Hülya DİNÇEL: Kendisini vazgeçilmez sanan kadın bir gün terkedilebilir

Gazetelerde güncel konu, Voleybol dünyasındaki surpriz ayrılık....Daha ne olduğu anlaşılmadan bir ikinci kadının mevcudiyeti ortaya çıktı....Bana da bazı fikirlerimi sizinle paylaşma vesilesi... Bir deyiş vardır " Bir erkeğin hayatı, karısının ona biçtiği hayattır" diye... Aslında bu çook doğru bir deyiştir ama hatalı bir davranışı simgeler ve maalesef kadınlarımız bu hatalarının sonuçları olan çukurlara düşerler ve ondan sonra da başlarına gelen felaketleri kabullenemiyerek "vay benim keten helvam" misali dövünürler. Psikolojide yapılan bir araştırmada; insanları en mutlu eden şeyin kendi özgür iradeleriyle bir karar alabilmeleri ve bunu uygulayabilmeleri olduğu belirtilir. Madem ki burada "insanlar" söz konusudur, buna erkekler ve kadınlar da dahildir. Demek ki; birey kendince bir değerlendirmeyle bir karar alıp, bunu uygulamak ister... Bunu, yukarıdaki "Bir erkeğin hayatı, karısının ona biçtiği hayattır" ifadesiyle birleştirmek mümkün değildir. Çünkü uygulamada, erkek kendi özgür iradesiyle bir karar alamayıp yapacakları hakkında karısının "sulta"sına uymak veya ona "katlanmak" zorundadır. Kadının bu "hükümran" davranışı, tarafların sözlü, nişanlı ve evliliğin ilk devrelerinde erkeklere "şımartıcı" görünse de ilerleyen yıllarda "sıkıcı ve tahammül edilemez" bir hal alır ve bunun getirdiği savaşlar da devreye girer. Yapı olarak kadınlar "uzun vadeli savaşlara" meyillidirler. Ancak erkekler "kısa vadede neticeye ulaşmak " ister. Dolayısıyla kadınerkek mücadelelerinde kadınlar bu karekterlerinden ötürü öne çıkarlar ve erkeği yıldırırlar. Kadınlar şunu bilmezler veya bilmemeyi tercih ederler...."zorbalık, sevgi yaratmaz", uzun vadede erkekler evliliklerinden ve eşlerinden uzaklaşırlar... Hayat ve tabiat boşluk yaratmaz veya boşluğa tahammül edemez... Hemen boşluğu doldurur. İşte tam bu uzaklaşmada devreye "diğer bir kadın"girer. Aslında böylece diğer bir kadın, bir kadının felaketi olur. Bu kadın," Başı o gün için ağrımayan ve erkeğin emrine amade olan" bir kadındır veya " o gün yorgun değildir" veya mutfağında balık pişirilmesinin "koku yapmadığı" bir kadındır veya "erkeğin ne menem kaliteli olduğunu keşfeden" bir kadındır veyahut "Erkeğin 20 gün önce yediği yemeğini 20 gun sonra değil hemen pişiren" bir kadındır... Ve işte bu kadın erkeği "eski kadının sultasından kurtaracak olan" can simidi kadındır... Saik ne olursa olsun ortaya bir kadın çıkar... Ve kendisini "vazgeçilmez" sanan kadından, erkek vazgeçer... Bir de kesin unsur vardır; Her biten evlilikten önce, o evliliğin "harcı" olan betonu bitmiştir... Yani "seks" hayatı mutlaka sona ermiştir... Tarafları "mutlu" eden seks hayatının olduğu yerdeki evlilik bitmez... Sürünür ama bitmez... "Akıllı kadın", kocasını boğmayan ve ona yaşam şartlarını mümkün olduğunca onun istediği gibi sunan kadınlardır... Sadık Güngör