Provokasyon değil gerçek ayaklanma

Tunus'ta bir seyyar satıcının kendini yakmasıyla başlayan ve bütün Arap dünyasına yayılan isyanlar, hız kesmeden devam ederken, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, SABAH'a konuştu. Musa'nın sözleri isyanda dış güçlerin etkisinden şüphelenen Arap liderlere yanıt niteliğinde: "Bu süreç dış güçlerin etkisiyle değil, insanların ihtiyaçlarından kaynaklanan sorunların bir sonucudur. Hepsi de gerçek ayaklanma, gerçek devrimdir." Mısırlıların başkan olarak görmek istediği Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, Mısır ve Ortadoğu'da yaşanan isyanları değerlendirdi. Merkezi Kahire'de bulunan Arap Birliği'nde görüştüğüm Amr Musa, gündemle ilgili sorularımı yanıtladı:
'DEĞİŞİM RÜZGÂRI ESİYOR'
İsyan ve protestoların yaşandığı ülkeler, sizin genel sekreterliğini yaptığınız uluslararası kuruluşun üyeleri. Geçmişte sizin, Arap dünyasında değişim ihtiyacı olduğuna yönelik açıklamalarınız dikkate alındığında, bugünkü değişim süreci sizi tatmin ediyor mu? Ya da bütün bunların dış güçler tarafından provoke edildiğini mi düşünüyorsunuz?
- Hayır, hayır bu süreç dış güçlerin etkisiyle değil, insanların ihtiyaçlarından kaynaklanan sorunların bir sonucudur. Hepsi de gerçek ayaklanma, gerçek devrimdir. Genel bir umutla, insanların umut dolu beklentisiyle ortaya çıkmıştır. Bu Arap halklarının, toplumun gerçekleştirdiği bir devrimdir. İnanıyorum ki, değişim rüzgarı Arap dünyası ve Ortadoğu'yu silip süpürecektir.
BİRBİRLERİNİ ETKİLİYORLAR
Ortadoğu halklarının nasıl bir demokrasi istediklerini düşünüyorsunuz? Batı demokrasisinden daha çok kendine özgün bir demokrasi olacağını mı düşünüyorsunuz?
- Demokrasi sadece Batı'ya lazım değil. Söylediğim gibi, değişim rüzgârı Arap dünyasını sallıyor. Aynı zamanda, bir Arap ülkesindeki pozisyonun diğer Arap ülkesinden farklı olduğunu söyleyemem. Arap dünyası aynı şeyi hissediyor. Bütün Arap dünyasında özlemler aynı. Dış güçlerin Arap dünyası ile ilgili bazı değerlendirmelerinin de yanlış olduğu görüldü. Tunus'ta ne istedilerse Mısır'da da aynısını istediler. Sonuç olarak bu, Arap dünyasında genel bir değişimdir veya değişim için genel çağrıdır.
'LİDERLERİ UYARDIM'
Bu süreçte Arap dünyası liderlerine ne tavsiye ediyorsunuz neyi dikkate almalılar?
- Arap dünyasında değişim ve modernleşme ve reform çağrıları, tahmin edileceği üzere, Arap Birliği olarak benim tarafımdan da çokça dile getirildi. Demokrasi için, şeffaflık, insan haklarına saygı, sosyal ve ekonomik haklar, kadın hakları vs. Bugün de aynı şekilde, çağrımız budur.
Başkanlık yolunda aday olacak mısınız?
- Şu anda mevcut anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi üzerinde konuşuyoruz. Yeni bir anayasanın şekillenmesi ise daha sonra belli olacak. Bizlerin birey olarak ne yapacağı, nasıl katılacağı, nasıl hizmet edeceği yapılacak değişikliklere bağlı olacaktır. Bu biraz zaman gerektiren bir süreç, çok uzak değil ama anayasada yapılacak değişikliklerin ve ne tür geçiş planlarının yapılmak istendiğinin aydınlanmasıyla bu ortaya çıkacak.
Açıkça "evet" veya "hayır" diyebiliyor musunuz?
- Seçimler yok ve öngörülen bir şey de yok. Eğer "evet" derseniz, var olan bir şey için dersiniz. Şu anda ne anayasa var ne de bir seçim kampanyası. Anayasa yok şu anda. Sonuç olarak ben veya başka biri nasıl söyleyebiliriz? Yalnızca dilek, niyet arzular var, fakat karar alınacak bir durum söz konusu değil.
'TÜRKİYE'Yİ SEVERİM'
Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerine model olduğu konusunda görüşler var. Bu yaklaşımlarla hemfikir misiniz?
- Bakın, Türkiye'yi severim ve Türkiye'nin Ortadoğu'da dikkate alınması gereken bir ülke olduğuna inanırım. Ve biz Türkiye ile güçlü ve yapıcı etkileşim halinde olmak zorundayız. Benim inancım bu.
Bu süreçte Türkiye ile herhangi bir bağlantınız, görüşmeniz oldu mu?
- Evet elbette. İki kere büyükelçi ile görüşmemiz oldu, Başbakan ile de 8 Şubat'ta bir görüşmemiz olacaktı ancak şimdilik ertelendi. Umarım yakında zamanda görüşürüz.