Acıların kadını

BURSALI yörük bir ailenin kızı olan Fatma Şen, küçük yaşta bir aileye evlatlık verilerek, İzmir'e yerleşti. Kısa süre sonra "anne" olarak bildiği kadın vefat etti. O günden sonra neredeyse her gün baba dayağı yiyen Şen, ne kadar istese de okula gönderilmedi. Tarlalarla çalışarak evin geçimine katkıda bulunan Şen, çocuk yaşta başlık parası için istemediği bir aileye gelin gitti. Babası cebine koyduğu paranın sevinciyle Şen'i yüzüne bile bakmadan evden gönderirken, talihsiz kadın için yerleştiği Şaşal köyünde başka bir zorlu sayfa açıldı. Pamuk, tütün ve mandalin tarlalarında çalışıp akşamları ise eşi ve kayınpederinden dayak yedi. Kısa süre sonra kucağına aldığı ilk kızı 4 yaşındayken kuyuya düşüp ölünce, henüz 10 aylık oğluna sarılarak içindeki büyük acıyı bastırmaya çalıştı. Üçüncü çocuğunu da birkaç aylıkken geçirdiği bir hastalık yüzünden kaybetti. Bitmek tükenmek bilmeyen dayakların eşliğinde 5 çocuk daha dünyaya getirdi.

KOMŞULAR SAHİP ÇIKTI
Çocukları için yaşama tutunmaya çalışan Şen, kendisi gibi tarlada çalışan işçileri taşıyan traktörle bir minibüsün çarpışıp, üç kişinin hayatını kaybettiği trafik kazasında ağır yaralandı. Bacağına takılan üç platinle yaşama devam etti. Yıllar içinde kendini alkole veren eşinden gördüğü şiddet hiç azalmadı. İki kızı evden kaçarak evlendi, 4 oğlu da evlenip onlardan uzaklaştı. 8 yıl önce aşırı alkollü bir şekilde motorsiklet kullanan eşi, geçirdiği kaza sonucu ölünce hayatta bir başına kaldı. Bir süre Gaziemir'deki akrabalarına sığınan Şen, çocuklarının hepsinden darbe yedi. Herkesin kapıyı yüzüne kapattığı Şen, üç ay önce sokakta kalınca komşuları sahip çıktı. Aralarında topladıkları parayla zavallı kadına Aktepe'de aylık 150 lira kiraya bir ev tutan komşuları, bir yatak, bir halı bir de soba verdi. Gaziemir Belediyesi Gıda Bankası Yardımlaşma Derneği de giyecek yardımında bulundu. Komşuları getirmezse yiyecek ekmek bulamayan Fatma Teyze'nin tek dileği düzenli bir aylık sahibi olabilmek. Zaman zaman Gaziemir'in yeşillik bölgelerine giderek ot topladığını, bu otları satarak üç beş lira kazanmaya çalıştığını kaydeden Fatma Şen, "Geçen gün ev sahibi elektrik faturasının 18 lira, su faturasının da 45 lira geldiğini söyleyip ikisini de kesti. Ben bir göz odanın içindeyim. Hiçbir şey kullanmıyorum. Nasıl bu kadar fatura gelsin? Ev sahibim 'ödeyeceksin' dedi ama elimden bir şey gelmiyor. Ne olur bana yardım edin, çok zor durumdayım" diye konuştu.