Özgür KAYNAR: Gönülden hizmet ve eğitim

İsimleri mühim değil... Öyle mütevazılar ki, kim olduklarından ve unvanlarından çok, neler yaptıkları önemli onlar için.
Kimi Ankara'dan, kimi Denizli'den, kimi Gaziantep'ten, kimi İzmir'den, kimi Adana'dan...
Görev yerleri ise yıllardır gurbet, sınırların ötesi...
Kurtulmak için her yolun denendiği memuriyetteki mecburi hizmetten bile zor aslında işleri.
Dil başka, kültür başka, insanlar başka başka!..
Yabancılığın dayanması güç ıssızlığının ve yalnızlığının tam da ortasındalar.
Ana-baba, kardeşler uzaktayken, memleket hasreti her daim yanı başlarında, hep bir özlem var doğdukları topraklara.
Ama vazife mecburi değil, gönüllü.
Yüzlerde ne bıkkınlık var ne de pişmanlık. Aksine mutlular, hem de çok.
Tıpkı farklı din ve milletlerden öğrencilerine baktıkları gibi, sevgi dolu bakışlarla karşılıyorlar sizi.
Yüreklerinin sıcaklığı ve alçakgönüllülüğün sınırlarını zorlayan cana yakınlıklarıyla çaktırmadan insanlık dersi de veriyorlar.

YAŞAMIN OLDUĞU HER YERDE
Cumhurbaşkanlarının, başbakanların, bakanların çocuklarını onlara emanet etmek için yarışmalarının nedeninin eğitim sevdalısı o öğretmenlerden başkası olmadığını, ellerini sıkıp gülümseyen gözlerine yakından bakınca anlıyor insan.
Onlara duyulan sevginin ne fedakarlıklardan beslendiği işte o an daha iyi farkediliyor.
Amerika'dan Asya'ya, Avrupa'dan Afrika'ya yaşamın olduğu her yerde görev yapan öğretmenlerimize bu kez Fas'ta rastladım.
Genel Sekreter Adnan Yeşildal öncülüğünde Gediz Üniversitesi heyeti olarak gitmiştik.
Gazeteci dostlarım ve ağabeylerim de bizleri yalnız bırakmamıştı.
Amacımız, 52 ülkeden öğrencisi bulunan Gediz'e daha farklı coğrafyalardan, daha çok yabancı genç çekmek, ülkemizle başka ülkeler arasında kurulacak yeni gönül köprülerinin temellerini atmaktı.
Fas'taki liselerle birlikte Türk okullarını da ziyaret ettik. Türk öğretmenlere duyulan güven karşısında gururlandık.
Türk eğitim sisteminin model olarak alındığına tanık olunca mutluluk yaşadık.
Fas'ın kraldan sonra en itibarlı kişileri olan akademisyenlerin, öğretmenlerimize duyduğu hayranlıkla duygulandık.
Türkiye'den o topraklara giden herkesi olduğu gibi, bizleri de kucaklayan, iyilik dolu yüreklerinden beslenen sevgiyle hepimizi ağırlayan Fas Türk Okulları Genel Müdürü Hüseyin Dalan'a bir kez daha teşekkür ediyorum.
Hüseyin Bey'in ve çalışma arkadaşlarının fedakarlıkları ve azmi, Fas'la Türkiye arasında silinmez izler, tükenmez dostluklar, yıkılmaz hizmetler bırakacaktır.
Yaptıkları işin büyüklüğü ve önemi eminim ki gelecekte daha çok alkışlanacak.
Yolları açık, güçleri daim, yarınları güzel olsun.