SÜLEYMAN ER: Özürlü STK'lar!
NE İŞ YAPARLAR?
İzmir'de engellilere hizmet vermek amacıyla kurulan derneklerin yüzde 95'i, yerel yönetimlerden, yardımseverlerden aldıkları tekerlekli, akülü sandalyeleri, yemeği, spor malzemelerini, eğitim araçgereçlerini öncelikli olarak dernek üyelerine ya da hizmet alanları kapsamında olan engellilere dağıtırlar. Bazıları onlar adına İş-Kur ve halk eğitim merkezleri ile ortak çeşitli kurslar açarlar. El becerilerini geliştirmek, gelir getirici hobi, bilgisayar, yabancı dil vb gibi kurslarla engellileri beceri sahibi, bilgi sahibi yaparlar. İl dernekler müdürlüğünden aldıkları izinle dergi, gazete satmak, makbuz karşılığı ayni ve nakdi yardım toplamak, hediyelik eşya fuarlarında açtıkları stantlarda dernek üyelerinin ürettikleri ve piyasadan aldıkları çeşitli ürünleri pazarlar. Vali, belediye başkanları, üst düzey bürokratların katıldığı toplantılara, engelliler için düzenlenen yemek ve eğlencelere, resepsiyonlara, baloya, ayrıca televizyon programlarına katılmak onlara büyük onur verir. Ancak, engellilerin başlıca sorunu olan istihdam, sağlık, eğitim, ulaşım ve ulaşılabilirlik, farkındalık yaratmak, engelli hakları, sosyal ve kültürel gelişimleri konularında düzenlenen toplantı, panel, çalıştay, konferanslara katılmazlar! Eleştiri kültürleri olağanüstü gelişmiştir. Valiyi, belediye başkanlarını, yazılı ve görsel basını, kendilerine rakip gördükleri diğer dernekleri, bürokratları haklı veya haksız eleştirmekten kaçınmazlar. Çıkarlarına hizmet etmeyen herkesi eleştirmek en önemli hizmetleridir.
GERÇEKLER
İzmir'de 400 bin civarında engeli vatandaşımız yaşamaktadır. Onlara hizmet vermek için kurulmuş 89 derneğin toplam üye sayısı yaklaşık 5 bin kişidir. Dernek başkanlarının çoğu görevlerini, yakın tarihte kurulanların başkanları hariç, 15-30 yıldan beri sürdürmektedirler. Bu kentte hala engelliler için yapılan yol, kaldırım düzenlemelerinin standartlara uygunsuzluğu sürüyorsa bunun sorumlusu sadece yerel yönetimler, hükümetler değildir. Yine eğitim, sağlık, istihdam, ulaşım ve ulaşılabilirlikleri, anayasal haklarının verilmemesi, sosyal ve kültürel yaşama katılımlarının sağlanmaması tartışılıyorsa bunlarında sorumlusu merkezi ve yerel yönetimler değildir. Hala engelliler için açılmış bir tek huzur evi yoksa, insanca ve hakça yaşayamıyorlarsa, toplumda farkındalık yaratılamamışsa bunun sorumlusu sadece ve sadece merkezi hükümetler, yerel yönetimler ve onların bürokratları değildir. Sorumlu onlara her türlü hizmeti vermek amacıyla kurulmuş derneklerin değerli başkanları ve yönetim kurulları üyeleridir.
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor