Yunanistan'da kabine değişiyor

Papandreu açıklamasında, "Şimdi sorumluluk alma zamanıdır" dedi. Papandeu'nun açıklaması, hükümetin ekonomik politikalarını protesto etmek amacıyla yapılan 24 saatlik genel grev ve protestolar ile Atina merkezindeki Syntagma meydanında dün yaşanan olaylardan sonra gerçekleşti.
Dün gündüz saatlerinde, kamu ve özel sektör çalışanlarının katıldığı genel grevin yanı sıra, Atina'da düzenlenen yürüyüşlerde, onbinlerce gösterici, Parlamento binasının etrafında toplanarak, hükümeti istifaya çağırdı.
Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu(GSEE), Yunanistan Kamu Çalışanları Konfederasyonu (ADEDY) ve Mücadeleci İşçi Kolları Birliği'nin (PAME) çağrısıyla yapılan grev ve protesto gösterilerine, kendilerini "kızgın vatandaşlar" olarak adlandıran ve 20 günü aşkın bir süredir Atina'nın merkezindeki Syntagma meydanında toplanarak, barışçıl protesto eylemlerini sürdüren politik partiler
ile sendikalardan bağımsız olduklarını vurgulayan gruplar da destek verdiler.
"Doğrudan demokrasi, şimdi" sloganıyla, toplumun her kesiminden ve yaş grubundan sade Yunan vatandaşlarının, İspanya'daki protestolardan ilham alarak, sosyal paylaşım siteleri üzerinden örgütlenmeleriyle 25 Mayıs'ta başlayan hareket çerçevesinde, hükümetin tasarruf önlemler paketine ilişkin Parlamento'daki görüşmeleri Meclis binasını kuşatarak, engellemeye çalışma girişimleri, dün polis tarafından engellendi.
Öte yandan, göstericilerden bazıları saatlerce polisle çatışırken, bazı küçük grupların da kendi aralarında çatışmaları dikkat çekti. Dün öğlen saatlerinde, Başbakan Yorgos Papandreu'nun, Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas ile olağandışı görüşme yapması erken seçim senaryolarını da gündeme getirdi. Papandreu, görüşme öncesinde, ülkenin "kritik anlar" yaşadığını söyledi ve krizden çıkış için uzlaşma gerektiğini belirtti. Sabahın erken saatlerinde genel greve
katılan, ancak sonradan yeniden yayın yapmaya başlayan basın yayın organlarının bazıları, Başbakan Papandreu'nun muhalefet parti liderleri ile görüşerek günün ilerleyen saatlerinde bir değerlendirme yapacağını duyurdular. Akşam saatlerine kadar dikkatler, Papandreu'nun ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi lideri Antonis Samaras ile yaptığı görüşmelere odaklandı. Yunan basını, görüşmelerde,
Papandreu'nun, ülkenin içinde bulunduğu ağır ekonomik krizden çıkması için çalışacak geniş tabanlı bir koalisyon ya da kapsamlı işbirliği önerisi getirdiğini, ancak buna bazı PASOK parti üyelerinin karşı çıktığına ilişkin yorumlar yaptılar.
Yunan Televizyon kanallarının haberlerinde, Samaras'ın sözkonusu teklifi reddetmediği, ancak Papandreu'nun başbakan olmasının mümkün olmadığı yolundaki düşüncesini dile getirdiği de kaydedildi.
Başbakan Papandreu liderliğindeki PASOK, 300 sandalyeli Parlamento'daki çoğunluğunu sadece 5 sandalye farkla sürdürüyor. Salı günü, PASOK milletvekillerinden Georges Lianis partisinden istifa etti, bir diğer milletvekili de Temmuz başına kadar meclisten geçirilmesi planlanan önlemler paketinin aleyhinde oy kullanacağını açıkladı.
Ülkede normal seçim tarihi Ekim 2013, ancak ekonomide yaşanan çöküntü ve halkın giderek artan tepkisi Papandreu hükümetini istifanın eşiğine getirdi. Yunan basını, Papandreu'nun kemer sıkma önlemlerini Parlamento'dan geçirememesi durumunda önümüzdeki ay erken seçime gitme olasılığının yüksek olduğunu belirtmişti.
Dün, meclisteki ekonomi komisyonunda tartışılmaya açılan orta vadeli önlemler, borç batağından çıkamayan ülkenin, geçen yıl iflasın eşiğine gelmesinin ardından, hükümetin, Euro bölgesi ülkeleri ve Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) sağlanan toplam 110 milyar euro tutarındaki kredi paketi çerçevesinde aldığı tasarruf kararlarının devamını oluşturuyor.
PASOK hükümetinin 28 milyar Euro tutarındaki beş yıllık tasarruf önlemleri paketi uygulanmazsa, ülkenin, IMF ve AB kaynaklı kredi paketinden yararlanmayı sürdüremeyeceğine ilişkin yorumlar bir süredir gündemdeydi. Ancak IMF, 3 Haziran'da yaptığı açıklamada, "Yunanistan'ın ekonomik programının finansmanına ilişkin görüşmeler önümüzdeki haftalarda yer alacak. Bu süreç tamamlandığında ve IMF İcra Direktörler Kurulu ile Eurogrup'un onayının ardından yeni kredi dilimi büyük olasılıkla Temmuz başında serbest bırakılacak" dedi.
Yunanistan'a olası bir ikinci bir yardım paketinin, AB Bakanlar Konseyi'nin 23-24 Haziran'da yapacakları toplantılarda da gündeme gelmesi bekleniyordu. Ancak şimdi, ülkedeki politik durumun yarattığı belirsizliğin, bu toplantılara nasıl bir etkisi olacağı da merak konusu oldu.