Cumartesi 09.03.2013
Serbest ekonominin temeli İzmir'de atıldı
EGİAD'ın konuğu olan İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, 'ekonomik özgürlük' konusunda İzmir'e övgüler yağdırdı, bankalardan şikayeti ise eleştirdi
Ege Genç İş Adamları Derneği (EGİAD) tarafından düzenlenen Ege Toplantısı'nın konuğu Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince oldu. Swissotel Büyük Efes'teki toplantıda Özince, Türkiye'de sermaye piyasasının derinleşmesi gerektiğini ifade etti. Özince, özel teşebbüs ve serbest piyasa ekonomisi denince akla İzmir İktisat Kongresi'nin geldiğini belirtti. Türkiye'de "ekonomik özgürlük" ifadesinin ilk kez 1922'de İzmir'de konuşulduğunu kaydeden Özince, ulusal egemenlik olmadan iktisadi egemenlik olamayacağını vurguladı. İş Bankası'nın kuruluşunda İzmir'in çok büyük katkıları olduğunu ifade eden Özince, şöyle dedi: "Ulusal bankacılık, ulusal sanayinizi kuran, mülkiyet hakkından başlayan iktisadi inisiyatif tamamıyla Cumhuriyet döneminin eseri. Ve biz bu işte yeniyiz. Osmanlı döneminde değil herhangi bir şekilde sermaye biriktirmek, eldekini dahi tutamadığımız görülüyor." Son krizde de görüldüğü gibi bankacılık sektörünün ana unsurları itibariyle ulusal ekonomi politikasının en önemli parçası olduğunu anlatan Özince, "Bugün 2001 krizinde yaptığımız ciddi budamanın sonrasında Türk bankacılık sektörünün sermayesi de güçlü olarak büyüdüğünü söyleyebiliriz. Kızıyoruz bankacılık sektörüne. 'Komisyon alıyor, bilmem ne yapıyor, krediyi veriyor, şemsiyeyi veriyor' diye. Bu evdeki yetersiz hidrofor pompasına kızmak gibi bir şey. Hidrofor küçükse, ekonominin pompası küçükse, çaresi bunu büyütmeye çalışmaktır. Sürekli bankalardan şikayet ediyorsunuz. Tek para kaynağı bankalar değil ki. Hani nerede sermaye piyasanız!" dedi. Kredi kartı borçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulanan Özince, "Benim iki akrabam da kredi kartı borcundan dolayı mağdur oldu. Çünkü yaptıkları harcamalar kazandıkları ücretlerden fazlaydı. Bu konuya dikkat edilmelidir" dedi.
"KAR FEDAKARLIĞI YAPMALI"
EGİAD Başkanı Seda Kaya ise, reel sektörün bankacılık ve finans sektörü ile et ve tırnak gibi olduğunu belirterek, ekonomik krizlerle birlikte mücadele eden bu iki sektörün ekonominin gelişmesi açısından da ortak bir itici güç oluşturduğunu kaydetti. Kaya, şöyle dedi: "Özkaynaklar ve aktifler üzerinden karlılık rekorları kıran bankaların, artık biraz da şirketlerimizin kaynak maliyetlerini aşağıya çekebilecek şekilde, özellikle yatırım ve işletme kredisi faizlerini makul seviyelere indirmelerini bekliyoruz. Karlarını düşürmek zorunda kalan şirketlerimiz gibi, bankalarımız da karlılıkta biraz fedakarlık yapabilmeli."