Nükleer tehditten kaçış

Japonya'daki depremin ardından yaşanan nükleer tehdit, ülkedeki yabancıların kaçmalarına neden oluyor. Depremin yaşandığı Sendai kentine gidip görevimizi yerine getirdikten sonra Türkiye'ye dönmek üzere yola çıktık. Özel izinle transit yolu kullanarak 5 saat sonunda gece yarısı başkent Tokyo'ya vardık. Birkaç saat dinlendikten sonra da havalimanının yolunu tuttuk. Tokyo'daki Narita Havalimanı'na geldiğimizde saat daha sabahın 04.00'üydü. Uçağımızın öğleden sonra 14.00'te olmasına karşın bize mutlaka erken gitmemiz gerektiği söylenmişti. Çünkü deprem veya olağanüstü bir durumda trenlerin durabileceği, ardından da otoyolların tıkanabileceği söyleniyordu. Böyle bir durumda normalde 45 dakikalık bir yol 6 saat sürebilirdi.

DEPREM NORMAL
10 saat geçireceğimiz havalimanına girerken sadece transit yolculuk yapan birkaç kişinin olacağını düşünmüştüm. Oysa ki çok yanılmıştım. Yerlerde kitap okuyanlar, hükümetin verdiği mavi renkteki uyku tulumlarına sarılıp derin uykuya dalanlar, ailesiyle internet üzerinden telefon görüşmesi yapanlar... Koridorlar, havalimanı değil de daha çok bir barınağa benziyordu. Japonya'da yaşayan yabancılar, nükleer tehdit korkusuyla uçuşlarından 10 saat değil neredeyse bir gün önce havalimanına gelmişti. Bir Japon firmasında çalışmak üzere eylül ayında Tokyo'ya geldiğini söyleyen 23 yaşındaki Sylvie Jamar, nükleer tehditten korkan babasının kendisini geri çağırdığını anlattı. Belçikalı Jamar, "Aslında uçağım çarşamba günü doğrudan Brüksel'eydi. Ancak babam haberleri izledikten sonra Japonya'da kalmamı istemedi. Ben de bileti değiştirdim, Paris üzerinden eve döneceğim" dedi. Pazartesi günü öğlen 12.00'de havalimanına geldiğini aktaran Jamar, "Yaşadığım kent güneyde. Ancak rüzgârın olası bir nükleer serpintiyi güneye götürebileceği söyleniyor. Uçağım 12 saat sonra ama ben trafik kötü olabilir diye korktuğum için erkenden geldim" dedi. Japonya'da bir yaşam sigortası şirketinde çalışan 24 yaşındaki Johannes Klein da bir an önce evine dönmek isteyenlerden. İş nedeniyle Almanya'nın Münster kentinden sadece 3 hafta önce Tokyo'ya geldiğini belirten Klein, "Sanırım çok şanssız biriyim. Daha ülkeye adım atar atmaz büyük bir felaketle karşı karşıya kaldım. Bir an önce dönmek istiyorum" diye konuştu. Alman gencin uçağı salı akşamı 21.00'de. Ama o havalimanına pazartesi günü 15.00'te gelmiş. Depremden korkmadığını, çünkü Japonya'da bunun çok normal olduğunu söyleyen Klein, "Burada her şey depreme göre ayarlanmış. Sarsıntılar beni rahatsız etmez ancak nükleer sızıntı ihtimali bambaşka bir konu. Şimdilik gidiyorum ama durum düzelirse birkaç haftaya dönebilirim" ifadelerini kullandı.

JAPONLAR BAŞKA SÖYLÜYOR
Japonca öğrenmek üzere eylül ayında Tokyo'ya geldiğini söyleyen 22 yaşındaki Alman Rebecca Schineider ise farklı haberler gelmesi nedeniyle korktuğunu söyledi. Pazartesi akşamı 19.30'da havalimanına geldiğini kaydeden Schineider'ın uçağı salı günü 12.30'da kalkacakmış. "Sabah saatlerindeki ilk otobüsle geldik. Çünkü herhangi bir nedenden ötürü trenlerin çalışmamasından korktuk" diyen Schineider, şöyle devam etti: "Babam nükleer tehdit konusunda çok kaygılı. Burada Japonlar her şeyin yolunda olduğunu söylüyor. Alman televizyonları ise felaketin geleceğini söylüyor. Biz de arada kaldık ve dönmeye karar verdik."