Salı 09.07.2014

Yeşil sahalardan bir 'Sarı Ok' geçti

Sadece İspanya değil tüm dünya 88 yaşında hayata veda eden Real Madrid efsanesi Alfredo Di Stefano için ağlıyor. 3 milli takım forması giyen "Sarı Ok", Real Madrid'in Barcelona ile rekabetinde dengeleri değiştiren adam olarak da tarihe geçti

Çok az insan futbolda Alfredo Di Stefano kadar derin iz bırakmıştır... 1953'te ilk kez 27 yaşındayken formasını giydiği Real Madrid'in, Barcelona ve "hemşehrisi" Atletico Madrid ile rekabetinde arayı açmasını sağlamakla kalmadı Di Stefano... Futbolculuğun tanımını da değiştirdi bir anlamda. Üst üste 5 Avrupa Şampiyonluğu ile kırılması çok zor bir rekora imza atan Real Madrid'de önce takım arkadaşı sonra hocası olarak görev yapan Munoz, onun farkını, "Alfredo'ya sahip olmak, her mevkide fazladan bir oyuncunuzun daha olması demekti" diye özetleyecekti.

KOMPLE FUTBOLCU

Alfredo tek bir mevkinin oyuncusu değildi zira. Evet gerçek bir gol makinesiydi. Ancak bir o kadar attırır, arkadaşlarına pozisyon hazırlar, an gelir oyun kurucu rolüne soyunur, an gelir defansta rakibi durdururdu. Ve kazanmak onun için her şeydi. Öyle ki "kaybettikleri zaman gözlerinden ateş çıkardığı" anlatılırdı. Real Madrid'in eski sportif direktörü, vatandaşı Valdano'nun dediği gibi, Di Stefano'nun bu hırsı, efsanesi olduğu Real Madrid'in genlerine de işledi. Kulübün ne pahasına olursa olsun kazanma kültüründe, onun da hissesi vardı.

PELE: O EN İYİSİYDİ

Bitmek bilmeyen enerjisi, sürati ve tekniği kadar futbol zekâsıyla da fark yaratmıştı. Öyle ki İngilizlerin unutulmaz kaptanı Bobby Charlton onu gördüğü en iyi ve en zeki oyuncu olarak tanımlayacak, yetenekleri için "büyüleyici" diyecekti. Başta Macar efsane Puşkaş olmak üzere "Avrupa'nın Kralı" oldukları dönemde Avrupa futbolu üzerinde öylesine derindi ki Di Stefano etkisi, İngiliz Leeds United kulübünde oyuncu- menajer Don Revie takımı, tıpkı Real Madrid gibi baştan aşağı beyaz formayla sahaya çıkarmış, bunun oyuncularında Di Stefano gibi oynama özgüveni, rakipler üzerinde ise korku yarattığını savunmuştu. Pek çok otorite ve kaynak onu Pele, Maradona ve Cruyff'tan sonra gelmiş geçmiş en büyük 4'üncü futbolcu olarak gösterir. Fakat hem Pele hem de Maradona, "Sarı Ok"un kendilerinden iyi olduğunu söylemiş, Hollandalı Cruyff da ondan "İdolüm" diye bahsetmiştir. Ve şimdi dünyanın dört bir yanında insanlar, yeşil sahaların gördüğü bu en büyüleyici yeteneklerden biri için, futbolun dengelerini değiştiren bu komple futbolcu için gözyaşı döküyor. Di Stefano'nun hayat hikâyesi birbirinden ilginç detayları da barındırıyor. İşte 88 yıllık yaşamından bazı satır başları:
Alfredo Di Stefano 3 farklı milli takımın formasını da giydi. İlk olarak doğduğu ülke olan Arjantin formasıyla 6 maça çıktı. Daha sonra 4 maçlığına Kolombiya forması giydi (Bu 4 maç da FIFA tarafından resmi olarak onaylanmadı) ve son olarak İspanya Milli Takımı'na geçerek 31 maç sahaya çıktı.
Kariyerinde hepsi de üst üste olmak üzere 5 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası (1956, 1857, 1958, 1959 ve 1960) ve 8 İspanya Şampiyonluğu (1954, 1955, 1957, 1958, 1961, 1962, 1963 ve 1964) gibi emsalsiz başarılar bulunan Di Stefano hiçbir Dünya Kupası'na gidemedi. 1950 ve 1954'te Arjantin kupayı boykot ettiği için katılamayan Di Stefano, 1962'de 36 yaşındayken İspanya'nın eleme gruplarından çıkmasında büyük rol oynadı ancak sakatlık nedeniyle Dünya Kupası şansını kaçırdı.
1948'te Arjantinli futbolcular greve başlayınca, River Plate'le olan sözleşmesine rağmen Kolombiya'ya gitti. Millonarios de Bogota'yla el sıkışan Di Stefano burada 5 sezon top koşturacak, 294 maçta 267 gol atacaktı. Avrupalı kulüpler Di Stefano'yu bu takımdayken keşfetti.
Di Stefano, birçok lakapla anıldı. Bu lakapların en bilineni ise hızlı koşuları ve saçlarının rengi dolayısıyla kendisine verilen "La Saeta Rubia" (Sarı Ok) oldu.
Di Stefanio beyaz perde de boy gösterdi. İlk rolünü Arajantin yapımı 'Con los Mismos Colores'te aldı. Real Madrid'de oynarken birçok belgeselde yer alan Di Stefanio "Sarışın Ok" adlı filmde de kendisini oynadı.

BARCELONA VAZGEÇİNCE
Real Madrid'in efsanevi oyuncusu aslında Avrupa macerasına Katalan devi Barcelona'yla başlayacaktı. Barcelona, futbolcunun Arjantin'e döneceği zaman oynayacağı River Plate ile temasa geçerek Di Stefano'yu renklerine bağlamak istedi, Real Madrid ise o sırada oynadığı Kolombiya kulübü Los Millionarios'un kapısını çaldı. Sarı Ok'un iki takımda "dönüşümlü" olarak forma giymesi formülüne ise Barcelona kulübü tepki gösterip transferden vazgeçti. Daha sonra bu kararın büyük bir hata olduğunu kabul edeceklerdi.
26 Ağustos 1963'te Real Madrid'le birlikte çıktığı G. Amerkia turnesinde, Venezüella'nın başkenti Caracas'tayken, devrimci bir grup tarafından kaçırıldı. Hiçbir fidye istemeyen örgüt, Di Stefano'yu 2 gün sonra İspanya konsolosluğunun önüne bıraktı.
Dİ STEFANO'NUN BEŞİKTAŞLI MÜNİR'LE KAVGASI
13 Kasım 1958'de Real Madrid ve Beşiktaş arasında oynanan Şampiyon Kulüpler Kupası ilk tur maçını 120 bin kişi takip ederken, Santisteban'ın 57, Kopa'nın ise 90.dakikada gelen birer golüyle Real Madrid kazandı fakat maça goller değil, efsane yıldız Alfredo Di Stefano'nun Münir Altay'a attığı yumruk damga vurmuştu. Münir'in yaptığı sert faul sonrası kaval kemiğinde krampon izleri kalan Di Stefano sinirlenip ayağa kalktıktan sonra Beşiktaşlı savunmacıya yumruk atmıştı. İki oyuncu da olay sonrası 86.dakikada İtalyan hakem Pietro Bonetto tarafından oyundan atıldı.
MANŞETLER DE VEDA ETTİ
İspanyol gazetelerinin neredeyse tamamı dün Alfredo Di Stefano'yu manşet yaptı. Di Stefano'nun Real Madrid'de 9 numaralı formasıyla arkası dönük şekilde selamlarken fotoğrafını kullanan Marca, Real Madrid'in "9" numaralı formayı emekli etmesini önerdi. Diğer spor gazetelerinden AS da "Real Madrid'den gökyüzüne" başlığını tercih etti. Barcelona da ezeli rakibine başsağlığı mesajı iletti.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.