Haftasonu rotası
İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı 1050 metre rakımlı Gölcük Yaylası her mevsim güzel. Ama şimdi bambaşka
EN UCUZ CEVİZ
Ama taze olup olmadığını, ürünleri size hangi torbalarda verdiklerine mutlaka dikkat edin. "Bu ürünler organik" derlerse de sakın inanmayın. Yalnızca yaylada yetiştiğinden ve lezzetli olduklarından emin olabilirsiniz. Virajlar azalıp kesif orman örtüsü geride kalırken yeniden düzlükler, bağlar, sebze ve meyve bahçeleri başlar. Daracık bir asfalt yol karşı tepelerin eteklerine yaslanmış Bozdağ kasabasına götürecek sizi. Sol tarafınızdaki Bozdağ 2157 metrelik yüksekliğiyle Ege Bölgesi'nin en yüksek tepesine de sahip, 170 kilometre uzunluğunda bir dağlar silsilesi. Buca sırtlarından başlıyor, Kemalpaşa ve Bayındır üzerinden Salihli'ye kadar uzanıyor. Türkiye'nin en lezzetli kestane ve cevizlerinin üretildiği yaylalara (Gölcük, Subatan, Elmabağ, Bozdağ, Çamyayla, Başova, Ayvacık, Gündalan, küçük ve büyük Çavdar yaylaları) sahip olan Bozdağ, yakın gelecekte eko turizmin önemli merkezlerinden biri haline gelecek. Bozdağ küçücük bir kasaba. Yaşayan bir tek ana caddesi var. Çevresi çoğu eski evlerden oluşan sessiz mahalleler. Yolun iki yanında kahvehaneler, alt katında bakkal ya da yerel ürün satan dükkanların yer aldığı alçakgönüllü pansiyonlar, fırın yer alıyor. Geniş kaldırımlar üzerinde ise birkaç yerel satıcı. Ekim ayından itibaren en taze ve en ucuz cevizi, elmayı, kestaneyi buradan alabilirsiniz. Bal almanızı önermem. Demli çaylarınızı bitirdiyseniz eğer yeniden Gölcük'e doğru yola çıkma zamanı. 10-15 dakika sürecek yolculuk sırasında özellikle gölün maviliklerini yukarıdan gördüğünüz andan itibaren yol kenarında böğürtlenleri arayın, bulun, toplayıp yemeği sakın unutmayın. Böğürtlen C vitamini deposudur ama fazla yemenizi önermem. Çam ormanı bitip, kestane ve ceviz ormanları başlayınca göl birazdan karşınıza çıkacak demektir. Gölcük yaklaşık 1 kilometrekare genişliğinde, derinliği bazı yerlerde 7 metreye ulaşan bir yayla gölü. Çevresi dut, akasya, ceviz ve kestane ağaçlarıyla, sebze ve meyve bahçeleriyle, yalnızca yaz mevsimlerinde burada yaşayan İzmir, Ödemiş ve Tire sakinlerine ait evlerin çevrelediği, görsel olarak da insana keyif veren bir doğa zenginliği. Kışın düşen yağış miktarına göre suları bazen yükselen bazen azalan Gölcük'ün en önemli özelliği kereviti, yayın balığı ve sazanı. Burada 40 kiloluk yayın balığı bile avlandığı söyleniyor. Bölgede balıkçılık öylesine yaygın bir amatör uğraş haline geldi ki, soğuk günler başlayıncaya kadar özellikle hafta sonları gölü çepeçevre piknikçiler kuşatıyor. Mangallar yakılıyor, içkiler yudumlanır, sohbetler ediliyor, bu arada gözler kıyıda bir çubuğa bağlanmış oltanın ucundaki çıngırakta. Sallanırsa balık geldi demektir.
GÖZLEMESİ BİR BAŞKA
Geçen hafta sonu göl kenarında fotoğraf çekerken bir kilogramlık yayın balığı çıkarıyorlardı gölden. Gölcük'ün nesi meşhur derseniz eğer size oğlak etinden yapılmış göveç ya da sarımsak sosla ızgara yayın balığı yemenizi öneririm. Ayrıca gözleme buranın en yaygın yiyeceği. Bunların yanı sıra pazar alışverişinizi de rahatlıkla buradan yapabilirsiniz. Ne ararsınız sağlıklı ve ucuz. Zaten bir hafta buraya geldiğinizde güz güneşi altında panayır ve şenlik havasını doya doya soluyacaksınız. Geç vakitlere kadar kalmayı düşünüyorsanız eğer buraya gelirken yanınıza yün ceket ya da kazak almayı sakın unutmayın. Var mısınız bu hafta sonu Gölcük Yaylası'na geziye?
EN SON HABERLER
- 1 Bodrum yeni yılda Paris’le yarışacak
- 2 Avşar Emaye ihracatı ile yıldızlaştı
- 3 İkbal Thermal Hotel & SPA dünya üçüncüsü
- 4 Artuk Aviation ihracata başlıyor
- 5 Atom Karınca’nın hedefi büyük
- 6 Avrupa’nın ilk ve tek yanmaz bandını ürettiler
- 7 Ödüllerini Bakan Varank’tan aldılar
- 8 Oruçoğlu Yağ Afyon’un gururu
- 9 Türkiye’nin ilk yeşil OSB’si olacak
- 10 Termal otellere örnek oluyor