Türkiye’nin garantörlüğü asırlık sorunu çözer
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından yayınlanan Gazze raporunda çarpıcı gerçekler ortaya çıktı. Türk akademisyenler, İsrail saldırılarında yaşananların içyüzünü, tarihsel süreci, acil ihtiyaçları ve Filistin sorunu için gereken çözümleri rapor haline getirdi.
Milli Savunma Üniversitesi'nden Dr. Mürsel Doğrul ve Dr. Hayati Ünlü'nün derlediği kapsamlı çalışmada; İsrail'in orantısız misillemeleri, uluslararası hukuku ihlal etmesi ve sivillere yönelik saldırılarının bölgeye yansımaları vurgulanıyor. Bulgular ise Gazze'deki trajediyi reddeden ülkelerin artık Filistin topraklarındaki insani krizlere dikkat çekmeye başladığını ve İsrail yanlısı tutumlarından uzaklaştıklarını ortaya koyuyor.
YIKICI VE YOK EDİCİ
Raporda, şu ifadeler yer aldı: "7 Ekim sonrası yaşananlar baskıcı İsrail hükümetinin sınır tanımaz tüm saldırganlıklarını dünya kamuoyunun dikkatine getirmiştir. İsrail'in eylemleri savaş ahlakı ve hukuku ile bağdaşmaz yıkıcı ve yok edici boyuttadır. İsrail karşıtı protestolara katılımlar, sadece bugünün sağduyulu kesimlerinin değil, gelecek nesiller açısından da İsrail davranışının meşruluğunun sorgulanmasının devam edeceğinin işareti olarak görülebilir."
FİLİSTİN-GAZZE İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
İsrail'in giderek artan saldırgan tutumunun durdurulması ve Ortadoğu'da yeniden barışın tesis edilmesi için hangi yaklaşım ve yöntemlerin izlenebileceğine dair önerilerin yer aldığı raporda, çözüm öneriler şöyle sıralandı:
-Türkiye'nin garantörlüğü, bu savaş ve asırlık Filistin sorunu adına çözüme en yakın diplomasi masasıdır
-Gazze travması, tüm Filistin nüfusunu etkisi altına almıştır. Sürdürülebilir ve insani bir barış çözümün kendisidir.
-Bu topraklar, Filistinlilerin kendi toprağıdır. Siyonistlerin bu topraklara yerleşme anlatılarından ziyade, bu toprağın sakinlerinin tarihsel süreklilikleri ön planda olmalıdır.
-Kontrolden çıkan İsrail'in tüm bu eylemlerinin ağır bir müeyyidesi olması gerektiği gibi tüm zararların da Filistinliler lehine tanzim edilmesi gerekmektedir.
-Derinleşen savaş ortamında birçok ülke arasındaki diplomatik ilişkiler daha da karmaşık olabilecektir. Yeni mülteci krizleri tetiklenerek yeni insani krizler ortaya çıkabilecektir.
-İsrail'in şiddet politikasını aklamaya çalışan ülkeler, tüm suça ortak olmak demektir. Gazze Şeridi'ndeki katliamı reddeden ülkelerin tutumları ise taktir edilmelidir.
EN SON HABERLER
- 1 Netanyahu’nun danışmanı Falk: "İsrail anlaşmayı kabul etti ancak bu iyi bir anlaşma değil"
- 2 Eski İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, seçimler için adaylık başvurusu yaptı
- 3 Gazze kasabı Netanyahu kana doymuyor! Ateşkes reddi katiller ordusunu birbirine düşürdü
- 4 ABD'li Senatör Sanders'ten Netanyahu tepkisi! ABD Kongresi'ne davet edilmesine "üzücü"
- 5 FETÖ'cüler ABD'de Türk gazeteciye saldırdı! O teröristi SABAH Dallas'ta görüntülemişti
- 6 FETÖ'cüler ABD'de Türk gazeteciye saldırdı! O teröristi SABAH Dallas'ta görüntülemişti
- 7 İrlandaki vekilden katil Netanyahu'ya büyük öfke: Çocukları ve ailelerini yaktığın gibi sen de cehennemde yan
- 8 İrlandaki vekilden katil Netanyahu'ya büyük öfke: Çocukları ve ailelerini yaktığın gibi sen de cehennemde yan
- 9 Üç aşamalı planın ardından Netanyahu sessizliğini bozdu: Hiçbir şey değişmedi!
- 10 İsrail terör örgütü listesine sokmaya çalışmıştı: Filistin derneğine Belçika’dan destek