Washington’da kulislerin kulağı Çavuşoğlu ziyaretinde!

En sıcak konudan başlayalım. Başkent Washington D.C.'de Çavuşoğlu ziyaretine dair beklentiler nelerdir? Ne gibi hazırlıklar yapıldı? Düzenlenen organizasyona katılım nasıl olacak?

21 Mart'ta National Press Club'ta Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nu ağırlayacağımız programa müthiş bir ilgi var. Moderatörlüğünü Atlantic Council'den Dış Politika Uzmanı Brenda Shaffer yapacak. Şu anda katılıma kayıt olan kişi sayısı 300'ü geçmiş durumda. Katılım profili ise önemli: Düşünce kuruluşları, birçok ABD'li resmi kurumun temsilcisi, 19 farklı ülkenin büyükelçilik temsilcileri, ABD medyasının nerdeyse tamamı, Amerikan Kongresi'nden bazı temsilciler ve toplum liderleri olmak üzere, Amerikan katılımı odaklı bir program hazırladık. Zaten THO'nun çalışma alanı ve kitlesi de Amerikan kamuoyuna yöneliktir. Geçen hafta başta Hollanda olmak üzere Avrupa'da yaşanan krizden dolayı gözler Türkiye üzerinde. Devlet büyüklerimizin Türkiye'ye uygulanan çifte standardı birebir anlatmaları, yapılacak etkinliğimiz için de büyük önem arz ediyor.

Trump yönetimi ABD'de yeni yeni yerleşiyor. Önümüzdeki dört sene boyunca bu yönetimle Türkiye'nin ilişkileri nasıl olacaktır?

Trump yönetimi daha başa yeni geldiği gibi, Amerikan kamuoyunda kendisine yapılan ciddi saldırı ve zorluklar dolayısı ile de henüz nefes alabilmiş değil. Yani kendi iç sorunları ile uğraşmaktan, dışa yönelik daha adım atmış değiller.

"AMERİKA İÇİN TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ"
Ancak şunu belirtmekte fayda var: Amerika için Türkiye çok önemli. Trump yönetimi başa geldikten sonra, ABD Genelkurmay Başkanı ve CIA Direktörü Türkiye'ye hemen geldi. Ardından Başbakanımız Binali Yıldırım, Başkan Yardımcısı Mike Pence ile, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ve Savunma Bakanımız Fikri Işık ABD'li mevkidaşları ile yakın zamanda görüştüler. Enerji Bakanımız Berat Albayrak, Houston'da enerji konusunda çok önemli panelde üst düzey temsilciler ile beraber idi. Yani Trump heyeti ile sıcak temas açıkça var diyebiliriz. Amerika ile Avrupa arasında açıkça bir fark var. Her ne kadar ırkçı söylemler ABD'de artsa da buna karşı gelen çok ciddi bir kitle de var.

O nedenle ırkçılığın Avrupa'daki gibi olacağını beklemek yanlış olur. Zira Trump Müslümanlara ve göçmenlere karşı tavırları ile aşırı sağın oyunu alsa da, kendi yönetiminde Müslümanlara yönelik ılımlı ve kucaklayıcı bir algının olduğunu da söylemek lazım.

"SURİYE'DE TÜRKİYESİZ ÇÖZÜM OLMAZ"

Suriye'de Türkiye'nin tezlerinin dinlenmesi, güvenli bölgenin kurulması çok önemli. Geçen hafta Türk Genelkurmay Başkanı'nın, ABD'li ve Rus mevkidaşları ile bir araya gelip, ciddi bir toplantıda bu konuları ele alması, bölgede Türkiyesiz bir çözümün olamayacağının önemli bir göstergesi. Türkiye, terörle mücadelede 40 yıla yakın bir süre boyunca dişe diş çarpışmış, on binlerce şehit vermiş bir ülke. Türkiye, bölgede terör örgütlerini nasıl işlediğini ve neler yapılması gerektiğini biliyor. Rusya'nın ikili oynamayı ve ABD'nin PYD hayranlığını bırakması gerekiyor. Zaten şu soruyu sormak lazım: PYD'yi bu kadar tutuyorsunuz da neden 2 yıldır DEAŞ (IŞİD) bölgede cirit atıyor? Demek ki bu stratejiler zaten yanlış. Ayrıca biz her terör saldırısının ardından Türkiye'de Amerikan karşıtlığının arttığının, bu karşıtlığın PYD bağlantısı ile daha da ciddi arttığını dile getiriyoruz. Çok üzücü. Ben ve kurumum asla ABD karşıtlığını olmasını istemiyoruz, olmamalı da. Ama eğer "dost ülke" diyorsak ona göre de adımlar atılmalı

FETÖ'DE HUKUKİ SÜREÇ BEKLENİYOR

FETÖ konusunda da beklentiler açık. Amerikan Adalet Bakanı göreve yeni geldi ancak geldiği gibi, Rusya ile ilgili spekülasyondan dolayı rahat nefes alamadı.Türk-ABD resmi temsilcilerin bu konuda temasları devam ediyor ancak hukuki sürecin ne kadar süreceği çok net değil. Son olarak, ticaret anlamında Türkiye-ABD arasındaki ticaret hacmi 17,5 milyar dolar civarında bulunuyor. Trump Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) dahil, bölgesel ticaret anlaşmalarını iptal etmeye hazırlanıyor. Bu sayede Türkiye'nin ikili serbest ticaret yapma konusunda yolu açılabilir zira ABD-AB arasında planlanan TTIP antlaşması müzakelerinde Türkiye'nin dahil edilip edilmeyeceği konusu çok net değildi. Bu tehdit de ortadan açıkçası kalmış görünüyor.

Bu noktada sizin gibi kuruluşlara önemli görevler düşüyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ve bu girişimin arkasındaki FETÖ'nün ABD kamuoyuna anlatılması konusunda hangi noktadayız? Türkiye'nin Suriye'deki çözüm önerileri gündeme getiriliyor mu?

THO olarak, FETÖ konusunda Amerikan Kongre-Senatosu'nda bilgilendirici çalışmalar, PYD konusunda PKK bağlantısının olduğunun açıkça gösterilmesi, Türkiye'nin Suriyeli mültecilere karşı yaptığı olağanüstü yardımlar, Türk-Amerikan ticaretinin geliştirilmesi, Türkiye'nin terörle mücadele konusunda yaptığı yoğun çalışmalar olmak üzere, birçok konuda faaliyetler yürütüyoruz.

THO'nun 15 Temmuz hain darbe girişimi olduğunda ABD'yi ilk kınayan Türk-Amerikan kuruluşu olduğunun altını çizmek istiyorum. Bu hain girişim sonrası yoğun şekilde çalışmalar yapmış ve hatta Türkiye'yi sevmeyen, Türk karşıtı olarak adlandırabileceğimiz kesimler ve hain gruplar tarafından saldırıya uğramıştır. Ancak THO dik duruşu ile kuruluş amaçlarına ve yasalara uygun çeşitli çalışmalar yapmıştır ve yapmaktadır.

BAŞBUĞ ABD'YE DARBE GİRİŞİMİNİ ANLATTI

Ayrıntılı biçimde söz etmek gerekirse, FETÖ konusunda, FETÖ Mağduru olan üst düzeydeki önemli kişileri ABD'ye davet ederek, paneller yaptık. Gelen konuklar arasında 26'ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, eski Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, gazeteci Nedim Şener, eski Albay Hakim Ahmet Zeki Üçok gibi isimler yer aldı. Amerikan medyasında, hain darbe girişimini Türkiye'nin tezlerinin anlatılması ve Türk-Amerikan ilişkilerine nasıl bir zarar vereceği boyutunda sürekli gündemde tutmaya çalıştık. THO ekibi, Amerikan basınına hem görsel hem de yazılı demeçler vererek, hain darbe girişimini anlatmaya çalıştı.

FETÖ HALA TÜRKİYE'Yİ SÖMÜRÜYOR

FETÖ bağlantılı kurumlar yıllardır Türkiye üzerinden rant sağlamaya çalıştıkları için, aktif biçimde çalışıyor ve hâlâ Türkiye'yi karalamaya ve Türk-Amerikan ilişkilerini zedelemeye gayret ediyor. Düşünebiliyor misiniz, kökeniniz Türk olmasına rağmen, kendi doğduğunuz, geldiğiniz ülkenizi ABD'de aşağılamak, karalamak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bunun ne Türklükle ne de vatandaşlıkla alakası var. Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu, Türk-Amerikan ilişkilerinin çok önemli bir seyirde olması gerektiğini bizler anlatıyoruz. Yani Türk-Amerikan ilişkilerinin zarara uğraması kimlere fayda sağlar, bunları iyi analiz etmek lazım.

THO başta olmak üzere, Türkiye'nin büyümesine ve Türk-Amerikan ilişkilerinin geliştirilmesine pozitif katkıda bulunmak isteyenlere çok sistemli saldırılar oluyor. Bu nedenle Türkiye'deki kamuoyunun bize inancı ve desteği çok önemli.

Şimdiye dek FETÖ'nün ABD'de kirli yollara başvurarak etkin olduğunu gördük. THO olarak siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Türkiye, elini güçlendirilmesi için neler yapmalı?

FETÖ grupları ABD'de hâlâ etkinler. Tabii bu aktifliklerinin bir nedeni maddi güç, ikinci nedeni ise son 15 yılda kurdukları ağ ile Türkiye üzerinden rant sağlamaya çalışmaları.

FETÖ grupları adeta "Amerika'da Türkiye benden sorulur" kamuflajı ile geziyordu. 10-15 yıldır da her sey onlardan soruluyordu ama bunu şu anda Amerikalı dostlarımız ne yazık ki anlamıyor. Türk-Amerikan ilişkilerini kurtarmaya, geliştirmeye çalışan Türk-Amerikan toplumu ve kurumları ile mi yoksa ikili ilişkileri bitirmek isteyen, Türkiye'yi sözde temsil ediyorum diyerek zarar veren gruplarla mı çalışmak istiyorsunuz diyoruz.

Türk-Amerikan ilişkilerini güçlendirmeye çalışan, Türkiye'nin tanıtımına önem veren, Türk-ABD dostluğunun bozulmamasını isteyen bizim gibi kurumlara ve temsilcilerine saldırı inanılmaz boyutta ama biz her şeye rağmen yasalara uygun şekilde, dik duruşumuza devam edeceğiz.

"TÜRKİYE TEZİNİ ANLATACAK KİŞİLERİ İYİ SEÇMELİ"

Türkiye'nin ciddi bir PR sorunu var. Bizim gibi kurumlara ABD yasalarının da verdiği haklar çerçevesinde, özel sektörün maddi ve manevi desteğini istiyoruz. Türkiye'nin bilhassa kendini anlatması için, buradaki bizim gibi kurumlara inanması ve güvenmesi lazım. Birlik ve beraberlik olduğu sürece sonuç alabilecek noktaya geliriz. Ayrıca maalesef Türkiye'de ABD uzmanı olan ve ABD'yi kendi çıkarları için pazarlayan kişi ve kurumlar var. Bunlara dikkat etmek lazım. Sahada olan, koşturan ve çalışan kişi ve kurumlarla iletişim önemli. Tribüne oynamak için Washington'a gelen ve Türkiye'yi yanlış yönlendirmeye çalışan bazı kişi ve kurumlara dikkat etmek gerekiyor. Açıkça şunu da ifade etmek isterim: Amerika içinde Türkiye'nin tezini savunuyorum deyip, kripto FETÖ'cü olanları da unutmamak lazım. Türkiye bazı konulardan artık ders çıkarmalı.

Suriye meselesinde siyasi çözüm ihtimali tekrar ciddi ciddi konuşulmaya başladı. Türkiye ve Rusya'nın aracılığıyla Astana'da mesafe katedildi. ABD'nin, PKK'nın bir kolu olan PYD'ye olan tutkusu konusunda bir gelişme bekliyor musunuz?

Washington DC'de ayrıca Kürt lobisi çok güçlü. Bilhassa PYD'nin, Washington D.C.'de ofis açma çabası devam ediyor. Suriye'de, Amerika'nın bazı kesimleri de maalesef PYD hayranlığından vazgeçmiyor. Kurumumuz, PKK-PYD bağlantısını düzenlediği paneller ve gerçekleştirdiği birebir görüşmelerle anlatmaya çalışıyor. Ben de Amerikan Kongresi'nin Dış İlişkiler Komitesi'nde yapılan açıkoturumda şahit olarak yer almış, PYD-PKK bağlantısını anlatmak için davet edilerek konuşma yapmıştım. Amerika'da Türkiye tezlerini savunan, başta Suriye Amerikan konseyi gibi Suriyeli organizasyonlarla da çeşitli çalışmalar yürütüyoruz.

Türkiye'deki mültecilere yönelik yapılan olağanüstü çalışmalara dikkat çekebilmek için de Amerikan Kongresi ve belli üniversitelerde paneller ve sergiler düzenledik. Eski AFAD Başkanı ve şu anda Başbakanlık Müsteşarı olan Fuat Oktay Bey'i davet ederek, Atlantic Council ve George Washington Üniversitesinde ortak panelde ağırladık.

Bunun dışında eğitim, teknoloji ve enerji konularında da paneller düzenliyoruz. Örneğin bu ay içinde Amerikalı konuklarla beraber, Cumhurbaşkanlığı Dış Politika Baş Danışmanlarından Prof. Gülnur Aybet'in katılacağı başkanlık sisteminin Türk-Amerikan ilişkilerine etkisi adlı panelin yanı sıra ABD Ticaret Odası ile ortak bir ekonomi konferansı, Türkiye'nin enerji konusunda attığı adımlar dolayısı ile Amerika'nın önemli bir düşünce kuruluşu ile ortak proje ve panel dahil olmak üzere çok yoğun şekilde, ortalama ayda 3 etkinlik olacak şekilde, çalıştığımızın altını çizmek istiyorum.

Kısaca THO, ABD'de kurulmuş, Amerikan yasalarının tanıdığı haklar çerçevesinde yasal olarak yazılı-görsel yayınlar yapan, paneller, konferanslar düzenleyen bir kuruluş olarak yoğun bir çalışma içinde.