Özgür KAYNAR: Ben de itiraz ediyorum

Gazeteciliğe başladığım 1990'lı yılların başında tanıştım, İzmir'in yatırımlarla mücadele ruhuna!..
Nedendir bilinmez ama kendimi de içine katarak söylüyorum, bu kentte doğuştan muhalif bir hal var.
Birileri bir şey yapmak isterken, mutlaka birileri karşı çıkıyor.
Benim için kamu yatırımlarına ilk itiraz haberi, Konak Atatürk Kültür Merkezi önündeki köprüydü.
Sahil yoluyla Mithatpaşa Caddesi ve Varyant girişi arasında ulaşımı sağlayan o köprü var ya, o köprü...
Şu an her gün yüzlerce aracın üzerinden geçtiğine bakmayın, vakti zamanında az sürünmedi dava dosyalarında.
Yapımı epey gecikse de bitti. Ancak hepsinin sonu böyle mutlu bitmedi.
Kordon'da sahil yolu olsun diye binlerce kamyon moloz dökülerek denizden kazanılan alan, bir davayla dünyanın en pahalı parkına dönüştü.
ÇÜRÜK DİŞLER YADİGAR
Çürük dişten farksız viyadük ayakları kaldı, o projeden geriye yadigar... Dünya Ticaret Merkezi olsun diye kazılan Basmane'deki çukuru zaten duymayan, bilmeyen kalmadı.
İtirazlar yüzünden çukura gömülen o proje, İzmir Dünya Yatırım Ayıbı olarak tescillenecek böyle giderse...
Daha çok örnek var. Kördüğümden farksız İnciraltı, merhum Piriştina'nın hayali Yeni İzmir Planı, Pasaport'a marina vesaire vesaire...
EXPO 2015'in İnciraltı ve Çeşme planlarına itirazlar yüzünden kaybedildiği bile ciddi ciddi konuşuluyor.
Bunlara şimdi de Konak Tüneli eklendi.
Ne İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş'ın, "Yalvarıyoruz, dava açmayın, İzmir'in geleceğini karartmayın" feryadı işe yaradı ne de farklı kesimlerden gelen benzer mesajlar.
Epey yol alınan bu yatırımın akıbeti ne olur bilinmez.
Dava açma özgürlüğüne kimsenin diyecek sözü yok.
Fakat İzmir, 'yarım kalmış yatırımlar şehri', 'yatırım yasaklısı kent' olarak anılır hale geldiyse buna da ben itiraz ediyorum.
İddia edildiği gibi, Konak Tüneli hukuksuz ve bilimsellikten uzak mı göreceğiz.
Dilerim, süreç hızlı işler ve bu yatırım kazasız tamamlanır.
Eğer İzmir'in yarım kalmış yatırımlar koleksiyonuna burası da eklenirse, yazık olur hem de çok yazık!..
Yitip giden kamu kaynakları bir yana, bir kentin bozulan psikolojisi, gelecekten beklentileri de söz konusu.
Dilimizi ısıralım da korktuğumuz başımıza gelmesin, Konak Tüneli'ni Kadifekale'nin altına gömmeyelim.