'İzmir'in önünde 2 önemli fırsat var'

Egeli Sabah'ın geleneksel Sabah Kahvesi'ne konuk olan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir'in önünde önemli iki fırsatın olduğunu dile getirdi. "Bunlardan biri EXPO 2020, diğeri kentsel dönüşüm" diyen Demirtaş, bunların iyi değerlendirilmesi gerektiği uyarısında bulundu. 6 Mayıs'ta yapılacak Oda Meslek Komiteleri seçimlerinde herhangi bir risk görmediğini vurgulayan Demirtaş, kendisine yakıştırılan "Tek adam" eleştirilerine de yanıt verdi.
Odanızın seçimleri yaklaşıyor. Kendi açınızdan bir risk görüyor musunuz?
Her seçim bir risk taşır. Tek başına seçim kazanmışsın bu bir şey ifade etmiyor. 176 Meclis üyesi var. En az 100'ünün senin yanında olması gerekiyor. O zaman Yönetim Kurulu Başkanlığı'na aday olunur. "Ben çıkıyorum başkan adayıyım, kim geliyorsa peşimden gelsin" diye yola çıkılmaz. 11 asil, 11 yedek, etti 22 kişi. Yedeğe uyduruk isim yazamazsın çünkü geçen seçim oldu, "Beni oradan silin" dediler. Yedekten gelenler oluyor. 25 tane TOBB delegesi ve 25 yedek yazacaksın. Etti 50... Toplamda 77 kişi... Mevzuat komisyonu, denetleme komisyonları derken sayı belli. Ondan sonra liste çıkaracaksın. Ben böyle bir desteği görmezsem zaten aday olmam. Bunun için böyle bir şey söylemiyorum. Arkadaşlarımızdan kim kazanır o gün. Bakarız tek tek kendileri ile konuşuruz, sonra adayız ya da değiliz deriz. Ama herhangi bir risk görülmüyor. En son oy atılıncaya kadar çalışmaya devam.
Sizce mevcut yönetim hangi sebeplelerle devam etmeli?
Mevcut yönetim devam etsin demiyorum, mevcut anlayış devam etsin diyorum. Çünkü İTO rutin işlerin odası değil. Yasaya göre görevlerimiz var. Onları yapmak asli görevidir ama o görevi yaparken geniş açıdan bakan bir yönetim olmalı. Hem ülke içinden hem de dışarıdan insanları İzmir'e getirmen lazım. Turist olarak gelecek, otelinde kalacak, yemek yiyecek, tıraş olacak, akaryakıt alacak. Eskiden İzmir toptan ticaretin merkeziydi. Anadolu'dan gelirlerdi. Şimdi ise İstanbul'a gidiyorlar. Bu insanları İzmir'e getirtmek lazım. Onun için İzAir'i kurduk. Şimdi üyelerimiz uçakla her yere gidebiliyorlar. Yurtdışından insanın da gelmesi önemli. Trend kruvaziyer turizmi. Bizim burada bir limanımız var ancak yolunu şaşıran gemiler geliyor. Yılda 2-3 bin kişi... Şimdi bu işin en büyüğü Costa. Costa'nın CEO'su Pier Luigi Foschi'yi İzmir'e davet ettik. Limana gittik. Yapılması gerekenleri söyledi, "Fiyatları da indirin" dedi. Hemen telefonu açtım rahmetli Ahmet Piriştina'ya... "Başkan burada Costa'nın CEO'su var. Limandaki fiziki ortamda yapılmasını istedikleri var" dedi. Piriştina, "Sen nerdesin? Bekle geliyorum" dedi. Geldi. 15 gün sonra her şey bitmişti. Bakanımız Binali Yıldırımı aradık muhteşem katkı yaptı. O, olmasa kurvaziyer turizmi Türkiye'de olmazdı. Çünkü İzmir patlattı bu işi. Hemen ödenek geldi, içi yapıldı fiziki düzenlemeler yapıldı. Liman ücreti 2 dolara indi. İTO olarak bizde ayak bastı parasını ödemeye başladık ve seferler başladı. Şimdi oldu, 600 bin kişi. İşte üyelerin ticaretinin geliştirilmesinin projesi... Düz düşünürseniz, ticaret odası bunlarla uğraşmaz. Başka bir örnek spor... Biz spora destek verdik. Göztepe, Buca, Altınordu üst liglere çıktı. Karşıyaka geldi. İzmir'de oynanacak FIBA Erkekler Avrupa Challenge Kupası ile ilgili destek istiyorlar. Hepimizin görevi destek vermek. Bunu Karşıyaka tek başına ödeyemez. Ancak kulübe para veremiyoruz. Bakanlığa sorduk, cevap bekliyoruz.
Size yönelik bir de "tek adam"lık eleştirileri var.
Mümkün değil böyle bir şey. Tek başıma Süpermen, He-man değilim ki.... Kruvaziyer turizminde görevlendiriyorum, takip ediyorum. Rapor alıyorum. Başarıyı ayrıntıya dikkat edersen yakalarsın. İTO'da 200 kişi çalışıyor. Pek çoğu bunların uzman. EXPO ile ilgili takip konusunda; ben tek tek takip yapmıyorum ki. Sürekli ekibimiz takip ediyor. Biz de EXPO Yürütme Komitesi ile iletişim halinde çalışmalara devam ediyoruz.
Aday olursanız artık son kez mi aday olacaksınız?
Sayın Süleyman Demirel "Siyasette hiçbir zaman erken konuşmayacaksın" der. Dur bakalım, 6 Mayıs'ta seçilecek miyiz ki, bundan sonrakinin cevabını vereyim...
Seçilirseniz İTO'da önümüzdeki 4 yılda neyi hayal ediyorsunuz?
İzmir'in önünde 2 büyük fırsat var. Kentin çıtasını çok yükseklere taşıyacak olan iki büyük proje var. Birisi EXPO 2020. Kazanırsak 2020'ye İzmir'i hazırlamak var. Kentimiz açısından çok önemli bir proje. İkincisi kentsel dönüşüm. Gelen konuklar benim odamdan bakınca, "Ne güzel şehriniz var" diyor. Sırtları görmüyorlar. Bu varoşlardaki sağlıksız konutları yapan insanların suçu değil ki. Onlara zamanında arsa üretildi, proje ve kaynak verildi. Başlarını sokacak yer yaptılar. Bir yerden gelmiş ama hepsi, "İzmirliyiz" der. Bu insanların hak kaybı olmadan en sağlıklı şekilde, bulundukları yerlerde kentsel dönüşüm gerekiyor. Buda ikinci çok önemli proje...
Kentsel dönüşüm üyelerinizi de ciddi etkileyecek bir konu...
İnşaat sektöründe 13 bin üyem var. Ben bıraksam bu işi, ne olacak? Bakanlık gelecek, plan yapacak. Sonra TOKİ'ye verecek. TOKİ'ye iş yapan İzmirli müteahhit yok. İstanbullu, Ankaralı müteahitler var. O müteahitler malzemesini İzmir dışından alacak. Dışarıdan taşeron getirecek, onlar çalışacak. Bu daireleri yaptığı zamansa İzmirli'ye satacak. İzmir, kan kaybedecek. İzmir parasını dışarıya verecek. Onun için biz bu işin içinde olduk. Bizim İzmirli müteahhitlerimiz bu kentsel dönüşümü yapacak. Biz burada TOKİ'yi istemiyoruz. Bizim ne paraya, ne pula, ne de başka bir şeye ihtiyacımız yok. İzmirli müteahhitlerimiz bu işin birikimi içinde. Bizim sadece apartman değil, caddeler, hatta mahalleler yapan üyelerimiz var. Bu ikinci önemli konumuz olacak. Tabi bunların yanı sıra turizm var. İzmir'de turizmi tutmamız gerekiyor. Agora kazısına destek verdik. Ziyaret edilebiliyor. Smyrna'da öyle...
Dalgakıran projeniz İzmir'in çehresini değiştirecek bir proje...
Dalgakıranla ilgili projemizde tapusunu bugün yarın alıyoruz. Davayı kazandık. Burada muhteşem bir cazibe merkezi yaratacağız. Nasıl işletileceği konusunda çalışıyoruz. bir engel çıkacağı düşüncesinde değilim. Uzlaşarak getirdik. Bu iç limanın içerisinde bir tek metrekare yapılaşma söz konusu olmayacak. 2 bin 600 metrekare olan platform olan yer var. Orada görüntüyü kesmeyecek yükseklikte bakanlığın izin verdiği, kamuoyunun makul gördüğü bir şekilde kafe, restorant olacak. Daha çok şeffaf olan bir yapılaşma olacak.
Aynı bölgede bir marina projesi de var. Biraz bilgi verir misiniz?
Bizim önümüzde 300-400 yatlık potansiyel var. Biz orayı çok yüklemek istemiyoruz. Şehir içine özgü olsun. Çekek, bakım yerleri olmayacak.
Yeni bir İzmir Ticaret Odası binası yapacaksınız. Durumu nedir?
Tekrar seçildiğimiz takdirde bulunduğumuz binayı otele dönüştürüp, otoparkı olan, dış heyetleri ağırlayabileceğimiz, uygun toplantı salonlarının olacağı ve personelimizin daha iyi koşullarda çalışacağı yeni bir hizmet binası yapacağız.
Bundan sonra siyasete aktif olarak yer alma niyeti var mı? Yerel seçimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Siyasete ilgim yok. Orada Demirel'in sözünü dinlemeyeceğim. Siyasetle bir ilgim yok. Yerel yönetimlerle ilgili de bir düşüncem kesinlikle yok.
"Limana yapılacak olan AVM çok büyük değil"
Kruvaziyer limanı ihalesine çıkıldı. İptal edildi. Kurulmak istenen AVM ciddi tartışmalara neden oldu... Bu liman projesini en yakından takip eden odamızdır. Avam projesinin hazırlanmasına katkıda bulunduk. Biz kentin kabul edeceği bir yoğunluğu istedik. Burada mümkün olduğu kadar kendi fikrimize yaklaştırdık. Ama biraz yüksek oldu tabi... Sonradan açıklamalarla 28 bin 500 metrekare, 100 bin metrekarelik hatta daha da fazla olduğu söylendi. Net 28 bin metrekare. Brüt bir o kadar daha koysanız 50-60 bin metrekare olur. Bu da çok büyük bir alışveriş merkezi değildir. İzmirliler merak etmesin şu anda da kruvaziyer şirketlerimiz İzmir'e bu haliyle gelmekten mutsuz değil.
YARIN: Mega kentlere İzmir Mutfağı zinciri