Sandıktan siyasi kriz çıktı

Fransa'da pazar günü gerçekleştirilen genel seçimin ikinci turu sonucu, ülkeyi çıkmaza soktu. İki ay önce gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Emmanuel Macron'un Ensemble (Birlikte) ittifakı, Ulusal Meclis'te salt çoğunluğu elde edemedi. Macron'un ülkeyi yönetebilmesi için Meclis'te mutlaka çoğunluk sahibi olması gerekiyordu.
AŞIRI SAĞ REKOR KIRDI
Meclis çoğunluğunun 289 milletvekili ile sağlandığı ülkede, Ensemble ittifakı 245 koltuk elde etti.
Aşırı solcu Jean-Luc Melenchon'un girişimiyle kurulan Nupes ittifakı 131 milletvekili çıkardı.
Marine Le Pen'in liderliğini yaptığı aşırı sağcı Ulusal Birlik'i 89 milletvekili, merkez sağdaki Cumhuriyetçiler Partisi'ni (LR) ise 61 milletvekili temsil edecek. Bu oranlar aşırı sağ için Fransa'da 'tarihi' bir rekor oldu.

REFORMLAR SIKINTIYA GİRDİ
Macron'un reformlarını ve projelerini yerine getirebilmesi için Meclis'te çeşitli kısa veya uzun vadeli anlaşma ya da ittifaklara gidebileceği konuşuluyor.
Fransa basını, Meclis'in mevcut konfigürasyonu nedeniyle "kurumsal kriz" oluşturduğunu belirterek, "Macron, Meclis'i feshedebilir mi?" sorusunu gündeme getirdi.
Macron'un ya Meclis'te temsil edilen bir diğer partiyle uzlaşması ya da güvenoyu alabilmek için tavizler karşılığında milletvekili transfer etmesi gerekecek.
İSTİKRARSIZLIĞA DÖNÜŞ MÜ?
Yeni senaryoların gerçekleşememesi halinde Fransa'da ciddi bir yönetim krizinin doğabileceği ve ülkenin erken genel seçime gidebileceği ihtimalleri de konuşuluyor.
1958 öncesinde sıklıkla koalisyon hükümetleri kuruldu. O dönemdeki 'istikrarsız' hükümetler genellikle sadece birkaç ay kadar yaşayabildi.