Hülya DİNÇEL: Aktaramayan aktarma istasyonları

Herhalde İzmir'e yapılan önemli hizmetlerden en yararlısı Metro ulaşımı. Ama, işte bir de bu amalar olmasa, her şey güllük gülistanlık olacak. Hani zamanında bir milli eğitim bakanının, "Okullar olmasa, milli eğitimi ne de güzel idare ederdim" demesi gibi. Aktarma istasyonu sorunları olmasa, Metro ve ESHOT ulaşımı pek de güzel sağlayacak! Bu konuda elimde yüzlerce elektronik posta var ama, isterseniz ben kendi yaşadığımdan başlayayım. Geçen gün Metro durağında aktarma otobüs bekliyorum. Konuşmalara kulak misafiri oldum. En az 5-6 kez metro ya veya metro sonrası otobüslere yetişemeyen vardı. Bu arada beklettiğim elektronik postalara da göz atınca, durumun vahametini iyice gördüm. Bir okuyucum şöyle diyor: "Hülya Hanım Yenifoça'dan bindik otobüse. İndik ve metro treni hareket etti. Bu çok tuhaf bir durum değil mi!" Bir diğer okuyucum ise Hatuderede defalarca otobüsün metroyu bir kaç dakika ile kaçırdığını ifade ediyor. Başka biri ise, "Hülya abla! Vallahi iki kez sınavı kaçırdım otobüs-metro uyuşmazlığından" der. Şöför ile konuştuğunda ise, yanıt daha ilginç: "Kardeşim sen de, bir otobüs önce bin!" "Vayy vayy"! demeden olmaz bu yanıta!
"SUÇ (!) ASANÖRDE!"
Başka bir elektronik posta daha ilginç. Genç bayan Metro'dan Biçerova'da iniyor. Saat 24.00. Havaalanından geliyor. Ağır yükleri var. Dolayısıyle asansöre biniyor. O durağa geldiğinde otobüs kalkmış, saniyelerle kaçırıyor. Bir sonraki otobüs için gecenin bir yarısı beklemek zorunda kalıyor. Gelen otobüsün şoförüne konuyu aktardığında aldığı yanıt ise şaka gibi. "Hanımefendi, acaba asansörü mü kullandınız?" diyor. Yine de çok zarif bir davranışta bulunuyor. Giden şöförü cep telefonundan arıyor, "Neden dikkat etmedin! Yolcu kalmış" diyor. Karşıdaki, "Ne yapayım saatim geldi, kalktım. Asansör mü kullanmış?" diyor. Aynı şeyler Hatundere ve Ulukent'te benim de başıma gelmişti. İndik otobüsten, Metro hareket etti. Şoföre gittim, "Şöför bey, eğer sürati azıcık artırsanız yetişecektik" demek gafletinde bulundum. Çünkü benim "Şoför bey ve siz"li hitabıma karşılık; aldığım yanıt, eller kollar havaya kalkarak şöyle idi: "Ne yapayım araba arıza yaptı. Sen de erken gelseydin!" Dondum kaldım. Hemen ESHOT Genel Müdürü Faruk Alçelik Beyi aradım, durumu aktardım. İnanın 3 dakika sonra Faruk Bey aradı, "Hülya Hanım arıza olmuş, ama çok haklısınız böyle durumlarda inisiyatif kullanıp, tehlikesiz alanda sürat artırılarak yolcu yetiştirilmeli" dedi ve özür diledi. Gerekli talimatı verdi. Ama değişen düzelen durum yok. Sevgili okurlarım hepinize huzurlu yolculuklar, aktarmaların aksamadığı güzel günler dilerim.