Işıklı Gölü'nde ilkbahar güneşi
Biz gölün en güzel sahiline henüz yeşermemiş söğüt ağaçlarının arasına kurduk çadırlarımızı. Burada suya ve durgun göl yüzeyinde dinlenen, ötüşen, oynaşan kuşlara çok daha yakınız
YOLLAR GEÇİLMEZ
Çivril'de yediğimiz öğle yemeğinin ardından Akdağ Kocayayla'da yılkı atları arasında, berrak suları coşkuyla akan derenin yanıbaşında çadırlarımızı nasıl da keyifle kuracağımızı hayal ederek Cumalar Köyü sapağından bize yaylaya ulaştıracağına inandığımız toprak yola girdik. Fazla zaman geçmeden 46 nüfuslu Kavakalanı Köyü'nde çoban bütün umutlarımızı kırdı; "Yol kapalı gidemezsiniz." Akdağ'ın yüksek zirvelerinde hala kalın bir kar tabakası olduğunu biz de görüyorduk ama yoğun kar yağışının Kocayayla yolunu bu kadar çok nasıl tahrip edebildiğini birkaç kilometre sonra kendi gözlerimizle gördük. Geride kar yoktu ama yol artık bir aracın ilerleyebileceği durumda değil. Umutlarımızı birkaç hafta sonrası için erteleyerek çadırlarımızı Işıklı Gölü'nün yanıbaşında kurmaya karar verdik. Tam 17 yıl sonra Çivril'de konaklayacak olmak. Işıklı Gölü'nün yanıbaşından kaç kez geçtiğimi anımsamıyorum ama burada konaklamak, göl kıyısında çadır kurmak çok farklı. Akşama daha çok var, güneş ışıklarıyla yıkandığımız bir öğle sonrası, karşıda Akdağ zirveleri bembeyaz, çevremizdeki ağaçlar çiçeklenmeye hazır.
Balıkçılık kaçak
Ege Bölgesi'nin ikinci büyük dağı olan Akdağ'ın güneyinde yer alan gölün yüzölçümü 64 kilometrekare. En derin yerinin 7,5 metre olduğu gölü Akçay, Gökgöl, Büyük Menderes'in yukarı havzasındaki iki kol ve göl tabanındaki yer altı suları besliyor. 30 yıl önce kerevit yetiştirilip ihraç edilen gölde, 1984 sonbaharında kerevit vebası çıkmasının ardından bu tatlı su ıstakozu da görülmez olmuş. Gölde yetişen ünlü turna ve sazan balıkları, Dinar ve Sandıklı ilçelerinin atıkları, ayrıca Göle atılan İsrail sazanlarının yumurtaları yemesi yüzünden neredeyse bitme noktasına gelmiş. Çivril ve Baklan ovalarının sulandığı Işıklı Gölü'nün yönetim planı, Ulusal Sulak Alan Komisyonu tarafından onaylanarak yürürlüğe girmesine rağmen etkili bir çalışma yok. Göl içindeki küçük saz adalarındaki otlar bilinçsizce yakılarak, kuşların yumurtlama alanları azaltıldığı gibi balıkçılık da böyle giderse yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Göldeki balıkçılık etkinlikleri kontrolsüz ve kaçak olarak yapılıyor. Gölde kış ayları boyunca çok sayıda avcı aralıksız avlanıyor. Gölde 16 takımdan 52 familyaya ait 217 kuş türünün varlığı belirlendi. Göl ve çevresi 2011 yılında koruma alanı ilan edildi.
Bol yıldızlı gece
Çadırları hazırlamak uzun sürmüyor, ne de olsa deneyimliyiz bu konuda. Kampa katılan herkes ne yapacağını çok iyi biliyor ama güneş kavuşmak üzere, durgun sulara görüntüsü yansımış Akdağ'ın, öbek öbek kuş sürülerinin, sahildeki terk edilmiş sandalların, günbatımının fotoğraflarını çekmemiz gerekiyor. İlk yıldızlar gökyüzünde parıldamaya başladığında yemek hazırlıklarına girişiyor Işık. Aykut ile Hürol ateşi hazırlıyor, kıvılcımlı alevler yükseliyor gecenin karanlığında. Rakılarımızı yudumlarken, laf lafı açıyor, sohbete yakın köylerden bir balıkçı da katılıyor. Zifiri karanlıkta geceyi kucaklamış yıldızları seyrederken, günbatımından önceki bahar havasının yerini ne kadar hızla soğuk kış gecesine bıraktığına biz de şaşırıyoruz. Sıcaklık kısa sürede sıfırın altına düşüyor. Gecenin tadını doyasıya çıkarmanın tam zamanıyken gönülsüz, çadırlarımıza çekiliyoruz. Ama yataklarımız, uyku tulumlarımız, battaniyelerimiz, yedek giysilerimiz bizi soğuktan korumaya yetmiyor. Sabah gün ışıdığında çadırlarımızın üzerini kaplayan ince buz tabakası ve gölün donmuş yüzeyi nasıl bir gece geçirdiğimiz konusunda ipuçları veriyor.
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor