Cumartesi 14.02.2016
Son Güncelleme: Pazar 14.02.2016

Yükü, Türkiye omuzluyor

ABD'de bulunan Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nin raporunda "Türkiye, mültecilerin çoğunluğuna kendi kaynaklarından yardım ve destek sağlamak durumunda kaldı" denildi

DÜNYANIN SURİYE KONUSUNDAKİ DESTEK VAATLERİ LAFTA KALDI
Demokrasi talebiyle sokağa dökülen kalabalıkların başlattığı halk ayaklanmasından uluslararası krize dönüşen Suriye olayları, beşinci yılını doldurmak üzere. Şimdiye kadar 470 bin kişinin yaşamına mal olan çatışmalar, devam ediyor. Rusya'nın hava saldırıları göçmen akınını körükledi. Krizi siyasi yollarla sona erdirmekte aciz kalan uluslararası aktörler, Suriye halkının acılarına da çare bulamadı. Türkiye'nin uluslararası toplumun sembolik yardımlarından çok daha fazlasını kendi imkânlarıyla mülteciler için harcaması açıklanan raporla bir kez daha kanıtlandı.
ABD'nin başkenti Washington D.C.'de bulunan Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nin (CSIS) yayımladığı son rapor, Suriye krizine müdahalede uluslararası kamuoyunun nasıl yetersiz kaldığını bir kez daha kanıtladı. "Ortadoğu'daki Savaşın İnsani Maliyeti" başlıklı raporda, krizin insani boyutlarının ihmal edilişinin yanı sıra, yükün çoğunun Türkiye'nin omuzlarında olduğu da bütün çıplaklığıyla ortaya konuldu. Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İlişkiler Koordinatörlüğü'nün açıkladığı son rakamlardan yapılan alıntılarla başlayan rapora göre, 2015 sonu itibariyle Suriye'de 13,5 milyon insan yardıma muhtaç vaziyette yaşıyor. 6,5 milyon insan, Beşar Esad rejiminin ve onu destekleyen Rusya'nın bombardımanları nedeniyle ülke içinde yer değiştirmek zorunda kalırken, hali hazırda 4,6 milyon insan da rejim ve ona bağlı milis güçlerin kuşatma altında tuttuğu bölgelerde yaşam savaşı veriyor.
DAHA FAZLA DESTEK GEREKİYOR

Suriye'deki krizin, dünyanın yüz yüze bulunduğu mülteci probleminin ana nedeni olarak gösterildiği raporda, mültecilerin getirdiği yükle en çok karşılaşan ülkenin de Türkiye olduğunun altı çizildi. Türkiye'nin, uluslararası kurumlardan gereken düzeyde yardım ve destek almamasına rağmen, sadece kendi imkanları ve kurumlarıyla 2 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yaptığı da hatırlatıldı. BM'nin yardımlarının AFAD ve Türk Kızılayı gibi kuruluşların organizatörlüğünde dağıtıldığı, ancak yine de Türkiye'nin mültecilerin çoğunluğuna kendi kaynaklarından yardım ve destek sağlamak durumunda kaldığı kaydedildi. "Türkiye, şu anda nüfusunun yüzde 2,9'unu oluşturan mülteci kitlelerine daha etkin yardım ulaştırılabilmesi için daha fazla uluslararası desteğe ihtiyaç duyuyor" denilen rapora göre, 2011 ila 2015 arasında Türkiye, kendisi gibi mülteci akınıyla karşı karşıya kalan Ürdün, Lübnan ve Irak'a oranla çok daha az destek aldı.
YARDIMLAR SEMBOLİK DÜZEYDE

BM'ye bağlı Merkezi Acil Müdahale Fonu'ndan Türkiye'ye dört yıl içinde mülteciler için sadece 212 milyon dolar ayrıldığı belirtilirken, Türkiye'nin kendi kaynaklarıyla mültecilere yaptığı harcamalar 10 milyar dolara yaklaştı. BM üyesi ülkelerin gönüllü olarak mülteci kabul eden bölge ülkelerine yaptıkları yardım sıralamasında ise, Türkiye en sonda yer aldı. Lübnan 39 milyon dolar, Ürdün 27 milyon dolar ve Irak 20 milyon dolar destek alırken, Türkiye'ye düşen pay sadece 11 milyon dolar sınırında kaldı.

'Yeni bir Soğuk Savaş istemiyoruz'

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya'nın Avrupa'nın güvenlik düzenini istikrarsızlaştıran adımlar attığını, NATO'nun buna karşı savunma ve caydırıcılığını güçlendirmeye devam ettiğini söyledi. Münih Güvenlik Konferansı'nda konuşan Stoltenberg, "NATO cepheleşme peşinde değil, yeni bir Soğuk Savaş istemiyoruz. Bununla birlikte vereceğimiz cevap sağlam olmalı" dedi.

İnsani durum kötüleşiyor

CSIS'IN raporunda ayrıca, Rusya'nın eylül ayından itibaren Esad rejimine destek için başlattığı hava saldırılarının Suriye'deki insani durumu daha da kötüleştirdiği kaydedilirken, özellikle ülkenin kuzey kesimlerinde ciddi bir dramın yaşandığı hatırlatıldı. Buna göre, sadece ekim ayında İdlib ve çevresinde en az 80 bin kişi kuzeye doğru kaçtı. Rusya'nın hava saldırılarının sonraki süreçte Halep'te yoğunlaşması üzerine, 50 bin kişi daha yerlerinden oldu. Geçtiğimiz ekim ila aralık ayları arasında İdlib, Hama ve Halep'te rejim ve Rusya saldırıları nedeniyle yaşadıkları bölgeleri terk ederek daha güvenli noktalara doğru harekete geçen insan sayısı ise en az 132 bin olarak tahmin ediliyor. Rapor, rejimin ve Rusya'nın sivillere yönelik saldırılarına dair rakamsal ayrıntılara da yer verdi. Sivil ölümlerinin ve sivil yaşam alanlarına düzenlenen saldırıların en az yüzde 77'sinin rejim tarafından düzenlendiği resmen kanıtlanırken, Suriye ordusu ve ona bağlı güçlerin geçtiğimiz yıl en az 90 sağlık kurumunu tamamen yok ettiği de belgelendi.

'Savaş suçu' vurgusu

Beşar Esad rejimi ve ona bağlı güçlerin savaş suçu işlediği de belirtilen raporda, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un, bu yönde Şam yönetimiyle ilgili geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamaya da yer verildi. Ban, "Sivillerin kasten ve doğrudan hedef alınması, bir savaş suçudur. Bu suçları işleyenler, mutlaka sorumlu tutulmalıdır. Suriye'de yaşanan durumun Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından ele alınması yönündeki çağrımı tekrarlıyorum. Suriye yönetimi, kendisine yöneltilen eleştirileri dikkate almalı ve ülkede durumun düzeltilmesi için gecikmeden harekete geçmelidir" demişti.

Kerry: Rusya, hedef değiştirmeli

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya'nın Suriye'de muhalifleri hedef alan hava operasyonlarına son vermesini isteyerek, "Çatışmaların durdurulması konusundaki anlaşmaya bağlı kalması için Rusya'nın hedeflerini değiştirmesi kilit önem taşıyor" açıklamasını yaptı. Fransa Başbakanı Manuel Valls ise "Suriye'de barışçıl bir ortam sağlanabilmesi için Rusya, Suriye'deki sivilleri bombalamayı durdurmalı" dedi.

Kaçanlar Yunanistan nüfusu kadar

Uluslararası Af Örgütü tarafından dün açıklanan verilere göre Suriye'de savaş boyunca her 1 saatte 50 aile evlerini terk etti. Evlerini terk edenlerin 4.5 milyondan fazlasının komşu ülkelere kaçtığına dikkat çekilen raporda, 6.5 milyondan fazla kişinin de ülke içerisinde göç etmek zorunda kaldığı belirtildi. Raporda Suriye'de evlerinden olan 11 milyon kişinin, Yunanistan, Portekiz ya da Belçika'nın nüfusuna eşit olduğu hatırlatıldı. Raporda ülkeyi terk edenlerin çoğunun DAEŞ'ten değil, Suriye ordusundan kaçtığı kaydedildi.

Rusya yine vurdu

Rus ordusuna ait savaş uçaklarının, Halep'in kuzeyinde muhaliflerin kontrolünde yer alan Azez ilçesi ile çevresindeki köyleri dün yine bombaladığı bildirildi. Azez'deki yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Rus savaş uçakları, rejim karşıtlarının denetiminde bulunan Azez ilçesi ile çevresindeki Dikne ve Kafr Haşir köylerini bombaladı.
RAKAMLARLA SURİYE KRİZİ
13.5 MİLYON
Suriye'de insani yardıma muhtaç kişi sayısı
6.5 MİLYON
Ülke
içinde evlerini terk etmek zorunda kalanlar
4.4 MİLYON

Komşu ülkelerdeki Suriyeli sayısı
2.3 MİLYON

Türkiye'deki Suriyeliler
1.1 MİLYON

Lübnan'daki Suriyeliler
632,762
Ürdün'
deki Suriyeliler
244, 527

Irak'taki Suriyeliler

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.