'Hedeflerinizi büyük koyun'
Yaptığı tırmanışlar, yazdığı kitaplar ve kurduğu AKUT ile tanıdığımız Nasuh Mahruki, "Geleceğinize yatırım için kendi Everest'inize tırmanın" diyor
- Benim durumum aslında biraz karışık. Annem ile babam ben daha iki yaşındayken ayrılmış. Annemi sıklıkla görüyordum ama babamın yanında büyüdüm. Yetiştiriliş tarzım kendine güvenen ve sorumluluk alabilen biri şeklindeydi. Babamla aramızdaki ilişki hep güvene dayalıydı. Riskli sporlarla hep uğraşırdım oda hep endişe ederdi ama beni durdurmaya hiç kalkmadı. Kalksaydı zaten ilişkimiz sarsılırdı ama o kadar sağlıklı bir ilişkimiz vardı ki hiç bu tarz sorunlar yaşamadık. Benim için hep, gözü karadır, kendine güvenir ama durması ve dönmesi gerektiği yeri iyi bilir derdi.
- Çocukluğumdan itibaren doğaya ve hayvanlara çok düşkündüm. Büyükbabamın İstanbul Etiler'deki evinin büyük bir bahçesi vardı. Orada çok hayvan besledim. Hatta ilk akvaryumumu kendim yaptım, camları kestirdim, silikonla yapıştırdım falan... Bilkent İşletme bölümünde okurken doğada spor fikri ile tanıştım. Çok uzun yıllarda hayatımın merkezini oluşturdu.
AKUT 17 YAŞINDA
- Bu sporu yaparken her şey olabilir. Bu sporun doğasında var bunlar.
- 1994 yılının Kasım ayında Bolkar dağlarında bir dağ kazası yaşandı. Bu kazadan sonra çıktı ortaya. O zamanlar Türkiye'de organize bir kurtarma ekibi yoktu ama zaman zaman dağlarda kazalar olurdu. Yani Türkiye'de dağcılık sporu ile ilgilenen çok fazla kişi olmadığı için o zamana kadar en fazla 25 kişi hayatını kaybetmişti. Örneğin Alpler'de her yıl 100 civarında kişi hayatını kaybediyor. Yıldız Teknik Üniversitesinde okuyan 21 yaşlarındaki gençler tırmanırken fırtınaya yakalanıyorlar ve iki tanesi ortadan kayboluyor. O zamanlar böyle bir kurtarma ekibi olmadığı için uygun olan gönüllü dağcılar gelir doğaçlama bir şekilde aramaya başlardı. Yine öyle yaptık. 14 gün boyunca aradığımız halde bulamadık. Bir çocuğu cenazesini 8 ay sonra bir çoban buldu. Diğeri ise hala bulunamadı. Bu olaydan sonra aralarında benimde bulunduğum bir avuç dağcı bir toplantı yaptık, öngörülerde bulunduk. Bir kere 1990 itibari ile dağ sporlarına olan ilgi artmıştı, bunda tabi beni tırmanışlarımın da etkisi vardı. Birincisi bu artış ile birlikte kaza olma riskleri artacaktı. İkincisi bir dağcı kaza geçirdiğinde ona sadece diğer dağcılar yardım edebilirdi. Biz de bu öngörüler doğrultusunda meydana gelebilecek dağ ve doğada meydana gelecek kazalara karşı biz şimdiden örgütlenme gereği duyduk. 1995 yılında bu konuya çok odaklandık ve müthiş bir motivasyonla girdik. Bununla ilgili tüm kaynakları araştırmaya başladık. Bu süreçte de Türkiye'deki doğal afetler riskleri kavradık. Türkiye'de birkaç yılda bazı bölgelerde çok ciddi yıkımlara sebep olan seller, birkaç on yılda bir kitlesel afetlere dönüşen depremler yaşanıyormuş. Yani Türkiye aslında bir afet bölgesiymiş. Biz bunu 1995'te fark ettik. Türkiye'nin geri kalanı 17 Ağustos 1999 depremini yaşadığında fark etti. Biz bunu 1995'te fark ettiğimizde dedik ki biz madem gönüllü çalışan arama kurtarma takımıyız, bunu neden çok sevdiğimiz dağlarla ve doğayla sınırlı tutalım ki, ihtiyaç halinde depremlerde, sellerde devlete millete yardımcı olur hizmet ederiz. Bu düşünce ile 14 Mart 1996'da AKUT'u kurduk. Geçtiğimiz günlerde 17. yaşımız doldurduk.
- "Kendine yatırım" kadar doğru bir kelime olamaz. Bütün gençler söylediğim gibi kendinize yatırım yapın. Çünkü bu hayattı gençliğinizde yaptığınız yatırımlar yüzünden kazanacaksınız. Ne kadar kendinizi farklılaştırır, özelleştirirseniz diğerlerinin arasından o kadar sıyrılırsınız. Ben hayatım boyunca kendime yatırım yaptım hala yapıyorum. Okuyorum, geziyorum, deniyorum sürekli bir çaba halindeyim.
DEVLETİN DESTEĞİ YOK
- Bizim devletle aramızda bir sorun yok. Ne yazık ki 2004'ten beri AKUT'un motorlu taşıtları için iki kere Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a, Başbakan Müsteşarı Efkan Ala'ya, bir kere Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e gittim. Zaten devletten bir destek görmüyoruz, biz kendi yarattığımız imkanlarla derneği çekip, çeviriyoruz, 1600 gönüllüyü organize etmişiz, devletin yapması gerekeni yapıyoruz, bir kuruş devlete yük olmadan 500'ün üzerinde hayat kurtardık şu arabalarımıza bari vergi almayın diyoruz. Defalarca dilekçe verdiğim halde olmadı. Artık peşini de bıraktım, ödeyeceğiz mecburen. Bugüne kadar ödediğimiz vergiler 200 bin lirayı geçti zaten...
- CNN Türk'te her Cumartesi günü saat 15.00 "AKUT var Hayat var" programı yayınlanıyor. Güvenli yaşam kültürünü topluma yansıtmak için başlattığımız bir program.
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor