Pazartesi 22.07.2013

Adnan GÜLERMAN: Afet "Geliyorum" demez!

Bu hafta için başka bir konuyu ele almayı planlamıştım. Egeli Sabah'ın 16 Temmuz 2013 tarihli sayısındaki iki haber yazı planımı değiştirmeme sebep oldu. "Kordon'da analiz" başlığını taşıyan haberde "Ege-Koop ile Dokuz Eylül Üniversitesi deprem araştırmasında işbirliğine gitti" denildikten sonra Birinci Kordonda 30 gün boyunca yerin 1200 metre altının depreme dayanıklılığının araştırılacağı belirtilmekteydi.
Aynı gün "Afet planlamaları yanlış" başlıklı ikinci haberde de TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Alim Murathan'ın Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na gönderdiği bir mektup konu edilmişti.
Murathan mektubunda, İzmir il afet planlamasında önemli eksiklikler ve ciddi yanlışlıklar olduğu belirtildikten sonra, "Kentte oluşturulan afet planı afet niteliğindedir. Başkan Kocaoğlu fayların yerlerini saklıyor. Aktif faylar hesaplanmazsa sağlıklı yapılaşma olmaz" diyerek ciddi bir uyarıda bulunuyordu.

DERS DE ALMIYORUZ

Yaklaşık 30 bin kişinin hayatını kaybettiği 1939 Erzincan depremini yaşamış biriyim.
Çok büyük bir felakete sebep olan Marmara depremine ilişkin anılarımız hala taptaze.
Hal böyleyken, birçok aktif fay hattının üzerinde olduğu bilinen İzmir'de, bugün araştırmaya başlanılmasından söz edilmesi, planların yanlış olduğunun söylenmesi üzerine, içimden eskilerin deyimi ile "Akşamdan sonra sabah şerifleriniz hayrolsun" demek geliyor.
Benim uzmanlık alanım olmamasına rağmen, bu kentte, hem de fay hatlarının üzerinde yaşayan biri olarak bu sütunlarda 5 Aralık 2011'de "İzmir depreme hazır mı?" ve 1 Nisan 2013'de de "İzmir afete hazır mı?" başlıklı iki yazım yer almıştı. İkisinde de hazırlıklı olunmadığına yer vermiştim.
Deprem öteki afetlere benzemiyor.
Genellikle de insanlar uykudayken gafil avladığı için, can ve mal kayıpları da çok büyük oluyor.
Bu nedenle, insanların deprem afetini iyi tanımaları ve çok hazırlıklı olmaları gerekiyor.
Öyle de, ne tanıyoruz, ne de hazırlıklıyız. Uyanıkken bile, güvenli bir yere kaçmayı beceremediğimizi, bir toplantıda bu işin uzmanının kendi deneyiminden öğrenmiştim.

NEREYE KAÇACAKSINIZ!

Haberlerde sık sık karşılaşırız, bir deprem ülkesi olan Japonya'da şiddetli bir sarsıntıda can ve mal kaybının çok az olduğunu öğreniriz.
Çünkü onların binalarının depreme dayanıklılığının yanında, insanları da eğitimli olduğu için panik hallerini görmemişizdir. "Depremde ne yaparsınız?" sorusunun sorulduğu bir anket yapsak, alınacak cevabın hemen tamamı "Kaçarım" olacaktır. 8-10 saniye süren bir depremde 6-7 katlı apartmanınızdan nereye, ne kadar ve nasıl kaçabilirsiniz!
18 Ağustos 1998'de yaşanan ve resmi rakamlara göre 18 bin kişinin hayatını kaybettiği günlerin, hatta ayların sonrasını hatırlayın.
Depremden korunmak için öneriler havada uçuşmaktaydı. Sonraları olayın harareti geçti. Çelik odalar, kentin çeşitli yerlerinde oluşturulan erzak depoları ve rahmetli Deprem Dede'nin öğrencilere öğrettiği oturma biçimlerinden bu güne ne kaldı! Bu deprem de öncekiler gibi, yaşayanlarda acı bir hatıra olarak kaldı.

GEÇİCİ TEPKİLER
Şimdi,hemen herkes hiç deprem olmayacakmış gibi bir umursamazlık içinde. Arada bir, bir ilgili veya yetkili İzmir'in karşılaşabileceği deprem afeti ihtimalinden söz etmiş olsa da, bizler "Ya öyle mi!" gibilerden bir hayret tepkisi göstermemizin ardından, ertesi günü hayat yine kendi akışı içinde devam etmekte.
Yakın geçmişte, Ege'de meydana gelen depremler de haber bültenlerinde yer almaktan ileri gidememekte.
Varsayalım ki, Birinci Kordon'da yapılacak olan araştırmada deprem ihtimali ve depreme dayanıksızlık bulgularına ulaşıldı.
İzmir için Birinci Kordon verilerinin genelleme yapma gibi bir değeri olabilir mi! Ya da Birinci Kordon verileri memnuniyet verici bir tabloyu ortaya koyarsa, mesela Hatay semtinde ikamet edenler bu memnuniyetten pay alabilecekler mi! Umarım, bir uzman çıkar, İzmir geneli için ciddi bir çalışmayı ortaya koyar da, bizler de başımızın çaresine bakarız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.