AYŞE KİLİMCİ: Ben başım üstünde dam mam istemem!
Kadın pek sevindi, dirsek atıp kocasına gösterdi. Çıtçıtlı para çantası, Kemeraltı işi çakma parfümü, koynuna soktuğu jartiyeri, lastik pabuçları ve saçındaki taşlı tarağıyla Naciye hazırdı. Ablasının nüfusunu kullanıyordu, kocası hem onunkini, hem kendi, sahici nüfusu iç cebinde yokladı. Korelere gitmiş asil adamıdı kocası, bunu hatırlayınca gözleri doldu kadının. Çaydanlık, Mushaf, yorgan, karafaki, çatlak iki kadeh ve çay bardağının üstüne naylon serdi, kapıyı koca anahtarıyla kilitledi, duasını okuyup üfledi evden yana. Komşuları arkalarından su savururken, 'İki güne kalmaz döneriz, bizi merak etmeyin' buyurdu. Korna çala çala kafile mahalleden ayrıldı. Çekap dümeniyle çekilmekte olan filmin farkında olan Naciye dikkat kesildi. Gittikleri yerde üstlerinde bit pire olur kuşkusuyla su dolu leğene oturtulmuş sandalyeye buyur edildiklerinde kaşının biri kalktı. Şarap, tütün burada yasaktır diye nutuk atılınca; öteki kaşı kalktı. Gazi'ye bir şeycik olduğu yoktu, o malihulyalardaydı. Aynaya sokacaklar, çekap yapacaklar, güveyi girecek diye pek memnundu.
Kanal haberi, yoksul gaziyle emekli dansözün aşkı... 'Yetmişinde evlendi, gerdek için uygun damatlı bulamadı, huzurevine girdi', diye vermek istediler haberi. Çaylar geldi, kameraman çekimini yaptı. Bir duvak, bir takı makı akıl edemediklerine yandı, düzenleyiciler. Çayını içti, göğsüne tıktığı jartiyeri yokladı, tabakasını çıkarıp cıgarasını sardı yeni gelin. Bunca resmiyetten, hastane bile olamayan bu devlet dairesinden daral gelmişti. 'Ben' dedi, 'başım üstünde dam mam istemem!' Kandırıldığına kırgındı, üstünde yıldızlar asılı avlusunu istiyordu, işte o kadar. Sardığı cıgaranın kenarını ıslatıp dişiyle kopardı, yapıştırdı, bir ucu dar öbür ucu geniş sarma cıgarası ağzında bakındı, memlekette kıranta adam kalmamış ki ateş uzatsın, neyse kameraman çaktı çakmağı. İki nefes çeken Naciye hatun dediğini tekrarladı, 'Duydunuz ey ahali, ben başcağızım üstünde dam istemem, okey!' Daha ne masaj yapıldı ne aynaya girdik hanım, diyecek oldu; Gazi, 'Sus sen' diye tersledi. 'Başlatma şimdi masajına, aynana, ben seni Kızılay'a götürürüm, baksana bunlar bizi artiz etti.' 'Bir güncük de biz artiz olalım, fena mı!' 'İstemez, eksik olsun, cıgara yasak, şarap yasak, burada her şey yasak, hem yattığın yerden yıldızlar da görünmez.' 'Haklısın, kalk hadi avlumuza gidelim.' 'Ama sizin eviniz falan yok ki...' diyecek oldu, televizyon görevlileri. 'Olsuun, başımızın üstünde yıldızlar var, daha ne!' dedi ikisi birden...
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor