Bambaşka bir Bornova doğuyor

Sabah Kahvemize konuk olan Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, ilçenin geleceğine yön verecek projelerini anlattı. Büyük Park'ın yenilenmesi, Şehir Stadyumu'nun yerine meydan ve kamu hizmetleri için yepyeni bir bina yapılmasını bunlar arasında sayan Sındır, 2014 yerel seçimlerinde aday olacağını açıkladı.
Geleceğe yönelik ne tür projeleriniz var? - Büyük Park'ı komple yeniliyoruz. Havuz ve çevresini yeniden düzenleyeceğiz. Büyük Çarşı'nın tamamını da sokak sağlıklaştırma projesi ile yeniliyoruz. Bin yıl öncesine, Selçuklular dönemine dayanan Büyük Çarşı'da adına yakışır bir çalışma başlattık. Binaların cephelerinin aslına uygun hale getirildiği restorasyon ve sokak düzenleme çalışmalarının ardından Çarşı, bambaşka bir görünüme bürünecek. Ayrıca Büyük Park'ta Gençlik Merkezi açtık. 350 kadar öğrenciye ücretsiz yemek veriyoruz. Beyanla kabul ediyoruz. Her öğleyin yemek geliyor. Saat 19.00'a kadar 2 öğün yemeğini yiyebiliyor. Çamaşırhanemiz de var.

KÜLTÜR TARİHİ YATIRIMLARI
Gençlere ve spora yönelik projeleriniz neler? - Altındağ'da 2 bin 500 kişilik bir spor salonu açacağız. 2 salonundan biri maçlar, diğeri antrenmanlar için kullanılacak. Doğanlar'da 10 bin kişilik Şehir Stadyumu yapalım istiyoruz. Mevcut stadyumu, belediye hizmet binasının da yer alacağı bir meydana dönüştürmeyi hedefliyorum. O bölgede 15 bin metrekarelik inşaat hakkımız bulunuyor. İlçedeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarını orada bir araya getirmeyi hedefliyorum.
Kaymakamlık binası ne olacak? - Kaymakam beyle konuştum. Orası tarihi bir bina değil. Çok kötü durumdaki binayı yıkmak, meydanı büyütmek istiyorum. Belki protokol yaparız...
Öyleyse oradaki Dramalılar Köşkü de iyice ortaya çıkacak... - Evet. Eski Bornova'nın kültür mozaiğinin merkezinde yer alan Dramalılar Köşkü, kamulaştırıldı, restore edildi, Bornova Kent Arşivi ve Müzesi olarak açıldı. Hükümet Konağı'nın arkasında, 18. yüzyılın başında yapıldığı tahmin edilen köşkte Bornova'nın tarihini, dönemin Osmanlı ve Levanten yaşantısını yansıtan eserler, 1920'lerde köşkte yaşayan Dramalı Ailesi'nin fotoğrafları ve vatandaşların bağışladığı antika eserleri sergiliyoruz. Özel müze statüsü için Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvurduk. Arka tarafındaki iki binanın kamulaştırması yapıldı. Orayı ya kültür müdürlüğü ya da konservatuvar yapacağım. Kazım Dirik Mahallesi'nde de kamulaştırdığımız 100 yıllık bir evi restore ediyoruz. Bornova Cumhuriyet evi olarak bu yıl açacağız.
Peterson Köşkü harabe halde. Kültür merkezi de bitirilemedi... - Mülk sahibi, 'Benden alındı ama kamuya yönelik kullanılmadı' demiş. 2008'de mahkeme kararıyla sahibine geri verilmiş. Mülk sahibi ile tekrar konuşulmuş, 49 yıllığına kiralayın, demişler. Büyükşehir Belediyesi'ne restorasyon için tahsis edilmiş. Herhalde Büyükşehir de ek protokolle yapabilecek.
Bornova'da tarım da çok önemli bir yer tutuyor. - Zeytincilik Araştırma Enstitüsü, Veterinerlik Enstitüsü, Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü, hepsi Türkiye ilk kez Bornova'da kurulmuş. Ege Üniversitesi burada kuruldu. Ziraat Mektebi'nin kuruluş tarihi çok eski... Türkiye tarımı Bornova'dan kalkınmıştır. Literatürde 'Bornova misketi' olarak yer alan dünyaca ünlü üzümü, belediyemizin çalışmaları ile yeniden üretildi. 5 dönümlük bağ kurduk. Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü'nden fidan aldık. Çamiçi köyümüzde yetiştirdik. İlk meyvelerini verdi. Vatandaşlarımıza da dağıtma planımız var.
'BİR DÖNEM DAHA ADAYIM'
2014'te tekrar aday olacak mısınız? - Bir belediye başkanının "Yeniden aday olmam" gibi bir düşüncesi olamaz. Çünkü kentin ihtiyaçları için, "Yaptım, bitti" diyemezsiniz. O kentin her köşesini biliyorsunuz, öğreniyorsunuz. Vatandaşla diyaloglarınızı çok iyi bir noktaya getiriyorsunuz. Sorunları öğreniyorsunuz. Bir hedef koyuyorsunuz. O nedenle her zaman, "Bir dönem daha yapayım, başlattığım işleri sürdüreyim" düşüncesi olacaktır. Zaten, "Yeniden aday olmayayım" diye düşünen bir başkanın hemen görevi bırakması lazım. Çünkü hevesini, motivasyonunu bitiren birisi, memur sıfatıyla gelir gider, başkanlığı bir kenara bırakır. Bütün kadromuzla, personelimizle, meclisimizle Bornova'yı getirdiğimiz güzel bir yer var. Bunu daha ileri götürebiliriz diye düşünüyoruz. Bornova'yı, belediyeyi iyi bildiğimi düşünüyorum. Göreve başladığımdan bugüne ne motivasyon ne hizmet ne de yatırım anlamında düşüş yaşadım. Hep yeni bir şeyler üretip kazandırıyoruz. Bu artık rutin olursa o zaman bırakmakta fayda var. Yapılacak daha çok iş var. Sıfırdan bir belediye başkanıyla yeni bir süreçe başlamak... Bornova'nın böyle kaybedecek zamanı yok.
Biz mesajı aldık... - Bir başkan en az 2 dönem görev yapmalıdır. Eğer çok büyük hatalar, beceriksizlikler, eksiklikler, talihsizlikler varsa; vizyonu, geleceğe yönelik bir çabası yoksa, kenti bir yere taşıyamıyorsa eyvallah! Ama bu kenti bir yere taşımak istiyorsanız bu, 5 yılda mümkün değil... Bornova hayatında görmediği ilişkiler kurdu. Rio zirvesinde Bornova'yı anlattım. Kente bir vizyon getirmek, marka şehir yapmak, tanınırlığını sağlamak için... Doğma büyüme Bornovalıyım. Çocukluğumda, gençliğimde Bornova'nın kabadayı kasabası havası vardı. Son yıllarda saygınlık, tanınırlık, kente ilgi arttı. "Bornova'nın yeri ayrıdır" diyor insanlar.
"BELDELERİN KAPATILMASI, AİHM'DEN DÖNER"
Bütünşehir Yasası'nı nasıl değerlendiriyorsunuz? - Bu yasanın olumlu yönleri de var ama olumsuz yönleri daha çok. Beldelerin kapatılmasını olumsuz karşılıyorum. Ölçek ekonomisi adına, 'gereksiz, anlamsız, idari personel gideri' deniyor ama büyükşehire geçseler bile onlara aynı masrafı yapacaksın. Sanırım bu yanlıştan dönülecek. Anayasa Mahkemesi'ne başvurulacak. AB Yerel Özerklik Şartı'na imza atmış bir ülkeyiz. Belli maddelere çekince koysak da imza atmışız. Ama bir yerel yönetimin oluşturulması veya kapatılması halkın iradesiyle olmalı. Halkın iradesine başvurulmadı. O nedenle iç hukukta çözülemezse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) dönebilir gibi geliyor bana. Ben tek merkezli çok geniş bir alana, yerel yönetim hizmetinin yerelin ihtiyacını karşılamaktan uzaklaşacağını düşünüyorum. Tek tip bir yapılanma imar doğurabilir. AB'ye gidiyorsunuz, ademi merkeziyetçilikten yerele daha çok yetki veriyor. Biz yerelin yetkilerini elinden alıyoruz. Biraz böyle ters bir uygulama var gibi geliyor bana.