Özgür KAYNAR: Bu gidiş nereye!

Cumartesi cumartesi neden bu başlık? Üstelik bu köşenin adı 'Neden Olmasın...' Hayata biraz da pembe gözlükle bakalım, enseyi hep karartmayalım misalinden... Niyet bu ama, gel gör ki artık sık sık karşılaştığımız olaylar yüzünden ibre şaşıyor, bu köşe de ekseninden zorunlu olarak kayıyor. Neden mi? Anlatayım: Yer Manisa Salihli... Bir işyerine hırsız giriyor. Zanlı, birkaç gün sonra çaldığı cep telefonunu satmak isterken yakalanıyor. Beden yaşı en fazla 16, nüfus yaşını hiç sormayın. Suç dosyası ise boyundan büyük, işlemediği halt kalmamış. Karakola götürmek isteyen polise meydan okuyor: "Benimle uğraşmayı ne zaman bırakacaksınız! Siz yakalıyorsunuz, savcı bırakıyor. Yine serbest kalacağım. Kendinizi boşuna yoruyorsunuz!"

BİR BİLDİĞİ VAR Kİ...
Nitekim de dediği oluyor, bir kez daha salıveriliyor. Yakalayan polislere nispet edercesine adliyeden sırıtarak ayrılırken, işyerine girdiği kişiye de tehdit savuruyor: "Şikayetinizi geri çekerseniz iyi olur!.." Yaşı küçük, dili ve eli uzun hırsız, kendince bir de "iyilik" yapıyor: "Çalınan mallarınızı geri almak istiyorsanız, şu adrese gidin. Size özel indirim yaparız!.." Soyulan, şok üstüne şok yaşayan Salihlili bizim talihsiz esnaf, o adrese gidiyor, kendi mallarını para ödeyerek satın alıyor. Şimdi soruyorum: Bu durumu kim izah edebilir! Bu nasıl iştir, bu nasıl bir cürettir! Bitmedi... Geçtiğimiz hafta İzmir'de bir işyeri soyuldu. Polis inceleme yaptı, esrar sarılı adli kontrol kağıdı buldu. Geride böyle bir iz bırakan hırsız, uyuşturucudan sabıkalıydı. Esrar paketlediği o kağıt, her gün karakola gidip imza atmak koşuluyla serbest bırakıldığını gösteriyordu. Adalet 'ıslah' olsun diye bırakmıştı ama o işi iyice pişkinliği vurmuş, ne kural tanımıştı ne de düzen. Hepsi bu kadar değil, bir de işyerini soyduğu suç arkadaşı vardı. Polis onu da yakaladı, daha önce 4 kez hırsızlığa karışmıştı. Bir kez daha adliyeye götürüldüler, yine tutuksuz yargılanmak üzere bırakıldılar! Şu an ne yaptıklarını tahmin etmek zor olmasa gerek. Geçen hafta da Emniyet'in sabıkalılar dosyası için pişkince gülerek poz veren hırsızları yazmıştım. Bunları yazıyorum, çünkü hepimizin iyiliği ve esenliği için yazmamız, bir çare bulmamız gerekiyor. Devlet büyüklerimizin bu gidişe 'dur' diyeceğini ümit ederek, mutlu hafta sonları, güzel yarınlar diliyorum.