Salı 29.01.2013

Lalenin anavatanı Hollanda değil, Tire

Başkan Tayfur Çiçek, Hollandalılar'ın da bunu doğruladığını söyledi, "Fatih, 1453'te şehri alınca orayı İslamlaştırmak, buradaki Aydınoğlu Beyliği'nin direncini kırmak için 23 bin kişiyi Vefa'ya taşımış, alışkanlıklarını da götürmüşler" dedi

Tarih ve turizm kenti Tire'nin verimli coğrafyası son yıllarda daha da ünlendi. Bunda, Türkiye'nin en büyük süt toplama kooperatifinin burada kurulmuş olması da etkili. Egeli Sabah'ın geleneksel Sabah Kahvesi'ne konuk olan Demokrat Partili Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek de ilçenin sütteki iddiasını su ile perçinleyeceklerini açıkladı "Tire, Türkiye süt üretiminin yüzde 35'ini karşılıyor. Ülkenin en büyük süt toplama kooperatifi de burada. 100 bini aşkın büyükbaş, 450 bin de kücükbaş hayvanımız var. Dağlardan 3.5 sertlikte memba suyu çıkıyor, yakında polikarbon tesisi kurup, Osmanlı zamanında saraya fıçılarla gönderilen suyu satacağız" dedi. Kentin Osmanlı dönemindeki önemini vurgulayan Çiçek, lalenin, Fatih Sultan Mehmet zamanında Tire'den İstanbul'a götürülen 23 bin kişi tarafından taşındığını, ünlendiğini anlattı.
İzmir'in sanayisi her geçen gün daha kötüye gidiyor, sizce neden?
İzmir, 1. teşvik bölgesinde. 40 kilometre ötede Manisa, 3. bölgede. Manisa'da 6. organize sanayi bölgesi bitti, şimdi ilçelere başlandı. Akhisar, Turgutlu, Salihli'de olacak. Bu İzmir'e büyük bir haksızlık. Buraya gelecek birçok fabrika Uşak ve Manisa'ya gitti. İsim de verebilirim. Mesela, Uşak'a giden bir duvardan duvara halı fabrikası bizden 600 bin metrekare yer istiyordu. Kalem elimizde, tam imza atıyorduk ki Uşak milletvekilleri bir teşvik çıkardı; Tire'ye gelmeyi düşünen firma, elektrikten ayda 110 bin lira tasarruf edeceğini görünce Uşak'a gitmeye karar verdi. İzmir'i çökerten bu yani. İzmir'e ve ilçelerine süratle o teşviklerin tanınması gerekir. İzmir'in 18 organize sanayi bölgesi var. Çevredekiler de zarar görüyor. Kiraz ve Ödemiş'teki organize sanayi bölgelerine bir çivi bile çakılmamış. Bu nedenle Tire Organize Sanayi Bölgesi'ndeki doluluk yüzde 45. İlçemizde doğalgaz olması büyük avantaj. TEKEL'in özelleştirilmesi burayı atıl duruma getirdi. Sütaş'ın burada olması çok önemli. Sütün başkenti haline geldik. Dışarıdan çok yatırımcı geldi. Hayvan çiftlikleri kuruldu. Çünkü bu ova, Türkiye süt üretiminin yüzde 35'ini karşılıyor. 2 bin ton süt üretimi var. Türkiye'nin en büyük süt toplama kooperatifi burada. Büyükbaş sayısında yüz bini, küçükbaşta ise 450 bini geçtik. Tavuk çiftlikleri de gelmeye başladı. Abalıoğlu, Lezita gibi... Küçükbaşlar, keçi koyun çiftlikleri mevcut. Hepsi modern çiftlikler. El değmeden süt sağılıyor, ürünleri Avrupa'ya kadar gidiyor. İstanbul ve Ankara'ya günlük süt ürünleri gidiyor. Firmalar çağ atladı, kendi arıtmalarını yaptılar. Süt ile ilgili burada yapılabilecek her şey yapıldı. Hatta Hollandalılar geldi. Nayman çiftliği, Afyon'dan bir yatırımcı. 1.5 ay önce bir çiftlik kurmuşlar. 450 büyükbaş hayvanı Hollanda'dan almışlar. Hollanda başkonsolosu da geldi. Adamlar çok etkilendiler çiftlikten. Hatta bir espri de yaptı. 'Ben hayvan olsaydım Tire'de yaşamayı tercih ederdim' dedi. Tire Süt ilçenin tanıtımına büyük katkı yaptı. Tire Süt'te 200 ton süt işliyorlar şu an. Köylünün ayakta kalması ve onların sütlerinin değerlendirilmesi çok önemli. Onlara lojistik destek sağlanıyor. Köylülerde de 50 hayvan var. Saman 80 kuruş olmuş. 1 litre süt 1 lira. Sudan daha ucuz. Adamlar direniyor. Tarım ülkesiyiz, saman ithal ediyoruz. Nasıl bir şey anlamıyorum. Acilen desteğe ihtiyaçları var. Bir sürü insan bu hayvanların başında. Süt fiyatlarının yukarı çıkması, yem fiyatlarının da düşmesi lazım. Üretim yolları sahipsiz. Oradaki adam üzümünü, şeftalisini ve karpuzunu nasıl getirecek! Yollar bozuk olduğu için şeftali bozuluyor. Aziz Bey'in asfaltlama projesi o yüzden çok önemli. Kışın asfaltlama yapamıyoruz ama düzeltmeye çalışıyoruz. Üretim yolları düzeltilmeli.

23 ÜLKEYE İHRACAT

Tire'de deniz olmamasına rağmen halat ihracatı yapıyorsunuz. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Tire, Kanuni zamanına kadar önemli bir eyalet. O dönemde Manisa, Bursa ve Tire, Osmanlı'nın önemli kentleri. O döneme kadar Osmanlı'nın darphanesi Tire olmuş. Donanmanın halatları da Tire'de deniz olmamasına rağmen yapılmış. Urgan ve halat üretimi çok güçlü. Hala bir halat fabrikası var. 23 ülkeye ihracat yapıyor. Deniz yok ama halat yapmaya devam. Çin'e bile satıyorlar. Eski tezgahlardan modern üretime geçtiler.
"Lalenin anavatanı Tire" deniyor. Ne düşünüyorsunuz?
Bunu ben demiyorum sadece. Hollandalılar da doğruladı. 1453 yılında Fatih İstanbul'u alınca İslamlaştırmak adına ve buradaki Aydınoğlu Beyliği'nin direncini kırmak için buradan 23 bin kişiyi İstanbul Vefa semtini taşıyor. Buradan giden insanlar buradaki alışkanlıklarını, kullandıklarını İstanbul'a taşımışlar. Türkiye'nin çoğu yerinde kavak ağacı denir. Biz kavak deriz büyük ağaçlara. İstanbul'da da aynı şeyi kullanırlar. O laleyi oraya götürmüşler. Osmanlı lalesinin orijini Tire. Bizim laleler kendiliğinden çıkıyor. Bakım istemiyor. 1400'lerden şadırvanlar var. Lale motifleri bu çeşmelerin üzerinde. Etrüskler de Tire'de yaşamışlar. Bıkmış adamlar saldırılardan o dönemde. Daha sonra bu vadiden göç etmeye karar vermişler. İzmir üzerinden İtalya'nın güneybatısına gitmişler, Toskana Vadisi'ne. İtalya'daki Tirhen Denizi'nin adı, "Tire'den gelenler" anlamında oradan geliyor. Modern tarımı da o dönemde İtalya'ya götürmüşler. 6 ay evvel İtalya'ya, Umbro kasabasına gittik. Etrüskler'in izini sürmek istedik. Bütün şehirler aşağılarda. Umbro kasabası dağın tepesinde.
Belediye olarak su tesisi kurma fikriniz olduğunu duyduk. Tire sütten sonra sudan da mı para kazanacak?
Tire'nin dağlarında 850 metre yükseklikte memba suyu var, çok değerli. Zamanında tahta fıçılarla saraya gönderiliyormuş. 3.5 sertliği var. Pırıl pırıl sular. Piyasadaki en kaliteli memba sularından bile daha iyi. Kaynak sularıyla ilgili polikarbon su tesisi yapacağız. Sütten sonra sudan da para kazanacağız. Biz çeşmeden su içiyoruz. Alışkanlık meselesi. Tesisi kurmayı planladığımız alana karadut, acıbadem, ceviz diktik. Damla sulama sistemi yaptık.
'DÖNÜŞÜMDE SON SAFHADAYIZ'
Kentsel dönüşüm konusunda ne gibi çalışmalarınız var?
Kentsel dönüşüm, yaptığımız işlerden biri. İlk başvurusunu biz yaptık. Şu anda son safhaya geldik. Vatandaşlarla anlaşmalar imzalanıyor. 125 bin metrekarede, şehrin batısında... Özellikle Roman mahallesi dizayn ediliyor. Modern bir kent görüntüsü oluşuyor. Gecekonduya müsaade etmiyoruz. O konuda çok katıyız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.