Krize yenik düştü

İtalya'nın en zengin kişilerinden olan Başbakan Silvio Berlusconi, son 17 yıldır ülkesinin siyasi hayatında da aktif rol alıyor. Siyaset alanındaki yeteneğinin yanı sıra rahat ve umursamaz tavırlarıyla da bilinen Berlusconi, başbakanlık görevi boyunca seks skandalları ve yolsuzluk suçlamaları başta olmak üzere pek çok iddia ile boğuştu. Ancak onun başbakanlığını sona erdiren bu durum değil, euro krizi ve yüksek devlet borçları yüzünden uluslararası piyasaların İtalyan devlet tahvillerinin faizlerini yükseltmesi oldu. Çok sayıda medya kuruluşuna sahip olan 75 yaşındaki Berlusconi, önceki akşam istifa edeceğini ve yerine sağ kolu Angelino Alfano'nun geleceğini açıkladı. Başka herhangi bir ülkede bir siyasetçinin kariyerini sona erdirebilecek olaylar, Berlusconi için her gün uğraştığı sıradan işler gibiydi. II. Dünya Savaşı'ndan beri en uzun süre iktidarda kalan Başbakan olan Berlusconi hakkındaki skandallardan sonuncusu, "Rubygate" olarak da bilinen skandaldı. Davasının halen devam ettiği skandal, Berlusconi'nin 18 yaşından küçük bir hayat kadınıyla birlikte olduğu iddiası üzerine patlak vermişti.

VATİKAN DA SIRTINI DÖNDÜ
Ayrıca Milano'daki villasında "Bunga Bunga" adıyla ünlenen partilerde yaşananlar da polisin telefon görüşmelerini kaydetmesi sayesinde kamuoyuna mal oldu. Berlusconi'nin kendisinin dindar bir insan olduğu ve partilerinde yalnızca dans edildiği yönündeki açıklamaları inandırıcı bulunmadı. 2009 yılındaki boşanma sürecinde de eşi Veronica Berlusconi, kendisini çocuk yaştaki kızlarla birlikte olmakla suçladı. Seks skandalları nedeniyle Vatikan bile Berlusconi'den kaçınmaya başladı. Yüzünü gerdirmesi, saç ektirmesi ve skandalları İtalya'da yakından takip edilirken, son dönemde yabancı liderler de İtalyan liderle aynı resim karesinde görüntülenmemeye çalışıyordu. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'e iki hafta kadar önce düzenledikleri ortak basın toplantısında bir gazeteci, "Berlusconi'nin mali kriz için verdiği reform sözlerini gerçekleştirmesine güveniyor musunuz" sorusunu yönelmiş; bu soruya karşılık iki lider birbirlerine bakıp gülünce İtalyan basını ayağa kalkmıştı. Diğer yandan Başbakan, 2 ayrı yolsuzluk davasında 30'dan fazla suçlama ile karşı karşıya kaldığında ise savcılara "Siz demokrasiye zarar veren komünistlersiniz" suçlamasını yöneltti. Kısa süre öncesine kadar orta yaştaki kadınların, küçük iş sahiplerinin ve emeklilerin desteğini elinde tutan Berlusconi, en çok kendi çabalarıyla zengin olması sayesinde sempati topluyordu. Berlusconi, ülkenin en önemli özel televizyon kanalları ile AC Milan futbol takımının sahibi olarak da büyük popülarite sahibiydi.

YERİNE MONTİ GELİYOR
1994'te Hıristiyan Demokratların yolsuzluk iddialarıyla dağılmasından sonra kendi partisini kuran Berlusconi, sahibi olduğu medya kuruluşlarının da desteğiyle kısa sürede sağın en önemli lideri oldu. Ancak son dönemdeki siyasi hataları, meclisteki çoğunluğunun erimesine yol açtı. En son salı günü meclisteki oylamada 630 milletvekilinden 308'inin oyunu aldı. Berlusconi, bütçenin cumartesi günü Meclis'ten geçmemesi durumunda istifa edecek. Bu arada Cumhurbaşkanı Napolitano, Mario Monti'yi ömür boyu senatör olarak atadı. Bu atama, Monti'nin Berlusconi'nin yerine geçeceği şeklinde yorumlandı.