cana yakın, güzel mi güzel bir kızdı" diye tanımladı. "Bakımlıydı. Pek çok İranlı kadın gibi plastik cerrahi yardımı almakta tereddüt etmemişti" dedi ve ekledi: "İran'da estetik ameliyatı olmayan kadın neredeyse yok gibi. Yüzleri ve elleri çok bakımlıdır. Sanırım kadınlar örtündükleri için kendilerini böyle ifade ediyorlar." Nida ve Türkiye gezisinde tanıştığı arkadaşları, son olarak Haziran ayının ikinci haftasında Tahran'daki uluslararası turizm fuarında bir araya geldi. Nida'yı en son fuarda gören bir Türk arkadaşı, "Ben seçimlerden bir gün önce Türkiye'ye döndüm. Etrafımızdaki İranlı gençler ülkede böyle bir ortamı hiç görmediklerini söylemişti" diyerek, sokaktaki kaotik manzarayı anlattı. İranlı gençlerin kendilerini ifade ettikleri www.weareallneda.com (Hepimiz Nida'yız) sitesi kuruldu. sitesi dünyanın dört bir yanından Nida'nın ölümüne isyan eden insanların mesajlarıyla doldu taştı. "Hepimiz Nida'yız" diyenlerin sayısı 8 bin kişiye yaklaştı. O artık İran'ın "masallardaki" Şahmeran'ıydı... İranlı kadınlarınsa "nidası."

ŞAHMERAN NEDİR?
Arap, Fars ve Türk edebiyatlarında yer alan efsanevi karakter. Akıllı ve iyicil olarak tanımlanan, belinden aşağısı yılan, üstü ise insan olan ve "meran" adı verilen doğaüstü yaratıkların başındaki 'kraliçe'ye denir. Hiç yaşlanmayan, ölünce ruhunun kızına geçtiğine inanılan varlık olarak bilinir ve Farsça'da 'yılanların şahı' anlamına gelen "şah-ı meran" dan gelir. Farklılıkları bulunan Şahmeran hikâyeleri özellikle Mardin ve İran'da anlatılıyor.
İŞTE NİDA'NIN MEZARI
Tahran'da Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası Musavi yanlılarının düzenlediği gösteride, göğsüne isabet eden kurşunla can veren 26 yaşındaki Nida Ağa Sultan'ın mezarı ziyaretçi akınına uğruyor. Gösterilerin ardından özellikle basına büyük sansür uygulanan ve mezarının yeri bile gösterilmeyen Nida'nın mezarını, saatlerce süren uğraştan sonra SABAH buldu. Tahran'daki göstericilerin simgesi haline gelen 26 yaşındaki Nida Sultan'ın ailesi ise Nida'yı, Humeyni'nin Türbesi'nin yanında bulunan Beheşti Zehra Mezarlığı'na defnetmiş.
257'NCİ PARSELDE
Genç kızın defnedildiği mezarlığın 257. parseline, Tahran'daki olaylarda hayatını kaybedenler gömülüyor. Burası adeta ana baba günü. Diğer tarftaki mezarlar mermerden yapılmışken, buradaki mezarlar yeni olduğu için halâ toprak. Açılan yeni mezar sayısı ise 100'ün üzerinde. Bütün mezarlarda tek tük çiçek bulunurken, Nida'nın mezarı çiçek bahçesi gibi. Herkes mutlaka uğrayıp çiçek bırakıyor.
FOTOĞRAF YASAK
İran' da basına karşı çok ciddi anlamda sansür uygulanıyor. Sokakta fotoğraf çekimine izin yok, elinizde fotoğraf makinesi taşımanız büyük risk. Önceki gün Tahran Üniversitesi'nde Hatemi'nin cuma hutbesine dinledikten sonra, Humeyni'nin Türbesi'ni ziyaret etmek için yola çıktık. Türbeden sonra şehitliğe gittik. Sivil polisler cirit attığı için çok dikkatli davrandık. 257. parsele gittiğimizde halkın bir mezar üzerine çiçek bıraktığını gördük. Mezar üzerindeki ismi okuyunca bulduğumuzu anladık. Kalabalığın yanına geçip 'hatıra fotoğrafı' süsü vererek fotoğraf çektik, daha fazla dikkat çekmemek için hemen mezarın başından ayrılarak otelimize döndük.