Türkiye'nin Somali'deki rolü: Zor zamanlarda bir dayanışma modeli

Somali hızla toparlanıyor. Afrika Birliği ile ortak çalışan ulusal Somali güçleri, ülkede kalabalık nüfusun ve başta Brava limanı projesi olmak üzere altyapı çalışmalarının bulunduğu birçok kritik bölgede yeniden kontrolü sağladı ve hükümetimizin imar çalışmaları güçlü bir artış göstererek, -seçimlerin de yapılacağı yıl olan- "2016 Vizyonu" planının uygulanmasını daha mümkün hale getirdi.

ERDOĞAN'IN SOMALİ ZİYARETİ BBC'Yİ RAHATSIZ ETTİ - TIKLAYIN
Bu gelişmelerin hiçbirisi, uluslararası camianın desteği ve bu camianın içinde oldukça önemli ve örnek teşkil edici bir rol oynayan Türkiye devleti ile Türk Cumhurbaşkanı'nın yardımları olmadan gerçekleşemezdi. Türkiye'nin Somali ile kurduğu bütüncül ortaklık ve kalkınma alanında gösterdiği yol, ulusal programımızın da işaret ettiği üzere ülkemizdeki büyümeye bir hayli destek sağladı. Türkiye, ortaya koyduğu girişimleri bir araya getirerek çizdiği bütüncül kalkınma modeli çerçevesinde insani yardım, kalkınma projeleri ve finansal yatırımlarını birlikte gerçekleştirdi. Türkiye, bu sürdürülebilir ve geniş çaplı kalkınmaların yalnızca dışarıdan yazılan ve siyasi etkenlerin çizdiği bir ihtiyaçlar hiyerarşisine bağlı olarak yapılamayacağını fark etti. Bu yüzden Türkiye, her alandaki yardımlarını aynı zamanda uyguladı. Somali'nin kalkınma sorununu birincil plana koyan ve ülkemizde altyapı yatırımlarında bulunan, hastaneler inşa eden, su kuyuları açan ve yıkılmış kamu binalarını yeniden imar eden Türkiye'nin yaptığı bu yardımlar, adeta olağan üstü bir nitelikteydi. Türkiye; doktorlarımıza, öğretmenlerimize ve sivil memurlarımıza eğitimler verdi. Genç öğrencilerimizin yurtdışında eğitim görebilmesi için Türkiye, binden fazla öğrenciye burs imkânı sağladı. Bu yardımlar, iş dünyasına kâr getirmekle beraber Mogadişu'nun itibarını yükselterek girişimci işadamlarını başkente yönlendirdi; ayrıca havaalanı ve liman projelerini içeren devlet teşebbüslerinin de kâra dönüşmesini sağladı. Bugün Türk Hava Yolları uçaklarının Mogadişu semalarında uçuyor olması, Türkiye'nin gösterdiği büyük destekler sayesinde Somali'deki siyasi istikrarın ve güvenin büyüdüğünü bize her gün hatırlatan bir göstergedir. Türkiye, ülkemizde istikrarın oluşmasını bekleyip de yatırımlarından asla geri durmadı. Aksine, bu yatırımların fayda getirmesi için girişimci tavrını sürdürdü. Diğer uluslararası ortaklarımız, buradaki sorunlara dışarıdan müdahale ederken Türkiye, kendi elemanlarını bizzat Somali'ye getirdi ve buradaki etkin kaynak kullanımını en yüksek seviyeye çıkarmayı hedefledi. Türk yardım görevlileri, etkiyi en üst düzeye çıkarmak için yardım malzemelerini ihtiyaç sahiplerine bizzat dağıttı. Mogadişu'daki üniversite hastanesi bunu kanıtlayan bir örnektir. Türkiye 400 yataklı hastane inşa etti; burada çalışan doktorları da eğiterek, hastalara daha iyi yardımda bulunulmasını mümkün kıldı. Bütün bu girişimler, Türkiye'nin kalkınma faaliyetlerinin hükümetimizle, iş dünyasıyla ve bölge insanıyla gerçek bir ortaklık tesis etmesini sağladı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kalkınma hamlelerinin hepsinde oldukça etkili bir rol oynadı. Zira kendisi, başbakan olduğu dönemde 2011'de Somali'ye bizzat gelerek ülkemize 20 sene sonra ayak basan ilk liderdi. Yurtdışında hep bizi savundu ve bütüncül kalkınma planı modelimize devamlı katkıda bulundu. Türkiye Somali'ye başından beri hep eşit ortak muamelesi gösterdi ve bizim taleplerimizi saygıyla karşılayarak tavsiyelerimizi de alma yönünde ısrar etti. Türkiye'nin Somali'yi gelecekteki ticari ortağı olarak algılaması, iki ülke arasındaki ilişkilerde yakınlaşma sağlarken; bunu karşılıklı saygı ve birlikte çalışma isteğine doğru götürdü. Türkiye'nin zor zamanlarda Somali'nin kalkınması ve istikrarı yönünde oynadığı rol, büyük bir dayanışma modeli teşkil etmiştir. İki dost ülke olarak, ileride daha müreffeh yıllara kavuşacağımız günleri iple çekiyoruz.