"Çözüm sürecini iyi anlatmalıyız"

AK Parti İzmir Milletvekili Nesrin Ulema, barışa yönelik çözüm sürecinin halka iyi anlatılması gerektiğini belirterek, gerekirse İzmir'de kapı kapı dolaşıp vatandaşlara bilgi vereceklerini söyledi. Bunu bir siyasetçi olarak değil de vatandaşlık borcunu ödeyen sıradan bir vatandaş olarak yapacağını dile getiren Ulema şöyle dedi: "Biz terörü televizyondan izledik. Oysa Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımız olayların içindeydi. Kendi evlatlarını dağa göndermek zorunda kaldılar. Terör o bölgede çok büyük tahriplere sebep oldu. Güvenlik güçlerimizle terörle mücadelede şehitler verdik. Çocuğunu dağa göndermek durumunda kalarak terörde kaybeden ile askere gönderip şehit haberi alan on binlerce ananın yürekleri yandı. Artık analar ağlamasın istiyoruz. Herkes terörün bitmesini istiyor, ancak geçen zaman içinde ekilen nifak tohumları ve maalesef bazı vatandaşlarımızın kaygıları var. Ayrıca terörün bitmemesi için hala direnen, bu kavganın devam etmesini isteyen iç ve dış odaklar mevcut. Süreç sürekli provoke ediliyor. Bizim sağduyu ile hareket etmemiz ve bu endişeleri gidermemiz gerekiyor. Vatandaşlarımızla çok daha sık bir araya gelmeliyiz. İzmir'de gördüğümüz her insana bu süreci anlatmak bizim görevimiz." Muhalefet partilerinin çözüm sürecine yaklaşımlarını da eleştiren Ulema, "Terörün çözümü için iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum kuruluşuyla topyekun bir seferberlik başlatmak gerekiyor. Maalesef biz muhalefetten beklediğimiz desteği göremedik. Böylesi bir ortamda, bu kadar çözüme yakın olduğumuz bir süreçte muhalefet partilerinin bunu hala çözümsüzlüğe sürüklemeleri, halkın kafasında vehimler uyandırmaları çok yanlış. Akan kan ve gözyaşından siyasi rant elde etmek için bunu siyasi malzeme haline getiriyorlar" diye konuştu.

HALKA HİZMET ETMEK
CHP ve MHP'yi Doğu ve Güneydoğu'da siyaset yapmaya davet eden Ulema, "Ortaya çıkıp "Ben milliyetçiyim", "ben halkçıyım" diye nutuk atmakla, milliyetçi, halkçı olunsaydı bu terör bu kadar sürer miydi? Milliyetçilik, halkçılık; halka hizmet etmek, halkı oluşturan tüm unsurları eşit kucaklamak, gelişmiş ülkelerde ne varsa halkın hizmetine sunmak, ve mensubu olduğu devleti güçlendirmektir. Biz Doğu ve Güneydoğu'da ihmal edilmiş bölgelere devlet yatırımları kazandırdık" dedi.