Acı ama gerçek

Göztepe'de uzun yıllar Başkan Vekili ve Genel Müdür olarak görev yapan Serdar Samur, sarı-kırmızılı kulüpten ayrıldıktan sonra da futboldan kopamadı. Bugünlerde "Türkiye'nin Futbol Gerçeği" konusunda araştırmalar yapan Samur, çalışmalarını Egeli Sabah okuyucuları ile paylaştı. Araştırmasına "Sportif başarıyı paylaşmada öne çıkan aktörler; başarısızlıkta futbolcu ve teknik adamı, suçlar" gerçeğinden hareketle başladığını belirten Serdar Samur, "Peki esas sorumlu kim?" sorusuna şu analizi ile karşılık verdi; "Ülkemizde başarılması gereken konu, çoğunlukla şampiyon olmaktır. Peki, futbol takımının oluşumuna yönelik kararlarda teknik direktörler ne kadar inisiyatife sahip olmalıdır ya da olmalı mıdır? Ülkemizde teknik direktörlerin çoğunluğu, daha önce birlikte çalıştığı, yeteneklerine güvendiği futbolcularla çalışma isteğindedir. Her yeni gelen teknik direktör, futbolcu değişimini gündeme getirmekte ve takımın ana yapısını da bozacak uygulamalara yönelirken ona 'dur' diyecek bir sistem de yok." Bu sistemin değişmediği sürece kalıcı başarıların sağlanmasının mümkün olamayacağına da değinen Samur, FC Barcelona kulübünden de örnekler sundu. Serdar Samur şöyle dedi: "Barcelona'da teknik direktöre bir ya da en fazla iki oyuncu transfer etme imkanı tanınmakta, profesyonel takımın ihtiyaç duyacağı futbolcuların büyük kısmı alt yapıdan gelmektedir. Teknik direktörün futbolcu transferindeki rolü, sadece transfer edilecek mevkii ve futbolcu özelliklerini işaret etmekle sınırlı kalmakta, gerisine karışmamaktadır. Kulüp ise istenen mevkiye en uygun futbolcuyu seçmek için izleme ekiplerine görev vermekte ve seçim sonuçlarının doğruluğunu takip etmektedir. İşte bu durum bir sitemin varlığına işaret eden önemli bir örnektir." Kulüplerin oluşturduğu yönetim kurullarının yanlışlığına da değinen Samur şunları söyledi; "Esas işi spor olmayan iş adamları ile spor yönetimi eğitimi almamış kişilerden oluşan yönetim grubunun, neyi nasıl yöneteceklerine ait en küçük bir bilgi sahibi olmadan, kulaktan dolma bilgilerle konulardan uzak olmaları nedeniyle, teknik adamlarına geniş insiyatif verirler. Olumsuz durumda, teknik direktör ve diğer aktörleri yönetmekten ziyade onların bir parçası haline gelmeleri sağlıksız yapının temel noktasıdır." Türkiye'de teknik adamların uzun süreli programlar yapamadığını bunun da başarıda olumsuz etki yaptığını iddia eden Samur, "Sportif sonuçlara odaklı bir ortamda çalışan teknik direktörlerin başarılı gibi göründüğünde görevine devam edeceğini, başarısızlıkta ise ilk sorumlu haline geleceğini biliyor olması, uzun vadeli düşünme olanağını elinden almaktadır" dedi.