Ahmet TALİMCİLER: Futbolun gölgesi

Ülkemizde futbolun sporun önüne geçtiğini ve spora dair başarıların görülmesini engellediğini sık sık yazıyorum. Bu durum Ege bölgesi ve İzmir kenti için de geçerli. Özellikle futbol üzerinden tanımlanan 'başarı ve başarısızlık' anlayışı spor kültürünün oluşmasını sekteye uğratıyor. Her sezona şampiyonluk parolası ile hazırlanan takımlar yaratmak suretiyle bölgemizdeki futbol medyasının da bu yapının sürmesine katkıda bulunduğunu unutmamalıyız. Akhisar dışında Süper Ligde mücadele eden takımı bulunmayan Ege bölgesinin PTT 1. Ligi'nin üçte birini oluşturuyor olması ilginç bir tesadüftür. Bölgenin ve ülkenin önde gelen kenti İzmir'in üç takımının bir türlü bir üst lige terfi edememesi ve her sezona şampiyonluk parolası ile başlayan iki takımının ligde aldığı sonuçlar 'futbolun gölgesinin' daha da artmasına yol açıyor. Oysa ki voleybolda ve basketbolda sadece İzmir'in değil ülkenin yüzünü ağartan iki takım Arkasspor ve Pınar Karşıyaka bu kentin temsilcileridir. Arkasspor ligde, Türkiye kupasında ve Avrupa Şampiyonlar liginde muhteşem sonuçlar elde etti. Aynı şekilde Pınar Karşıyaka da gerek ligde gerekse de FIBA Eurochallenge Cup'ta müthiş sonuçlarla gücünü ortaya koydu. Ne yazık ki takımlarımızın kazandıkları başarılar futbolun gölgesinde unutulup gidiyor ve hiçbir şekilde ön plana çıkamıyor. Futbol öylesine büyük bir kara delik yaratıyor ki, futbol sadece kulüplerimizin bütçelerinin büyük bir çoğunluğunu öğütmekle kalmıyor aynı zamanda diğer spor dallarının güzelliklerini ve farklılıklarının üzerini de örtüyor. Futbolu lokomotif olarak gören kulüplerimiz çok daha fazla başarı kazandıkları ya da kazanabilecekleri alanları bile ikinci plana atmaktan çekinmiyorlar; bu durumun en iyi örneği Karşıyaka Spor Kulübüdür. Her ikisi de alanlarında birer marka olan bu kulüplerin özellikle uluslar arası alanda elde edecekleri başarılar ileriye yönelik seyirci ilgisinin ve kamuoyu nezdindeki hatırlanabilirliğin yükselmesine neden olacaktır. Bu doğrultuda hepimize özellikle de kulüp yönetimleri ile medyaya büyük sorumluluk düşmektedir. Hayatımıza sporu katarak daha farklı bir yaşam umudumuzu arttırmak istiyorsak, bunun yolu sporun üzerindeki futbol gölgesini kaldırmaktan geçecektir.