Can AKSIN: Ayvalık'ta olumlu hareketler var

Ayvalık'a yerleşeli yaklaşık 5 yıl oluyor. İlk geldiğim günlerde tanıştığım, halen Ayvalık Ticaret Odası Başkanı olan Rahmi Gençer, "çok uygar" ve bende ayrı bir izlenim bırakıyor. Ben kendisini, ilginç bir bitki olan "Çin bambusu"na benzetiyorum.
Benim teknem Setur Marinas Ayvalık'ta bağlı. Sık sık tekneme gidiyorum. Geçenlerde marinaya girerken, güvenlikteki arkadaşlar bir avuç dergi verdiler. "Size vermemizi söylediler" dediler ama kimin bıraktığını söylemediler.
Verdikleri Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) dergileriydi. Sanırım derginin 2 sayısı vardı. Birinde Ajans'ın yapacağı desteklerden söz açılıyordu.
GMKA Başkanı sıfatıyla Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna'nın açıkladığı 16 milyon lira bütçeli bu destek programı için son başvuru tarihi 15 Şubat 2013 olarak açıklanıyordu. Destek programlarının konusu da "tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi", "turizmde rekabetçiliğin artırılması ve sosyal kalkınma" olarak belirlenmişti. GMKA'nın merkezi olarak Balıkesir gösteriliyordu.
RES'İ ENGELLER UMUDU
Dün sabah yerel Sözcü Gazetesi'nde "ATO'dan Ayvalık için 3 proje" başlıklı bir haber vardı. Başkan Rahmi Gençer'i aradım, "Nedir?" diye sordum. Başkan, "Daha henüz bir şey yok. Güney Marmara Kalkınma Ajansı'na sunmak için projeler hazırlıyoruz" dedi.
Daha önce bizim de yapımına katkıda bulunduğumuz, Ayvalık Şehir Rehberi ve Şehir Planı'nın yenilenmesi yanında 2 yeni proje ile Güney Marmara Kalkınma Ajansı'na destek vaşvurusunda bulunacaklarını anlattı.
Projelerden biri olan, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı'nda oluşturulacak 3 yürüyüş parkuru düzenlenmesi, Ayvalık'ın doğasının hem Ayvalıklılarla, hem de yabancı turistlerle buluşturulması açısından çok güzel.
"Belki Patriça'yı da içine alacak bu yürüyüş parkuru, RES'i yani rüzgar enerjisi santralleri için kurulacak türbinleri engeller" dedim, Rahmi Gençer ses çıkarmadı. Üzgündü.
BAMBUNUN SERÜVENİ
Rahmi Gençer bir Çin bambusu gibi kendini yetiştiriyor. Çin bambusunun yetişmesi çok ilginçtir. Çinliler bambu ağacını şöyle yetiştirir: Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir. Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. İkinci yıl başlarken, tohum yeniden sulanıp, gübrelenir ve gerekli özen gösterilir. Bambu ağacı, ikinci yılda da filiz vermez. Üçüncü yıl yine tohum sulanır, gübrelenir ve özenle bakımı yapılır. Fakat tohum yine filiz vermez.
Dördüncü yılda da, her yıl yapılan işlem tekrar edilir. Fakat tohum o yıl da filiz vermez. Çinliler büyük bir sabırla, 5. yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler. Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru, bambu yeşermeye başlar ve 6 hafta gibi kısa bir sürede, yaklaşık 27 metre boya ulaşır.
Akla ilk gelen soru şu olur: "Çin bambu ağacı, 27 metre boyuna, 6 haftada mı, yoksa 5 yılda mı ulaşmıştır?"
Bu sorunun cevabı hiç şüphesiz ki, 5 yıl artı 6 haftadır.
GERİ DÖNMEYİ DÜŞÜNMEDİ
Evet!.. Rahmi Gençer de yıllardır kendini yetiştiriyor. Aynen bir Çin bambusu gibi. Günü geldiğinde bir sürü hizmeti Ayvalık'a sunmak için...
Çin bambusunun yetişmesi, insana birçok dersi bir arada veriyor. Başarmak için mutlaka "bir süre", hatta uzun bir süre çalışmak gerekiyor. İlk başlarda "başarı" ortaya çıkmasa bile, sonuçta, "başarıya ulaşılacağına inanmak" şart oluyor.
Hele Çin bambusu gibi uzun bir süre sonra sonuç verecek işlerde, kesinlikle "ümitsizliğe kapılmamak" ve "geri dönmeyi" akıldan çıkarmak gerekiyor.