GÖKMEN KÜÇÜKTAŞDEMİR: Yeter ki siz isteyin!

İ
zmirliler'in en çok şikayet ettiği konulardan biri, kentte yapılan kültür ve sanat etkinliklerinin çok yetersiz olduğudur. Ancak ben, bunun çok da doğru olduğunu düşünmüyorum. Özellikle bugünlerde, bunu çok daha fazla hissediyorum.
***
Geçtiğimiz hafta iki farklı festivalin açılışına katıldım. Bunlardan biri 20. Avrupa Caz Festivali'ydi. İKSEV, yine birbirinden usta caz müzisyenlerini kentimize getirmeyi başardı. Cazseverler açılış konserinde Kerem Görsev'i grubu Therapy Project ve Festival Yaylıları'yla dinledi. Konserin en güzel yanlarından biri orkestrayla birlikte sahneye şef olarak Alan Broadbent'in çıkmasıydı. Broadbent ilk kez sahnede birlikte olduğu orkestrayla iyi bir uyum yakalarken kimi zaman da piyanonun başına oturup enfes müzikler çaldı. Ve tabii onlara eşlik eden ünlü saksofoncu Ernie Watts'ı da unutmamak gerek. Konserin en duygusal anı ise, Kerem Görsev'in son albümünde de yer alan ve Mimar Kemalettin'in; geçen yıl kaybettiğimiz oğlu, ünlü besteci İlhan Mimaroğlu'na adadığı şarkıyı çalarken yaşandı. Melodilere kapılan herkes biraz hüzünlendi. 20 Mart'a kadar devam edecek festivalin tüm konserleri İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlenecek.
***
Bir diğer açılış da Uluslararası İzmir Kukla Festivali'ne aitti. 23 ülkenin 41 kukla tiyatrosunu buluşturan festival, Kordon'da yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı bir kortej yürüyüşüyle başladı. İzmir, renkli bir gece geçirdi. Bir gün sonrasında da Sabancı Kültür Merkezi'ndeki özel gecede İzmir Kukla Tiyatrosu'nun "Ben Yapmadım!" adlı oyunu sergilendi. İlk kez oynanan bu oyunu izlemek güzeldi. Kuklalar ve onlara hayat veren sanatçılar, İzmirliler'i 6 Nisan tarihine kadar kentin birçok noktasında bekliyor olacak. Sanırım buna da en çok çocuklar sevinecek. Bu büyük organizasyonu 7. yıla taşıyan Festival Direktörü Selçuk Dinçer, şimdi de kente bir de kukla okulu kazandırmak istiyor. Bunu açılış gecesinde bir kez daha dillendirdi. Umarım yakın zamanda bu da olur.
***
Bir güzel etkinlik de Swissotel Büyük Efes tarafından İzmir'e kazandırılan yeni sergi salonunda yapıldı. Meriç Aktaş Ateş'in sanat yönetmenliğinde "Dinamo" ismiyle açılan sergiye, 16 genç ressam, 75 yağlı boya tablo ile katıldı. Şehre hareket ve enerji getirmesi beklenen bu enfes sergi öncesinde MV Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve oteli sahibi Banu Vargı Tümay ve kardeşi Yasemin Vargı ile konuştum. Kente kattıkları bu yeni soluk için onlar da çok heyecanlıydılar. Kalabalıklaşan kent, çirkinleşen çevre ve yalnızlaşan kadın gibi pek çok konunun harmanlandığı sergi 3 Haziran'a kadar sürecek, benden söylemesi. Hala "Gidilecek bir etkinlik yok!" diyorsanız, sizi Han Tiyatrosu, Devlet Tiyatrosu ve kentimize gelen özel tiyatroların oyunlarına, İZDOB'un gösterilerine, çeşitli mekanlardaki ünlü sanatçıların konserlerine ve söyleşilerine de davet edebilirim... Yeter ki siz; katılmak, izlemek, gözlemlemek, dinlemek, düşünmek ve belki de günün birinde üretmek isteyin!